Fourtythree

427 32 36
                                    

Zayn'in ağzından

Alaska'nın evinde oturmuş onun gelmesini bekliyordum. Peşinden gitmemiştim çünkü yalnız kalmaya ihtiyacı vardı ve benim yüzümden üzgündü yani şu an görmek istediği yüzler arasında benimki olmadığına %100 emindim.

Televizyonda kanalları dolaşıp boş boş ekrana bakarken kapı çaldı. Yerimden sıkıla bunala kalkıp uyuşuk adımlarla kapıyı açtım. Kapıyı açar açmaz da kaşlarım çatılmıştı. "Maze?"

Bu kız evi nereden bulmuştu?

"Zayn!" Boynuma atlayıp bana sarıldığında afallamıştım. Hala burayı nasıl bulduğunu anlamıyordum ayrıca buraya gelmekteki amacı neydi?

Kollarını boynumdan zorlukla çekip suratına baktım. Şu an gerçekten korkutucu duruyordu. "Ne işin var senin burada?"

Hayal kırıklığına uğramış gibi gözlerime bakarken dudakları titredi. Her an ağlayabilecek gibi duruyordu. "Seni almaya geldim Zayn, artık Alaska yüzünden benden ayrı kalmak zorunda değilsin."

Neler diyordu bu?

Şaşkınca ona baktım. "N-ne?"

Ellerimi tuttu. "O gitti Zayn."

Sinirden nefes alış verişim hızlanmıştı. Alaska gitti de ne demek oluyor, sikeyim! Ona bir şey yapmış olamazdı değil mi?

Ellerimi ellerinin arasından kurtarıp ince boynunu sıkarak tuttuğumda gözleri kocaman açılmıştı.

Şu an karşımdakinin bir kadın olduğunu umursayamayacak kadar sinirliydim. "Naptın ona?!"

O çırpınırırken ben hala Alaska'yı düşünüyordum. "Maze! Alaska nerde söyle!"

Korku dolu bakışları bir an olsun gözlerimden ayrılmıyordu. Boğazını sıkan ellerimin üzerine ellerini koyup kurtulmaya çalıştı. "Söyle!"

Zorlukla nefes almaya çalıştığını fark ettiğimde ellerimi biraz gevşettim. "O....o Sage barın aşağısındaki ara sokakta."

İstediğimi alır almaz ellerimi boğazından çektim. Çeker çekmez yere yığılmıştı ama umursamadım. Şu an umrumda olan tek şey Alaska'nın nasıl olduğuydu.

•••

Barın sokağında koşarken Alaska'nın ismini haykırıyordum ama ses gelmiyordu. Barın sokağından biraz ileride gittiğimde öksürük sesine benzer sesler duymak başladım. İçimdeki korku tüm bedenimi sarmıştı.

Adımlarım hızla sese doğru ilerlerken onu görmemle olduğun yerde donup kaldım.

Kan içindeydi.

Siktir!

Onu böyle görmek içimde bir şeylerin kopmasına neden olurken öksürmesiyle birlikte ağzından fışkıran kan beni kendime getirdi.

Koşarak yanına gittim ve eğilip kafasını dizlerime koydum. "Alaska! Bana bak."

Baygın gözleri beni bulduğunda kanlı ellerini ellerimin arasına aldım. Gözümden düşen yaşlar onun yüzünü ıslatıyordu. "İyi olacaksın tamam mı? Söz veriyorum iyi olacaksın."

•••

Ambulansın içinden onun buz gibi bedenini çıkarırlarken dolu gözlerimi onun üzerinde gezdirdim. Ölü gibi yatıyordu ve bu kalbimin binlerce parçaya ayrılmasına sebep oluyordu.

Bünün suçlusu bendim ve gerçekten ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bitik haldeydim.

Sedyeyi takip etmeye başladım. Doktorlar resmen başında dört dönüyordu, ben ise bir şey anlamıyordum. Beynim uyuşmuş gibiydi.

SASSY / ZaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin