eleven

763 41 85
                                    

*Cinsellik içerir.*
The weeknd- Earnd it

Uzandığım koltuktan kapının çalmasıyla kalktım. Zayn'in çabuk geleceğini düşünmüştüm fakat nerdeyse saat akşam 10 da gelmişti. Hödük herif!

Hızlı adımlarla kapıya ilerleyip kapıyı açtım. Elinde poşetlerle birlikte Zayn bana gülümseyerek baktı. Harika bir adamsın Zaynie.

Abur cubur dolu poşeti bana uzattı. Hayranlık dolu bakışlarımı ondan zor da olsa ayırmayı başardım ve poşetleri elinden alıp mutfağa bıraktım.

Geri döndüğümde koltukta yayılmış oturuyordu ve Yunan tanrılarını andırıyordu. Seksi, vahşi.

Sapık düşüncelerimi aklımdan silip karşısındaki koltuğa oturdum.
"Demek programın değişmiş. Çok garip dönem ortasında program değişikliği pek olmaz ama."

Bıkkınca nefesini dışarı verdi. "Düzen bozmak hoşlarına gidiyor galiba."

Gözlerimi üzerinde gezdirdim. Bu kadar yakışıklı olması normal miydi? " Ne yapmak istersin Zaynie?"

Ellerini ensesine götürüp ensesini kaşıdı ve buna eş zamanlı olarak dudaklarını yaladı. İçimde bir şeylerin harekete geçtiğini hissedebiliyordum. " İyi misin sen?" Diye sorduğunda kendime gelmek adına kafamı salladım. "Hiç olmadığım kadar."

Kaşları yukarı havalanırken suratında seksi bir sırıtış belirdi ve ardından elleri sakallarında gezindi. "O zaman film falan izleyelim sende abur cuburları getir."

Onu onaylayarak koltuktan kalktım ve resmen koşar adımlarla mutfağa gittim. Bu hareketler de neydi böyle ? Beni delitmeye mi çalışıyordu bu çocuk?

Hızlı olmaya çalışarak - ki bu çok zordu çünkü ellerim titriyordu- abur cuburları hazırlamaya başladım.  "Yardım lazım mı?"

Hemen arkamda hissettiğim sıcak nefes ve onun sesi irkilmeme sebep oldu ve elimdeki kase yere düşerek bir kaç parçaya ayrıldı. Siktir.
" Hayır sen gelip ödümü patlana kadar gerekmiyordu." Diyerek söylendim.

Yere eğilip parçaları toplayacaktım ki o da eğildi ve benimle birlikte toplamaya başladı. Tabi ben onu izlemekten başka bir şey yapamıyordum şuan. Elimde hissettiğim iğne batmasına benzer bir acıyla birlikte inledim.

Parmağımın ucunu cam sıyırmıştı. Ayağa kalkıp parmağımı inceledim. Pek bir şey yoktu belli bile olmuyordu.

Zayn elindeki camları tezgaha koyup tam önüme geçti ve elimi avuçlarının içine aldı. Parmağımı incelerken ben ne yaptığına  anlam veremiyordum.

Parmağımı dudaklarına götürdü, gözlerime baktı ve parmağımı hafifçe emerek öptü, ardından bıraktı.

Öylece karşımda durup bana bakarken fazla yakın olduğumuzu fark ettim. Tanrım yanıyordum!

Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Nefeslerimin çok hızlandığını fark ettiğimde çekilmek istedim fakat tezgah ve arasında kalmıştım. Üstelik kollarını yanlara koymuştu. "Z-zayn."

Kekelediğim için kendime lanetler okudum. O benim aksime gayet rahat görünüyordu.

Suratında yandan bir sırıtış belirdi ve ardından kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "Aslında tam anlamıyla arkadaş olmadığımızı biliyorsun Alaska."

Dedikleri nefesimi kesmeye ve titrememe sebep olmuştu. Şuan her ne oluyorsa devam etmeliydi çünkü bunu istiyordum.

Onunla olmak istiyordum hatta onunla bir hayat yaşamak istiyordum. Onunla olan herşeyi istiyordum. Çünkü ona deliler gibi aşık olmuştum.

Saçlarımı boynumdan çekip boynuma ıslak bir öpücük bıraktı. Hafifçe inlediğimde kalçalarımdan tuttu, beni kaldırıp tezgaha oturttu ve bacaklarımın arasına girip tek bacağımı beline sardı ardından yavaşça okşadı.

Şuan hayallerimi yaşıyordum. Hemde en güzel şekilde. Ellerim ensesine gitti. Ensesindeki saçları ile oynarken o esir aldığı boynumu bırakıp dudaklarıma geçti.

Dudaklarımı öpmeden önce üzerimdekileri çıkardı. Şimdi sadece iç çamaşırlarım ile kalmıştım ama garip bir şekilde utanmıyordum.

Kendi üzerindekileri de gözlerini gözlerimden ayırmadan çıkarırken libidom uzaya çıkmıştı. Tanrım herşey o kadar güzel ve yoğundu ki. Hiç bitmesin istiyordum.

Beni kucağına tekrar aldı. Mutfaktan ayrılırken sırtımı bir yerlere yaslayıp duruyor ve beni öpüyordu. Hemde deli gibi!

Sürekli bir yerlere çarpıp veya yaslanıp durduğumuz için odama geçmemiz baya uzun sürmüştü.

Beni yumuşak yatağıma bıraktı ve üstüme geldi. Dudaklarımı uzun süre öptü. " Benden hoşlandığını biliyorum Alaska. Çok belli ediyorsun."

Cümlesini tamamlar tamamlamaz beni üstüne alarak alta o geçti. Şimdi her zaman olmak istediğim yerdeydim. Kucağında.

Elini sütyenimin kopçasına götürürken arsız bir şekilde sırıttı.
"Benim  için nelerin var görmek istiyorum."

Sütyeni çözüp beni çıplak bıraktığında gözleri tüm vücudumu süzdü. Dudaklarını ısırıp hafifçe güldü.

Köprücük kemiklerime ıslak öpücükler bırakarak göğüslerime kadar indi. O orada oyalanırken ben ellerimi saçlarında gezdiyor ve inliyordum. Gözlerimi kapatıp sadece dudaklarını hissettim. Müthiş bir histi.

Telefonuma ardı ardına gelen bildirimleri görmezden geldim. Bu anı mahvetmek istemiyordum.

Zayn beni beklemediğim bir anda sert bir şekilde altına aldığında şaşırmıştım.

İç çamaşırımı yavaşça bacaklarımdan sıyırıp gelişi güzel fırlattı. Biraz geri çekilip çıplak vücudumu izlerken boğuk bir şekilde inledi. " Tanrım, çok güzelsin."

Üzerime geldi ve dudaklarımı öpmeye başladı, ben de karşılık veriyordum tabi. Dudakları o kadar yumuşaktı ki ölene kadar bu dudakları öpebilirdim.

Kasıklarımda hissettiğim acıyla sıkıca çarşafı kavradım ve inledim. Zayn'in ritmik hareketleriyle entegre bir şekilde inliyordum.

Güzel inlemesi benim inlememe karışıp odada yankılanıyordu. Yüzüme anlından akan bir kaç damla ter düştü. Son bir kaç kez daha hareketlerine devam etti ve daha sonra üstümden kalkarak kendini yatağın diğer tarafına attı.

Nefeslerimizi düzene sokmak için baya uğraş verdik. Üzerime çarşafı çektim ve ona döndüm. O da bana dönüktü.

Ona bakıp güldüğümde kendini tutsa da bir süre sonra o da gülmeye başladı.

Kollarını bana dolayıp iyice kendine çekti ve çenesini başıma yasladı. Şuan hayatımın en güzel günü olabilirdi. Hatta olmuştu bile. Hayatımın en güzel günü kesinlikle bu gündü.

İyice Zayn'e sokuldum. Duygularımı kelimelerle ifade edemiyordum şuan. O kadar tutkulu ve güzeldi ki , beklememe kesinlikle değmişti.

Zayn saçlarıma bir öpücük bıraktı ve ben uykuya dalmadan hemen önce konuştu. "Arkadaş olamayacağımızı biliyordum."

Şuan saat 03.49 ve ben fifty shades of grey şarkıları dinleyip bu bölümü yazıyorum nalsjsls

Bölümü yazarken kendi kendime tribe girip utandım, akıl sağlığım yerinde olmayabilir...

SASSY / ZaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin