Muazzam Savaşlar

13.bölüm Dev Sarmaşık Agaçları

Cehennem Çukuru: Sedna’nın Savaşçıları

Akireman’ın taş duvarlarının üzerinde korkunç bir mücadele yaşanıyordu. Boynuzlu askerler, düz duvarlara ustalıkla tırmanarak kaleye sızmış, halkın savunma hatlarını delmişlerdi. Oklar, mızraklar ve kılıçlar arasında çığlıklar yankılanıyordu. Kale duvarlarından düşen savaşçıların çarpışma sesleri yerli halkı dehşete düşürmüştü. Her iki taraf da kayıplar veriyordu, ancak Akireman halkının morali, saldırıların şiddetiyle hızla tükeniyordu.

Halk, patlamalarla yankılanan savaş alanına korkuyla baktı. Bir anda ufukta beliren 15 Igor, devasa gövdeleriyle kaleye doğru ilerliyordu. Her adımları, zemini sarsıyor ve ürkütücü kükremeleri gökyüzünde yankılanıyordu. Kale duvarlarını yumruklarla ve dev kayalarla parçalayan bu devasa yaratıklar, Akireman halkını dehşete düşürmüştü. Savunmaları zayıflamış, düşmanları ise daha da yaklaşmıştı.

Ancak tam da bu sırada, uzaktan duyulan güçlü nara ve at sesleri halkın umudunu yeniden alevlendirdi. Irezon atlı birlikleri, Patrow’un gönderdiği yardım kuvvetleri, karanlıkta parlayan fosforlu bayraklarıyla kaleye doğru yaklaşıyordu. Akireman halkı, bayraklar üzerindeki Irezon armasıyla düşmanın karşısına dikilen cesur savaşçıları tanıyordu. Birliklerin yaklaştığını gören halk, kalenin çatlak taş duvarları arasında yeniden nefes aldı.

Irezon’un Cesur Atlıları

Irezon atlıları kaleye yaklaşırken hep bir ağızdan savaş marşını söylüyorlardı:

> "Patrow kralımız...
Yollar uzun, bitmek bilmiyor...
Bizi engeller, zorluklar...
Durduramaz...
Sedna gezegenimiz şahit olsun...
Bizler yorulmak nedir bilmeyiz...
Düşmanlardan korkmayız...
Bizler bir aslan kadar cesur ve korkusuz, bu gezegenin efsane savaşçılarıyız!"

Atların üzerindeki zırhlı savaşçılar, ışıldayan kılıçlarını kaldırarak Igor’lara doğru hızla ilerledi. Patrow’un savaş planı hazırdı; atlı birlikler yalnızca düşmanı yok etmek için değil, Akireman halkına yeniden cesaret aşılamak için gönderilmişti.

İlk saldırıyı Irezon'un lideri Velkar başlattı. Kendi halkı arasında "Karanlığın Kırıcıları" olarak bilinen Velkar, iri gövdesi ve siyah zırhı içinde korkusuzca öne çıktı. Devasa bir Igor’u hedef alarak mızrağını fırlattı. Mızrak, yaratığın göğsüne saplandı, ancak yaratık hala dimdik ayaktaydı. Velkar hızla atını döndürerek devasa kılıcıyla yaratığa bir darbe daha indirdi ve sonunda onu yere serdi. Irezon birlikleri, devasa yaratıkların etrafını sararak koordineli bir şekilde saldırıya geçti.

Igor’lar, kaleye yaklaşıp savunmaları kırmaya çalışırken, Irezon birlikleri devlerle birebir dövüşmeye başladı. Bir Igor, dev bir taş parçasını kaldırıp Velkar’ın askerlerine doğru savurdu. Fakat atlı savaşçılar, atlarının çevikliğiyle saldırıdan kurtularak yaratığa ok yağmuru başlattı. Igor’un gövdesine saplanan oklar yaratığı durdurmasa da hareketlerini yavaşlatmıştı.

Boynuzlu Askerlerin Kaledeki Çatışmaları

Kalenin içinde ise durum giderek daha karmaşık hale geliyordu. Boynuzlu askerler, surlara tırmanmayı başarmış ve Akireman savunma hattını paramparça etmişlerdi. Kale içindeki çatışmalar, korkunç bir şiddetle devam ediyordu. Askerler ve halk, boynuzlu düşmanları surlardan aşağı itmeye çalışıyordu, ancak bu mücadele birçok savaşçının yüksek duvarlardan düşerek can vermesiyle sonuçlanıyordu.

Evan, kalenin en yüksek noktasında çatışmayı yönlendiriyordu. Genç yaşına rağmen, savaşın merkezinde yer alıyor ve cesaretiyle askerlerine moral veriyordu. Eline aldığı bir mızrağı, duvara tırmanan bir boynuzlu askere savurdu ve onu yere çakılmaya zorladı. Ancak düşman, sürekli olarak güçleniyor ve kalenin içine sızmaya devam ediyordu.