PSİKOZLAR

14.Bölüm ~PİÇİZLER GAY Mİ?~

Asu Lina'dan...

Kızlarla kantinde oturuyorduk ve sohbet ediyorduk. Biz sohbet ederken Ateş'ler bizim masanın önüne gelmişti. "Ne oldu? Ne istiyorsunuz? " dedim kaşlarımı çatıp. Barış "Cevabın neydi?" dedi tek kaşını kaldırarak ve gözlerini Kumsal'ın gözlerine dikmişti. Amacı neydi bunun? "Anlamadım." dedi Kumsal. "Bora'ya ne cevap verdin. Kabul ettin mi?" dedi Barış. "Evet ettim. Şuan çıkıyoruz onunla.'' dedi Kumsal. Barış sinirle masaya vurdu ve "Kızım pişman olacaksın." diyerek sinirle kantinden çıktı . Piçizler de peşinden gitti. Barış'ın gösterdiği tepki çok saçmaydı. Haklı olma payı olsa da Kumsal'ın bir hayatı vardı ve Barış buna karışamazdı. "Barış'a katılıyorum. Pişman olacaksın." dedi Asena olumsuz anlamda kafasını sallayarak ve kantinden çıktı. Onlar gittikten sonra Alesya ve ben masadan kalkıp bir şeyler almaya gitmiştik. Kumsal'ı masada düşünmesi için yalnız bırakmıştık. Geri masaya geldiğimizde Kumsal masada yoktu. Telaşla etrafa baktım. "Kumsal nerede?" dedim ve telefonumu elime alıp Kumsal'ı arayacakken Alesya kolumu tuttu ve "Bırak birazcık yalnız kalsın." dedi. Kumsal'ı düşünüyordu. Alesya'yı dinleyip telefonu geri cebime koydum. Elimizdekilerle bahçeye çıkıp Asena'yı bulmuştuk. Yanına gittiğimizde kulaklığını takmış şarkı dinliyordu. Kumsal ve Bora meselesini konuşmamız gerekiyordu. Kulaklığı kulağından çıkarıp yanına oturdum. "Konuşmamız lazım." diye ekledim. Bir yandan aldığımız şeyleri yemeye başlamıştık. "Neden Kumsal'ın Bora ile olmasını istemiyorsun?" diyerek konuya girmiştim. Asena bana baktı ve "Bora'nın haraketleri değişik. Siz farkında değilsiniz ama değişik. İlk gördüğümden beri ısınamıyorum." dedi Asena. "Bora'nın bize bir kötülüğü olacağını zannetmem." dedi Alesya. "Herkese çok çabuk güveniyorsunuz. Daha tanımıyorsunuz bile." dedi Asena kaşlarını çatıp. "Asena daha tanımıyoruz ama sen de direk Bora'ya kötü birisi diyorsun." dedim tek kaşımı kaldırıp. "Bir çok insan tanıdım Asu. Anlıyorum artık. Emin ol ki bu çocuk güvenilir birisi değil. Kaan da aynı şekilde. İkisi de güvenilir değil." dedi Asena. "Kumsal'ın mutlu olmasını istiyorum." dedi Alesya üzgünce.
"Üzülmemesi için Bora'ya yaklaşmamalı." dedi Asena kesin bir dille. "Göreceğiz artık." dedim ve derin nefes verip arkama yaslandım. Bu işin sonunun iyi bitmesini istiyorum.

Zil çaldığı için toparlanıp sınıfa doğru yol aldık. Kumsal neredeydi merak ediyordum. Asena'nın bu kadar sinirlenmesine de şaşırmıştım ama Asena böyle yapıyorsa bir bildiği var diye düşündüm. Sadece Kumsal'ın bu işten zararlı çıkmasını istemiyordum. O üzülürse ben, Asena ve Alesya da üzülürdük. Çünkü Kumsal bizim kardeşimizdi. Arkadaşlık da bunu gerektirirdi. Kumsal'ın üzülmesine izin vermezdim ben. Bora kim köpek?

Sınıfa geldiğimizde yerlerimize oturduk. Asena kulaklığını takıp düşünceli hali ile camdan dışarıya bakıyordu. Gözleri anlamsızdı. Ne düşündüğünü anlayamıyordum. Duygularını bir sırdan bile daha gizli tutuyordu. Ne var yani gizemli olmasa? Kumsal keyifsizdi. Onu böyle görmek beni üzüyordu. Ne olursa olsun biz onun yanındaydık. O duygularını yaşamaktan korkmuyordu ya da çekinmiyordu. Edebiyatçı geldiğinde hepimiz ayağa kalktık. Hoca " Oturun çocuklar." dedi ve yerlerimize oturduk.

Banu hoca ders anlatmaya başladığında dikkatlice dinlemeye başladım. Kumsal'a baktığımda hocayı dinlemiyordu. Sıraya bakıp düşünüyordu. Bora'yı ve Barış'ı düşündüğüne emindim. Barış ve Asena, Kumsal'ın kafasını karıştırmıştı. Benim de karışmıştı. Bora'nın bize karşı yanlış bir hareketini görmemiştim ama Asena Bora'ya güvenemiyordu. Hafifçe arkamı dönüp Asena ve Alesya'ya baktım. Alesya dersi dinliyordu ama Asena da Kumsal gibi hocayı dinlemiyordu. İç çekip önüme döndüm. Kumsal'ın keyfini biraz yerine getirmek istiyordum. Böyle çok sıkıcı geçiyordu gün. Her insanın derdi olabilir ama bu kadar fazla düşünmek benlik bir hareket değildi. Sorunlarımı kafama çok takamıyordum çünkü her sorunu bu kadar ciddiye alırsam delireceğimi düşünüyorum. Kumsal'ın omzuna dokundum. "İyi misin?" dedim sessizce. Kafasını bana çevirip "İyiyim." dedi. Ses tonundan iyi olmadığını anlayabiliyordum. 'He he' anlamında kafamı sallayıp güldüm. Onun da biraz gülümsemesini sağlamıştım. Tekrar eski ciddiyetime kavuşup "Sen ne karar verirsen ver biz hep senin yanında olacağız bakma sen bu muşmula suratlı Asena'ya." dedim Asena'yı işaret ederek. Bu sefer ikimiz de kıkırdamıştık. Kumsal'ın gözlerindeki 'iyi ki benim arkadaşımsın' ifadesini okuyabiliyordum. Biraz da olsa keyfini yerine getirmiştim ama çok sevgili Banu'cuğum tüm ambiansı bizi azarlayarak bozmuştu. Teşekkürler Banu hocam.