KILL COUNT

2. BÖLÜM: OKUL

Baba ve kız ikilisi şok içindeydi. Hiçbir tepki veremeden öylece Erdem'e bakakalmışlardı.
Subutay'ın elleri titremeye başladı. En sonunda silahını elinden düşürdü.

"Be-b-ben... Ne yaptım?!" dedi çaresizce.

Kız babasına baktı. İkisi de şokun etkisinden çıkamıyordu.

Büyünün Öfkesi acı dolu gözlerle Erdem'i süzdükten sonra büyülü bir toz bulutunun içinde ortadan kayboldu.

Bir grup polis çevredeki sivilleri uzaklaştırmaya çalıştı. Bir diğer polis grubu da Usta Subutay ile Crystalline'in etrafını sardı. Polislerden biri radyoaktif silahı yerden aldı.

Boyunlarına birer güç önleyicisi takıldı ve sonra ikisi de kelepçelendi.
Polislere karşı direnemeyecek kadar şaşkınlardı. Adam sürekli yaptığı hatayı düşünüyordu. Yaptıklarından çok pişman olmuştu çünkü amacı herhangi bir sivile zarar vermek değildi.
O sadece Büyünün Öfkesi'nden intikamını almak istemişti.
İkisi polis arabasına bindirilip götürüldü. Olay yeri ise karantina altına alındı.

Bir diğer polis grubu ise Erdem'in cansız bedeninin etrafına toplanmıştı.

"Nasıl da yanmış vücudu! Bunu bu çocuğa neden yaptılar?!"

Polislerden biri Erdem'in kımıldamaya başladığını fark etti. Önce elleri sonra bacakları kımıldamaya başlamıştı.

"Çocuk kımıldıyor! Yaşıyor olabilir!"

Erdem öksürmeye başladı ve sonrasında gözlerini açtı.

"Yaşıyor! Çocuk yaşıyor!"

•••

Hastane
(Kadıköy)

Gözlerini hastane odasında açmıştı. Etrafına bakındı ve bir an nerede olduğunu anlayamadı. Sonra ailesini gördü. Annesi, babası ve kardeşi... Odanın dışındalardı. Yüzlerindeki mutluluğu ve sevinci anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalırdı.

Ailesine bakıp gülümserken en yakın arkadaşının da onların yanında olduğunu fark etti. O da en az onlar kadar mutluydu ve gülüyordu.

Erdem o kadar büyük bir olaydan sonra nasıl hayatta kalabildiğine anlam verebilmiş değildi. Duygu karmaşası yaşadığı sırada doktoru içeri geldi.

"Seni tebrik ederim evlat. Radyasyona karşı koyabilmeyi başardın."

"NEEE?! BE-BEN RADYASYONA MI UĞRADIM?!" dedi küçük bir çocuk gibi şaşırarak.

"Evet. Hem de basit bir radyasyon değil. Radyasyon kalbinden tüm vücuduna yayıldı ve mutasyon geçirmene sebep oldu. Bu seviyede bir radyasyondan sağ çıkabilmek pek alışılagelmiş bir durum değil. Anlaşılan hayat senden yana olmuş."

"Ama anlamıyorum. Nasıl kurtulabildiğimi asla anlamıyorum. Mutasyon geçirdiğimi söyledin. Mutasyonu durdurmayı başardınız değil mi?"

"Mutasyonunu etkisiz hale getirmeyi başardık. Şimdilik durumun stabil ancak ilerleyen günlerde farklı semptomlar yaşanabilme olasılığı mümkün. İlaçlarını düzenli kullanman ve bedenini çok fazla yormaman gerektiğini sakın unutma. Baş ağrısı, halsizlik, kusma, yüksek ateş gibi yan etkiler yaşayabilirsin. Daha iyi olacağını ümit ediyoruz. Bugün seni taburcu ederiz."

Erdem onaylar bir ifadeyle başını salladı.

Ardından doktor odadan çıktı ve Erdem'in ailesi ve arkadaşı içeri geldi. Oturup konuştular. Onlara iyi olduğunu söyledi ve durumunun ne olduğunu anlattı.