TRON’UN ÖFKESİJack ve ordusu, Agaton ülkesine girdiklerinde, ortamın tedirgin edici atmosferi dikkatlerini çekmişti. Çevrede yosunlarla kaplanmış devasa heykeller ve garip yapılar yükseliyordu. Bu, burada bir medeniyetin izlerini gösteriyordu, ancak bu medeniyetin dost canlısı olmadığı belliydi.
Yaklaşık 30 dakika sonra, Jack ve askerleri büyük, heybetli bir yaratıkla karşılaştı. Üzerindeki devasa zırhlar, altındaki kalın derisi ve ürkütücü gözleriyle bu yaratık, onların karşılaşmayı hiç istemeyecekleri bir düşmandı. Yaratık, Jack ve askerlerine hiddetle bağırarak, “Bu topraklarda ne işiniz var? Canınıza mı susadınız?” dedi.
Jack, soğukkanlılığını koruyarak, “Biz, bu topraklarda ganimet arıyoruz. Kimseden izin alacak değiliz,” diye yanıtladı. Bu, yaratığı daha da öfkelendirdi. Yaratık Tron, Magog ırkından bir savaş lorduydu ve bu toprakların koruyucusuydu. Sinirle Jack’e doğru hamle yaptı, ancak Jack ışın kılıcını çekip yaratığa doğru saldırdı. Işın kılıcı Tron’un kalın derisine yalnızca yüzeysel bir zarar verebilmişti. Tron, Jack’in atlı birliklerine doğru döndü ve onları bir hamlede savurdu. Atların üzerindeki askerler, yerçekiminin az olduğu bu bölgede üç metre kadar havaya fırladı. Neyse ki ciddi yaralar almadılar.
Ancak bu, yalnızca savaşın başlangıcıydı.
---
KANLI ÇATIŞMA
Jack’in askerleri, düzenlerini yeniden sağlamaya çalışırken, Tron iki askerin üzerine atladı. Yaratığın devasa kütlesi altında ezilen askerler feci şekilde can verdi. Bu manzara, bazı askerlerin cesaretini kırmış, korkudan donup kalmalarına neden olmuştu. Arkadaşlarını kaybetmek, onların savaşma şevkini yerle bir etmişti. Ancak Jack, bu korkuyu fırsata çevirmek için bağırdı:
“Hepiniz toparlanın! Bu yaratığı alt edeceğiz, ne pahasına olursa olsun!”Tron, Magog ırkından olan diğer savaşçıları çağırdı. Bu, çatışmanın yalnızca bir bireysel kavga olmadığını, gerçek bir savaşa dönüştüğünü işaret ediyordu. Magog askerleri, boynuzlu, iri yapılı ve vahşi görünümleriyle Jack’in ordusunun etrafını sarmaya başlamıştı. Jack, bir yandan Tron’un dikkatini dağıtmaya çalışıyor, bir yandan askerlerine talimatlar veriyordu.
Jack’in ışın kılıcı, yaratığın sert derisini aşamıyordu. Bu yüzden stratejik bir hamleye başvurdu ve Tron’un arkasına geçerek bacaklarına darbe indirmeye başladı. Keskin kılıç darbeleri, Tron’un biraz canını yakmıştı. Öfkeden gözleri kararan Tron, bu kez bir askerinden dev kırbacını istedi. Kırbacı hızla Jack’e doğru savurdu, ancak Jack hızlı refleksleri sayesinde saldırılardan kurtulmayı başardı. Atikliği sayesinde Tron’u yavaş yavaş yoruyordu, ancak yaratığın gücü hâlâ tükenmekten uzaktı.
---
ZERUS OKÇULARI DEVREDE
Jack, anlık bir kararla Zerus ırkından olan okçularına emir verdi:
“Hedef Tron ve Magog askerleri! Oklarınızı salın!”Baobap ağaçlarının zirvelerinden, ölümcül zehirle kaplanmış oklar yağmaya başladı. Oklar, Magog askerlerini zayıflatıyor ve sayıca üstünlüklerini kırıyordu. Ancak Tron, bu saldırılardan neredeyse hiç etkilenmiyordu. Devasa boynuzlu Magog askerleri, hızla savaşa katılarak Jack’in ordusunu sıkıştırmaya başlamıştı. Çatışma giderek şiddetleniyordu.
Tron, bu kez etrafındaki askerleri hedef aldı. Devasa yumruklarıyla bazılarını yere serdi, kırbacıyla başkalarını yaraladı. Askerlerin kulaklarından kan sızıyor, gözleri şişiyor ve sırtlarında derin yaralar oluşuyordu. Buna rağmen Jack’in askerleri, hayatta kalmak için son güçleriyle mücadele etmeye devam ediyordu.
---
TRON’UN ZAAFI
Jack, Tron’un güçlü ama yavaş bir yapıya sahip olduğunu fark etti. Askerlerine seslendi:
“Onu yavaşlatmak zorundayız! Hedefi oyalayın, dikkatini dağıtın!”Zerus okçuları, Tron’un gözlerini hedef alarak saldırmaya başladı. Bu, dev yaratığın birkaç saniyeliğine bile olsa duraksamasını sağladı. Jack, bu fırsatı değerlendirdi ve Tron’un arkasına hızla hareket etti. Kılıcını Tron’un diz arkasına saplamayı başardı. Bu hareket, Tron’u hafifçe sendeletti. Canı yanmıştı ama hâlâ duracak gibi görünmüyordu.
Tron, son bir öfkeyle bağırdı:
“Beni yenebileceğinizi mi sandınız? Magog’ların intikamı ağır olur!”Jack, bu savaşın uzun ve çetin bir mücadeleye dönüşeceğini biliyordu. Ancak zaferin mümkün olduğunu da hissediyordu. Planı basitti: Tron’u yormak ve ona ölümcül darbeyi indirmek için tüm stratejik yeteneklerini kullanacaktı.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muazzam Savaşlar
Fantasía⚠️Hikayenin çok büyük görkemli ve akılalmaz boyutta olması nedeniyle hikayeme bir süre ara veriyorum 27 ocak 2019 da yazılmışdır Tau ceti gezegeninde geçen Olağanüstü Sıradışı Savaşlar milyarlarca insanın ve farklı ırkların hayatta kalma mücadeles...