0.5

81 6 9
                                    

Bazen tutmak zor olur hayatın iplerini kayıp gider ellerinden. Insanlar da öyle...
Sevdiklerin canını düşmanlarından çok acıtır.
Iyilik dedikleri şeyler senin yararına değil zararınadır.

Hızla kapıyı tıklatarak kapı kulpunu aşağı doğru çektim. Öğretmenimin önün de özür dilermişcesine saygıyla eğilip yerime geçtim.

Derste uyumamak için kendimi zor tutarken bir yandan da not alıyordum. Bu cidden iğrenç bir durum. Kafamı not aldığım kağıttan kaldırıp daha fazla uyuklamamak için eşyalarımı toplayıp sınıftan hızla çıktım.

Gece eve çok geç gelmiştik. Uyuduğumda saat 4 olduğu için sabah 8 de yatakta sayıklıyordum.

Adımlarımı kantine yöneltip cebimden zar zor kâğıt paralarımı çıkarttım. Sadece iki 5 lik ve ve bir 10 luğum vardı. Bu parayla burdan çerez alamam bile çok zordu. Paramın yettiği kadar birseyler alıp bir masaya oturdum ve yemeye başladım.

Sadece haftasonu çalıştığım cafe ve bazı geceler çıktığım taksiler dışında pek bir gelir kaynağım yok. Sadece amcam elinden geldiğince aylık harçlık gönderiyor. Ancak kendine yararı olmayan bir adamın bana nasıl olsun...

Karşı sandalye de hissettiğim hareketlilikle kafamı kaldırıp bakma gereksiniminde bulundum. Hızla sandalyeyi çekip oturan Jackson'ı gördüğümde kendimi kusmamak için zor tuttum. Bu çocuk neyin pesindeydi.

"Selam Alisa"
Sesimi çıkarmadan sadece önümde bulunan yemeğe odaklanmaya devam ettim.
"Hey! Birsey söylesene sadece aramızda ki buzları eritmek istiyorum."
"Jackson git başımdan!"
Sinirle söylediğim cümleyle şaşkın bir surat takılıp ellerini teslim olurcasına kaldırdı.
"Sakin ol gerçekten sadece yaptıklarımdan pişmanlık duyuyorum."

Alayla gözlerimi Jackson a çevirip sinir bozucu bir kahkaha attım. "Ne kadar komik ya bak gülmekten öldüm suan."

"Peki sen bilirsin sana limonata getirmiştim. Biliyor musun Alisa bazen insanlar değişebilir." Diyerek limonata bana verip masadan uzaklaştı.

Çok tepki verip vermediğimi düşünürken haksızlık ettiğim bile aklımdan geçiyordu. Belki de gerçekten yaptığı saçmalıktan pişman olmuştu. Belki de artık eski Jackson değildi.

Düşündüğüm şeylerin saçmalığının bende farkındaydım ancak insanların değişebileceklerine inanmak istiyordum. Belkide fazla masumdum yaşadıklarımdan ders çıkarmayacak kadar...

Yavaşça elimi Jackson'ın bana getirdiği limonataya uzattım. Boğazım aşırı derecede kurumuştu ve bir limonata çok iyi gelirdi. Ard arda yudumladığım limonatayla ne kadar kıtlıktan çıkmış gibi gözüksemde umursamadım.

Karnımı doyurduğum için hem kendime gelmiş hem de az da olsa uykumu götürmüştüm. Diğer dersleri kaçırmamak adına hızla ayağı kalkıp eşyalarımı toplamaya başladım. Ani bir şekilde başıma giren ağrı ile yüzüm ister istemez buruştu. Ayakta duracak gücü kendimde göremediğim için bir müddet sandalyeden destek aldım ancak kafi. Gözlerimin kapanıp yere yığılmama engel olmadı.

~♡~

Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir duvar ile karşı karşıyaydım. Etrafta ilaç ve adını bilmediğim şurupların kokuları vardı. Kafamı biraz daha kaldırıp etrafı inceledim. Bir hastane odasında olduğum çok barizdi. Buraya neden ve nasıl geldiğimi hiçbir şekilde bilmiyordum. En son okulda fenalaşmış ve sanırım bayılmıştım.

Kapının açılma sesiyle bir çift ayağın bana yaklaşma sesini duyabiliyordum. Gelen kişi Adam'dı ancak hiç normal gözükmüyordu.

"Alisa daha iyi misin?" Endişe ile sormuş olduğu soruya gülümseyerek cevap verdim.

"Evet iyiyim Adam ancak bana ne olduğunu biliyor musun?" Sorduğum soruya karşılık bir süre bekleyip gözlerini tavana çevirdi. Ben de hâlâ bana vereceği cevabı bekliyordum.

"Vücüdun da yabancı bir maddeye rastlamışlar uyuşturucu olduğunu söylüyorlar ve bayılmana neden olan da oymuş. Senin bu konu hakkın da bir bilgin var mı Alisa? "

Bana ciddi ciddi sormuş olduğu soruya karşılık sinirle gözlerimi devirdim.

"Lanet olsun benim asla böyle bir şey yapmayacağımı çok iyi biliyorsun Adam. "

Hayatım da bir kere bile vücuduma zarar verecek bir madde kullanmayan ben şimdi ise uyuşturucu kullanmakla suçlanıyordum.

"Biliyorum Alisa senin böyle bir şey yapmayacağından adım gibi eminim ancak okul müdürlüğü ve polis öyle düşünmüyor. Biraz sonra sorgu için polisler gelecekmiş sonuçta vücudunda yasak bir madde bulundu. "

Duyduklarım karşısında ağlamamak için kendimi zor tutarken aynı zamanda polislere ne diyeceğimi düşünüyordum. Kim annesi babası olmayan yalnız bir kıza inanırdı ki? Ya uyuşturucu kullanmaktan ceza evine girecektim ya da en hafifi okuldan atılıp bütün hayatımı sefillik içinde yaşayacaktım.

Benim asla uyuşturucu kullanmayacağım dan Adam'da emindi ancak ikimiz de o maddenin vücuduma nasıl girdiğinden habersizdik.

Aklıma gelen ani bir fikirle sanki yataktan fırlarcasına kafamı Adam'a çevirdim.

Adam korkmuş gözlerle "Ne oluyor Alisa iyi misin? "

"Adam bir şey hatırlıyorum en son kantinde yemek yedim ve sonrasında Jackson yanıma gelerek bana limonata verdi. İlk başta kabul etmeyecektim ancak bana değiştiğini ve bir şans daha istediğini söyledi ve bende kanıp kabul ettim. Kesin verdiği içecekte bir şey vardı. "

"İnanamıyorum Alisa cidden Jackson'ın değiştiğine inandın mı? "

"Bilmiyorum gerçekten nasıl kandığımı hiç bilmiyorum. "

"Ben sana demiştim Alisa Jackson asla taktığı kişilerin peşini bırakmaz. Hayatı ona zindan etmeden asla bırakmaz. "

"Bu ülkede adalet yok mu Adam ne saçmalıyorsun sen. Elinde sonun da yaptıkları ortaya çıkacak ! "

Kapının ani bir şekilde açılması ile ikimizin de irkilmesi bir olmuştu. Polislerin geldiğini gördüğümüzde Adam hızla bana bakarak "Doğruları anlat Alisa sakın korkma. " diyerek polislerin yönlendirmesi ile odadan çıktı.

Merhaba sonunda yeni bölüm geldi. Açıkçası uzun zamandır yazıcak zaman bulamıyordum. Umarım bölümü beğenirsiniz. Önceden uyarıyım bu bir romantik komedi değildir. Aksiyon ve aşk içerir ;)

HASTA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin