Gece yarısı birden göğüsümdeki ağrıyla uyandım. Sanki kocaman bir taşı tam göğüsümün ortasına koymuşlar gibi bir ağırlık hissediyorum. Elimi kalbime doğru uzatarak bir kaç kez hafifçe vurdum , aldığım derin nefesler sonucunda da ağırlık geçmeyince yatağın ucuna doğru gidip soğuk zemine çıplak ayaklarımla bastım. Ellerimle destek olup yavaş bir şekilde yataktan kalkıp uykulu olmamdan dolayı sarsak adımlarla mutfağa doğru adımladım.
Mutfağa vardığımda bozdolabına doğru yönelip kapağı açarak su dolu sürahiyi alıp dolabın kapağını kapattım. Üst dolabı açıp içinden bir bardak ta alıp içine soğuk suyu doldurdum. Gece de olsa sıcağın boğuculu dolayısıyla kuruyan boğazımdan geçen soğuk su ferahlamamı sağladı. Bardaktaki suyu bitirip ikinci bir bardak daha doldururken telefonumun çalmasıyla elimdeki bardak ve sürahiyi tezgaha bırakıp odama dorğu ilerledim. Bu saate beni kimin arayabileceğini düşünürken odama vardıp yatağıma doğru ilerledim. Hemen baş ucumdaki sehpada duran teşefonuma doğru uzakırken ekranda gördüğüm isimle şaşkınlığım arttı.
Seçkin beyin ismini ekranda görürken acele bir şekilde telefonu açıp kulağıma doğru götürdüm. " Buyrun Seçkin bey " yeni uyanmamdan dolayı çatallı çıkan sesimle konuştuğumda , karşıdan da Seçkin beyin hafif telaşlı sesini duydum. " Gecenin bu saatinde seni rahatsız etiğim için özür dilerım Doruk"
Telaşlı sesi beni daha da meraklandırırken
" Yok ne özürü Seçkin bey buyrun sizi dinliyorum. "" Konu Cantekin. " duyduğum isimle kalbim ağızımda atarken, kötü bir şey olmaması için içimden dualar ediyordum. " Bir saat önce şiddetli bir kriz geçirdi , sakinleştirici vermemize rağmen hala durumu kötü. Arada da senin adını sayıkladığı için gelmenin iyi olacağını düşündüm. " Duyduklarımla kalbime saplanan acıyla birlikte aceleci bir şekilde " Hemen geliyorum. " deyip karşıdan cevap beklemeden telefonumu kapattım.
Dolaboma doğru koşar adım ilerleyip elime geçen ilk kot ve tişörtü üstüme geçirip telefonumu da alarak koşar adım evden çıktım. Bu saate otobüslerin çalışmamasından kaynaklı telefonum çıkarıp bir taksi çağırdım. Taksiyi beklerken bir yandan da Cantekini düşünüyordum. Artık üzülmemesini ve iyi olmasını isterken onun bu durumda olması canımı o kadar yakıyordu ki , onun mutlu olması için her şeyi yapabilecek duruma geliyordum. Artık üzülmesin ve sadece gülsün istiyordum. Gülmenin dünya üzerinde en çok yakıştığı kişinin hep gülmesi gerekirdi.
Taksinin gelmesiyle elimi cebime atmamla cüzdanımı unuttuğumu farketmem bir olduğu. Kafamın yerinde olmamasından kaynaklı unuttuğum cüzdanımı almak için acele bir şekilde eve gitip cüzdanımı aldım. Aynı hızla evden çıkıp taksiye binerken gideceğimiz yeri de acele bir şekilde taksi şöförüne söyledim.
Vardığımız gibi aceleyle cüzdanımdan ücreti çıkarıp şöföre uzatıp arbadan indiğim gibi hastaneye doğru koçmaya başladım. Koşararak Cantekinin odasının önüne geldiğimde durup koşmaktan dolayı nefes nesefe kalmış bir şekilde kapıyı açıp içeri girdim. Bir anda içeri girmemle içerde olan seçkin beyle tanımdığım bir adamın bana dönmesi bir oldu. İkisi de hafif şaşkın bir şekilde benim nefes nesefe kalmış halime bakarken ben bakışlarımı hızlı bir şekilde Cantekine çevirdim. Kızarmış ve terlemiş bir yüzle yatağında uzanmış uyuyordu. Bu haliyle bile bu kadar güzel görünmeyi nasıl başarıyordu bilmiyorum.
Yan tarafımdan gelen öksürmeyle başımı Seçkin beyle yanındaki adama çevirdim. Adamın gözleri büyük bir hüzün ve acıyla kaplıydı. Bu odada olduğuna göre Cantekinle bir akrabalığı olmalıydı diye düşündüm. Bir anda Seçkin beyin sesini duyduğumda başımı ona doğru döndürüp konuşmasına kulak kesildim. " Doruk seni bu saate buraya kadar yorduğum için tekrar özür dilerim. Cantekinin durumu biraz daha iyi. " duyduklarımla en azından biraz da olsa rahat bir nefes alırken Seçkin bey konuşmasına devam etti. " Seni Aykutla tanıştırayım. Kendisi Cantekinin amcası olur. " gözlerindeki acının sebebi belli olurken saygılı bir şekilde elimi uzatıp " Tanıştığıma çok memnun olduğum Aykut bey."
Aykut beyin hafif gülümseyen yüzüyle elimi sıkarken " Ben de memnun oldum Doruk. Seçkin senden bahsetmişti , yeğenime nasıl iyi baktığını da. Keşke tanışmamız böyle kötü bir zamanda olmasaydı." Söyediklerine mahçup bir şekilde gülümserken yandan gelen hafif acı bir şekilde ismimi duymamla hemen başımı Cantekine doğru döndürdüm. Aynı hızla yanına doğru adımlarken , hala uyuduğunu fark ettim. Elini tutmak istesem de içeride yalnız olmamamızdan kaynaklı zor da olsa kendimi tuttum.
" Sen geldiğine göre içimiz rahat bir şekilde Cantekini sana emant edebiliriz artık. Bizim Aykutla bir takım halletmemiz gereken işler var. İzninle. " Seçkin beyin sesini duymamla daha arkami dönmeden omuzumda bir el hissettim. Başımı elin sahibine çeviriken
" Yeğenim sana emanet. " diyen Aykut beyin sözlerini duydum. Ardından beni odada Cantekinle baş başa bırakarak çıktılar.Odada yalnız kaldığımız gibi hemen Cantekinin eline uzanıp yüzüne daha yakından bakmaya başladım. Acı çekermiş gibi duran yüz ifadesi içimi yaralarken, dudaklarında tekrar ismimi duydum. Elimi yavaşça yüzüne uzatıp yanağını avuçlarken " Burdayım , yanındayım " dedim.
Sanki beni hissetmiş gibi bakışları yumuşadı ve daha sakin bir şekilde nefes almaya başladı. Elimle yavaş bir şekilde yanağını okşarken ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama Cantekin yavaş bir şekilde gözlerini aralamaya baladığında elimi hızlı bir şekilde yanağından çektim. Elini tutan elimi de çekecekken ,Cantekinin elimi sıkı bir şekilde tutmasından dolayı çekemedim.
Gözlerini tam açtığında başını hafifçe benim olduğum tarafa çevirdiğinde göz göze geldik. Gülümseyerek onunu gözlerine dalarken , yavaş bir şekilde dolmaya başlayan gözleri endişelenmeme sebep olumuştu. Elimi daha sıkı bir şekilde tutarken " Doruk" diye fısıldadı titreyen bir sesle.
" Burdayım bak , senin yanındayım " çektiğim elimi az önce olduğu yere , yanağına geri koyup burda olduğumu hissetsin diye hafif bir şekilde okşamaya başladım. Dolu gözleriyle bana bakarken kalbim acı bir şekilde atmaya başladı. Güzel gözlerinin kalbimde bıraktığı etkiden dolayı kalbim hızlı bir şekilde göğüs kafesime çarparken , göz yaşlarıyla buğulanmış olması canımı yakıyordu. O da hafif bir şekilde tebesüm edip " Burdasın " diye fısıldadı.
Birbirimizin gözlerine ne kadar süre daldık bilmiyorum , ama şansım olsa hayatımın sonuna kadar o gözleri izleyebilirdim. Çok fazla yeşil göz gördüm ama onunkiler farklıydı , o yeşil farklı bir yeşildi , çünkü hiçbir yeşil benim kalbimi bu denli hızlandırmamıştı , hiç bir göz beni böyle derinden sarsmamıştı. Ve şimdiye kadar annem dışında , kimsenin gözlerinin dolması beni bu denli yaralamamıştı.
Dolu gözlerinden düşen bir damla yaş yanağından yavaşça çenesine doğru süzülde , çenesinden damlayan gözyaşı ise tam kalbimin ortasına düşüp , düştüğü yeri ise yakmaya başladı. Yavaşça yerinden doğrulurken ikinci bir damlanın süzülmesiyle hızlı bir şekilde kollarımı Cantekine sardım.
Kafasını boynuma gömerken , duyduğum hıçkırık sesiyle benim de gözlerim dolmaya başladı. Göz yaşları boynumu ıslatırken , kalbim acıyla çarpmaya devam etti. Canımın hiç bu kadar yandığını hatırlamıyorum. Şu an yaşadığım acıyı daha önce hiç yaşamamıştım. " Kurtar beni " dedi hıçkırıkları arasında.
" Burda kalmaya dayanamıyorum , lütfen kurtar beni " gözümden akan bir damla yaşla birlikte daha sıkı bir şekilde Cantekine sarıldım. Ne olursa olsun , onun mutlu olması için herşeyi feda edebilirdim. Yeter ki kalbimi kor bir şekilde yakan göz yaşları artık akmasın. Cantekinin mutlu olması için tüm her şeyimden vaz geçebilirdim. Bunu bilinciyle kararlı bir sesle " Kurtaracağım , seni buradan çıkaracağım söz veriyorum " dedim.Bu hayatta gülmeyi en fazla hak eden insanın gülmesi için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırdım.
•••
Herkese merhaba demek istiyorum öncelikle. Bunca zamandan sonra artık bu hikayeyi okuyan var mıdır bilmiyorum , ama okuyan varsa burdan okudukları için teşekkür ediyorum. Okuyup düşüncelerinizi bana yorumda bildirirseniz beni çok mutlu edersiniz. Kitabı yazma hevesi geri geldiği için bundan sonraki bölümleri hızlı bir şekilde atmayı düşünüyorum , umarım düşündüğüm gibi bölümleri hızlı bir şekilde yazarım. Okunmasa da sorun olmaz düşüncesiyle yazmaya başlamıştım kitabı , ama okuyan varsa ve yazdıklarımı beğendiyse umarım emeklerime karşılık bir oy verip düşüncelerini bana bildir. Şimdiden teşekkür ederim. Hep mutlu olmanız dileğiyle. 💙💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığa Bir Işık Yak
Misterio / SuspensoÇemberin içinden bakan insanlar hikâyelerin bittiğini düşünürler. Çemberin dışındakiler ise , her bitmeye yüz tutan hikâyenin başka bir yol bularak yeniden canlandığını görürler. -Ahmet Batman Başlangıç tarihi : 30.03.2019 Bitiş tarihi: 31.03.2020