Twentyone

621 30 1
                                    

"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Yeter artık!" Bağırmama aldırmadan kendi ekseninde yürümeye devam etti. Beni arabadan da neredeyse hışımla indirip zorla evine sokmuştu ve şimdi de karşımda sinir küpü gibi dönüp duruyordu. "Sana diyorum, ne yapıyorsun? Tüm bunlar da ne?"

"Asıl sana sormam gerek bunu! Ne yapıyorsun Alaska? Bir sürtük gibi davranmayı kes artık!" Patlamasının ardından boynundan çıkan damarlar bile irkilmeme sebep olmuştu. Bana sürtük demesini es geçekerek sakin olmaya çalıştım. Tabi ki bunu yapamadım. Bana sadece yakın arkadaşlarım ve kendim diyebilirdi bu kelimeyi, bir piç değil. "Sözünü geri al, yoksa seni parçalarım Zayn!"

Avucumun içine batırdığım tırnaklarımla her an üzerine atlayıp ona zarar vermeye hazırdım. Benim aşkım da böyleydi işte. "Yaptıklarından sonra mı?!"

Anlaşılan dün geceden haberi vardı, zaten nasıl olmasın ki? Halimden gayet belli oluyordu. "Anlamadığım şey buna nasıl izin verebildiğin!"

Kaşları çatılırken dudaklarım aralandı. Avucuma geçirdiğim tırnaklarımı serbest bırakırken ona doğru yaklaşmaya başladım. "Ne diyorsun sen?"

"Bunu diyorum!" Ellerini cebine sokup telefonunu çıkardı ve bir görüntü açtı. Telefonu bana döndürdüğünde hala gözleri benim üzerindeydi fakat ben tamamen görüntülere odaklanmış durumdaydım. Dudaklarım şaşkınlıktan ve gördüklerimin şokundan titrerken elindeki telefonu kapıp kendimi koltuğa attım. Ayakta duracak gücü kendimde bulamıyordum. Şaşkınlık içerisinde kumral ve adını bilmediğim çocukla odaya girişim, beni yatağa yatırması, soyması ve daha sonra tüm o iğrenç şeyler. Bunlar olduğunda kılım bile kıpırdamıyordu ve baygındım. Tepki bile veremiyordum. Sadece bir kaç kez onu itmeye çalıştığımı gördüm. Gücüm yetmemişti ve ben bu anların çoğunu hatırlamıyordum.

Titreyen ellerimden telefon kayıp düşerken Zayn'in sinirli sesini işittim. "Buna nasıl izin verirsin?!"

Onu umursamayamıyordum şuan çünkü aklımda tek bir düşünce vardı. 'Bu tecavüze girer mi?'diye kendime soruyordum ve cevabı aslında çok açıktı. Sarhoşluğumdan yararlamılmıştı. Benim iznim olmadan bana dokunmuştu. Bu tecavüzdü. Ne kadar kendimde olmasam bile! "S-sen bunu nerden buldun?"

Sonunda sesimi bulabildiğimde merakla sormuştum. O da beni bekletmeden cevap verdi. "Bilinmeyen bir numaradan geldi bu video!"

Gözlerim dolarken titreyen dudaklarımı ısırdım. Tırnaklarımı koluma geçirip kanamasına sebep olurken Zayn deli gibi söyleniyordu. "Harry buna nasıl izin verir?! Seni o halde yanından ayırmaması gerekti, sarhoş olduğunu görmüyor mu?! Peki sen! Sana, sana sahip oluyor ve sen bir sik yapmıyorsun! Tanrım! O çocuğun derisini yüzmeden bu işin peşini bırakmam!"

Söylenmesinin ardından mırıldandım." Yanımda Monica vardı." Mırıldanmamın ardından Zayn'in gözleri kocaman açılmıştı. Hızla yanıma oturduktan sonra kolumu kavrayıp beni kendine çevirdi. "Anlat!"

Dudaklarından dökülen tek kelime ile ona her şeyi anlatmaya başladım. "Dün gece bana geldi, siz ayrıldığınız için kötü bir haldeydi. Neden bana geldi bilmiyorum belki de Harry ile konuşup onu durumundan haberdar edeceğimi düşünüyordu. Onu öyle görünce yaptıklarım için vicdan azabı çektim sonuçta benim yüzümden ayrılmıştınız bir bakıma. Bende vicdanımı rahatlatmak için onu bir yerlere götürmek istedim ve gittik. Mekanı ben seçmiştim. Sonra o başkasıyla konuşmaya falan gitti bende çok sarhoştum, yanıma bir çocuk geldi ve yalnız olup olmadığımı falan sordu, bende yalnız olduğumu söyledim. En son hatırladığım şey belimi kavrayışı ve yalnız olmadığımı söyleyişi. Sabah ise bilmediğim bir evde çıplak uyandım ve vücudum bu haldeydi, ne yapacağımı bilemedim. Monica nerde onu bile bilmiyorum, başına bir şey gelmemiştir umarım. Tanrım, suçumu hafifletmek istedikçe daha da büyüyor!"

Zayn'in dudaklarından sesli bir nefes kaçarken ben göz yaşlarımı dindirmeye çalışıyordum. "Monica'dan senin yüzünden değil, beni aldattığı için ayrıldım."

Zayn'in kısa açıklamasından sonra aklıma bir ton kuşku dolmuştu. Bunu Monica planlamış olabilir miydi? Ama mekanı ben seçmiştim nasıl yapabilirdi ki? Hem yapması için bir sebebi yoktu. Aslında vardı, eğer ona attığım videonun gerçek olduğunu öğrendiyse kesinlikle beni her türlü oyuna kurban edebilirdi. Sikik kafam! Bu o kadar da zor değildi. Benim vicdan yapmamı sağlayacak şeyler yapıp onu dışarı falan çıkaracağımı düşünüp belki de kumral çocuğu o ayarlamıştı. Belki onu dışarı çıkarmasam bir şekilde çocuğu evime sokacaktı. Ama ben aptal olduğum için işini kolaylaştırmıştım.Bu olabilecek bir şeydi sonuçtan ama onun bu kadar pisleşeceğini hiç düşünmemiştim.  Elimi anlıma geçirip derin bir nefes aldım. Düşünceler içinde boğulacak gibiydim.

Zayn ellerini boynumdaki morluklarda gezdirmeye başlayınca birden irkilmiştim. Ondan hafifçe uzaklaştım. "Bunları yaptığına pişman olacak, güven bana."

Biraz daha sakin çıkan sesi benim de azıcık rahatlamamı sağlamıştı ama gene olanları değiştirmiyordu. "Seni suçladığım için özür dilerim, karşı koymayışın beni sinirlendirdi ve dediklerim için de özür dilerim. Karşı koyacak bir durumda olmadığının farkına varamayacak kadar aptalım ben."

Dediklerine sadece kafa salladım. Nasıl hissetmem gerektiğini, ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ve bu beni bir çıkmaza sürüklüyordu. "Bu tecavüz sayılıyor mu?"

Kelimeler dudaklarımdan istemsizce döküldü. Zayn oturduğu yerde yavaşça kıpırdanıp rahatsız olduğunu belli etti ve ardından kollarını çekinerek de olsa bana sardı. "Sarhoş olmasan bunu ister miydin?"

Soruma soruyla karşılık verdiğinde kafamı olumsuz anlamda salladım. Dudaklarından kaçan sıcak nefesi saçlarımda gezindi. Neden bir şey hissedemiyordum? Neden şuan bir şey düşünemiyordum? Neden tepki veremiyor, etrafı yakıp yıkamıyordum? Neden kalbimde anlamsız bir huzursuzluk vardı?

Zayn benden uzaklaşırken beni hafifçe sarstı ve  kendime getirdi. "Duş alsan iyi olur, banyo hemen koridorun solunda. Sana kıyafet veririm."

Bir şey demeden kafamı salladım. Oturduğum yerden kalkıp banyoya giderken arkamdan gene sesi duyuldu. "Angelina'ya haber verdim, kedini alması için."

Tekrar aynı tepkisizlikle banyoya girdim. Konuşmak bile istemiyordum fakat Lunox'un iyi olacağını bilmek de içimde ona karşı olan endişeyi dindiriyordu.  Zayn'e teşekkür etmeli miydim? Üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup sepetin üstüne bıkarıken kapı tıklandı. Zayn hafifçe kapıyı açıp bana kıyafetleri kapının arasından uzatınca bekletmeden aldım ve tekrar kapıyı kapatıp kitledim. Neden içimde bir güvensizlik vardı?

Aynanın karşısına geçip vücudumu kaplayan morluklara baktım. Hepsi daha tazeydi. Göbeğim, göğüslerim, boynum hatta kasıklarım bile morluk içindeydi. Üstelik boynumda parmak boğumu olduğu belli olan bazı izler de mevcuttu. Lavobaya yaslanıp gözlerimi kapattım ve derin, titrek bir nefesi içime çektim. Ve tanıdık görüntüler zihnimde yeşermeye başladı.

Üzerimde gezinen ve bana acı veren dudaklardan kurtulmak için üzerimdeki kişiyi itmeye çalıştım fakat beynim uyuşuktu ve dokunuşlarım sert olmak yerine yumuşak duruyordu. Onu itmek ve gitmek istiyordum. "Uslu dur, işimiz çabuk bitsin."

Belli belirsiz sesi kulaklarımı doldururken boğazımda hissettiğim eller nefes almamı engelledi. Nefes almak için çırpınmak istiyordum fakat buna gücüm yoktu. Üzerimde sert hareketlerle kendimi kontrolsüzce içime iten adam benden nefret ediyor olmalıydı. Hareketleri o kadar sertti ki vücudum delice sarsılıyordu fakat o bunu umursamadan kirli sesi ile inlemeye ve sert hareketlerine devam ediyordu. Dudaklarımdan bir mırıltı döküldü. "Bırak lütfen."

Bir fısıltı şeklinde çıkan sesimi duymuyor gibiydi ve kendini güçlü bir şekilde içime itmeye ve boynum da dahil olmak üzere neredeyse her yerimi sıkarak tutmaya devam ediyordu. Göz yaşım kapalı gözlerimin arasından firar ettiğinde nefes almaya çalıştım.

Canım çok yanıyordu.

Bunu bende aslında böyle beklemiyordum daha farklı yazacaktım ama bu şekilde oldu çok içime sinmese de sanırım değiştirmeyeceğim.. Sınava son dört gün kala beynim azcıkk yandı kusura bakmayın dksksmsk

SASSY / ZaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin