HASTA

0.3

*Flashback*

"Gel güzelim."

Ona engel olamayıp yine oyunlarına uyuyor ve başımı belaya sokacaktım.

"Bu fazla tehlikeli yapamam."

"Ben burdayım korkma"

Yine ona güvenip ayak uyduracaktım. Her zaman ki gibi...

"Şimdi ben tırmanacağım ve sonra sana halat atacağım sen de onu tutup kendini yukarı çekeceksin."

"Hey benim yükseklik korkum var biliyorsun."

"Ben burdayım diyorum!"

Gecenin karanlığında parıldıyan gözlerine bakarak yine ona ayak uyduracaktım.

Ne kadar yüksek olmasa da benim için uçurumdan farksız olan büyük taşa tırmanan adamıma bakmaktan gözlerimi alamıyorken içimde ki korku hâlâ dinemiyordu.

Küçük dağa tırmanan adeta bir heykele benzeyen adama tekrar bakarak hayranlığımı iki katına çıkardım.

İşine odaklanarak başarılı bir şekilde zirveye ulaştığında bana el sallamaya başlamasıyla korkum biraz da dindi.

İnci rengi dişlerini sergileyerek bana baktığında kalp atışlarım anında hızlandı. Bu kadar benin için fazlaydı. Bu kadar tatlı olunamazdı...

Halatı aşağı doğru atmasıyla sıkıca kavrayıp kendimi yukarı doğru çekmeye başladım. Bu düşündüğümden daha zevkliydi.

"Harikasın güzelim."

Duymam için bağırarak söylemesiyle hafifçe kıkırdadım.

Zirveye onun yanına ulaştığımda sıkıca sarılarak onu alabildiğim kadar kollarımın arasına aldım.

"Seni seviyorum."

"Bende seni menekşem."

Şaşkın bakışlarla ona bakarken sorumu yönelttim.

"Menekşem mi? O nerden çıktı."

"Bilmem bir anda aklıma geldi." Diyip sırıtmasıyla benimde yüzümde bir sırıtış oluştu.

Soğuk koyalara oturarak ayağımızı aşağıya sarkıttık ikimizde. Hafif esintili havada sanki rüzgar yanaklarını okşuyordu.

Kafamı omuzlarına yaslayarak uzunca bir süre manzaranın tadını çıkardım.

Yavaşça kafamı kaldırdığımda sevdiğim adam ile göz göze gelmem içimde bir kıpırtının oluşmasına neden oldu. Gözleri çok güzeldi.

Yavaşça soğuk ellerini yüzüme götürmesiyle hafif te olsa irkilsemde anın tadını çıkarmaya baktım.

Sağ eliyle yanağımı hafifçe okşarken kafasını aramızda ki santimleri azaltırcasına bana yaklaştı. Yaklaştı ve yaklaştı...