3. Bölüm

502 43 1
                                    

3 Ekim 2016

Genç çocuk sırtındaki inanılmaz ağrıyla gözlerini kırpıştırmaya başladi. Elleriyle gözlerini ovuştururken, ellerindeki sıvının yüzüne bulaştığını hisseti. Yavaşça gözlerini açarken, salonun avizesiyle bakıştı. Yerinden hafifçe doğrulurken, sırtındaki acının sert zeminde uyumasından kaynaklandığını anladı. Buraya nasıl geldiği hakkında biraz hafızasını yokladı. Ama hafızasında koca bir boşluk dışında hiç bir şey yoktu. Dün en son yatağında yatığını hatırlıyordu.

Gözleri yavaşça ellerindeki kırmızı sıvıya takıldı. Ellerindeki sıvının kan olma ihtimaliyle birlikte gözleri dehşetle açıldı. Üstünü kontrol ederken, pijama üstünün de kan olduğu gördü. Hızlı bir şekilde üzerinde herhangi bir yara aradı. Hiç bir şey bulamadığında üstündeki kanın kendisine ait olmadığın anladı. Bu onu daha büyük bir dehşete sokarken, hızlıca etrafına bakınmaya başladı.

Gözleri tam yanı başındaki kanlı bıçağa takıldığında vücudu korkudan titremeye başladı. Neler olmuştu, bu kan kime aitti , bu bıçak ta neyin nesiydi gibisinden sorular kafasında dönerken, korkuyla yerinden kalkıp sorularına bir cevap bulma ümidiyle etrafına bakındı.

Kalbini bir anda inanılmaz bir korku kaplarken merdivenleri koşarak çıkmaya başladı.

"Anne"
"Baba"

Kendi sesi dışında hiç bir ses yoktu. Seslenişine kimse cevap vermiyordu. Sonunda vardı odanın kapısını kırarcasına açarken, karanlık yüzünden hiç bir şey göremedi. Işıkları yakarken, aynı zamanda etrafa bakınıyordu. Gözleri yatağa kaydığında dehşet içinde kala kaldı. Zaman bir anda durdu sanki , kalbi atmayı kesti. Nefesesini bile tutmuştu.

Bir insanın hayatındaki en önemli insanlardır anne ile babası. Doğduğu andan itibaren onu koşulsuz seven, büyük bir sevgiyle büyüten anne babası tam karşısındaydı. Yataklarında yatıyorlardı. Onu dehşete düşüren şey işe üzerlerindeki kan olmuştu. Bir anlık kendine gelerek koşarak onların yanına gitmişti.

Yanağından göz yaşları süzülürken annesini sarsmaya başlamıştı.
" Anne uyan lütfen Anne beni bırakamazsın" ama nafile nekadar sarsarsa sarssın annesi o güzel gözlerini açmıyordu. Hemen yandaki babasının yanına gidip onu sarsarken babasına yalvarmaya başladı.
" Baba ne olursun sen aç gözlerini. Beni bırakmayın yalvarırım" hiç bir tepki alamazken sarsmayı kesti . Ayakları artık kendini taşıyamadı , bir anda yere yıkıldı. Evi bir anlık koca bir sessizlik kapladi .

Sessizliğin ardından ise koca bir çığlık .
Genç çocuk içindeki açıdan kurtulmak için boğazı yırtılana kadar bağırmaya başladı. Çığlık atarak ağlarken acının her saniye arttığını hissetti. Daha önce canını yandığı anları düşünde . Düşüp kolunu kırdığında hayatında yaşadığı en büyük acı olduğunu düşünmüştü. Yada düşüp kafasını yaraladığında, dikiş atılırken hayatında daha acı bir şey olamaz diye düşünüyordu o zamanlar . Ama şimdi hiç biri bu acıyla kıyaslanamazdı. Yaşadığı hiç bir şey bu acının yanından bile geçemezdi . Hissettiği şeylerin tarifi yoktu. Canının nasıl yandığını anlatmak için var olan tüm kelimeleri kullansa bile anlatabileceğini düşünmüyordu. Öyle bir acıydı ki şu an yaşadığı, aldığı her nefes boğazını yakıyor, bir bıçak gibi kalbine saplanıyordu.Ne kadar süre orda öyle bağırarak ağladı. Ne kadar zaman geçti bilmiyordu.

Kapının kırılma sesi evde yankılanda. Polisler ellerinde silahlarıyla içeri girdiler . Komşular evden gelen bağırış sesleriyle polisi aramışlardı. Polisler ağlama sesini takip ederek üst kata çıktılar. Karşılarına çıkan görüntü ise ister istemez onları da üzmüştü. Yatakta yatan kanlar içindeki kadın ile adam, yerde bağırarak ağlayan gencin anne ile babasıyla muhtemelen. Genç kendisinden okadar geçmiş bir şekilde ağlıyordu ki içeri birilerinin girdiğinin farkında bile değilde.

Gencin etrafında durmadan konuşan insanların sesi o kadar uzaktan geliyordu ki . Hissettiği acı genci öyle bir sarmıştı ki gözleri kör , kulakları sağır , dudakları dilsiz kesilmişti. Canını acısı öyle yoğundu ki genç artık nefes alamadığını hisseti.

"Anne "
"Baba"
Sözcükleri bir fısıltı olarak dökülürken dudaklarında, genç çocuğun bedeni artık bu acıya katlanamadı. Gözleri yavaş yavaş kapanırken, herşeyin bir kâbus olmasını diledi. Uyanıp anne babasını ona gülümserken bulmayı. Genç çocuk olduğu yere yığılırken kendini karanlığa teslim etmişti.

Karanlığa Bir Işık Yak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin