"Bak, ağlamayı kesmelisin. Tamam mı?" Elimi omzuna koyarken dudaklarımdan bunaldığımı belli eden bir nefes kaçtı. Neden bunları yaşamak zorundaydım ki!
"B-ben onu çok seviyorum." Monica'nın feryatlarını bilmem kaçıncı kez dinlerken artık bayılmak üzere olduğumu fark ettim. Ona teselli verecek kişi kesinlikle ben değildim. "Monica saat gecenin ikisi!"
Burnunu çekti. "Acım devam ediyor! Saatin ne önemi var ki?"
Stresle şakaklarımı ovarken kendimi koltukta geri atıp bir süre Monica'nın hıçkırıklarını dinledim. Kesinlikle kafam patlamaya hazırdı. Zaten gün boyunca yaşadığım stres ve sinir yetmezmiş gibi bir de güzellik uykumdan uyanıp Monica'yı çekiyordum. Tanrım bana sabır vermelisin!
Monica'nın ardı kesilmeyen hıçlırıklarına umursamamaya çalışıp koltuktan kalktım. Odama gidip ona bir pike ve yastık getirdim. Bu halde onu bir yere salacak kadar da vicdandan yoksun değildim.
Pike ve yastığı koltuğun üzerine bırakınca ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözleri bana teşekkür edercesine baktı. Nedense bu biraz suçlu hissetmeme sebep olmuştu. Sonuçta başından beni sürtük olan aslında bendim ve nedense bencilliğim yüzünden kendime kızmıştım. Belli ki Zayn'i gerçekten çok seviyordu ve ben onların aralarını bozup Zayn'e ondan ayrılması için biraz cesaret vermiştim.
Aklımdaki düşünceleri bir kenara bırakıp silkelendim ve hemen ardından Monica'ya döndüm. "Uyusan iyi olur."
Onu orada bırakıp tekrar uyumak için odama gidiyordum ki güçsüz sesi duyuldu. "Teşekkür ederim."
Olduğum yerde duraksadım. Şuan böyle olmasını içim kaldıramıyordu. Gözlerimi kısıp ona dönünce meraklı ama yorgun gözleri üzerimde gezindi." Ne var biliyor musun Monica?"
Koltukta ona yaklaşarak elinden tuttum ve onu kaldırdım. "Zayn'i sikeyim!"
Kolundan çekip onu odama sürüklerken o ne yaptığımı düşünüyordu, bundan emindim. "Sen bu değilsin Monica Healer! Asla bir erkeğin seni üzmesine izin verme."
Onu makyaj masamın önündeki pufa oturup omuzundan tutum ve onu aynaya çevirdim. "Şimdi sana kim olduğunu göstereceğim."
***
"Aman tanrım!" Monica aynadaki görüntüsüne bakarken şaşkındı. Onu resmen hazırlamıştım ve kendim de hazırlanmıştım. "Çok güzel oldum Alaska!"
Gülümseyerek ona bakmaya devam ettim. O kasvetli havasından çıkmıştı ve bu bile vicdanımı biraz olsa rahatlatıyordu. Koluna girip onu evden çıkarırken bile şaşkındı. "Araban var mı?"
Kafasını olumsuz anlamda salladığında omzuma astığım küçük çantadan telefonumu çıkarıp gerekli kişiyi aradım. Tabi ki bu kişi Albert'tan başkası değildi. Eh en yakınlarımın arasında olmak şoförlük yapmayı da gerektiriyordu işte!
Albert ile olan kısa konuşmamın ardından beklemeye koyulduk ve neredeyse otuz dakika bekledik. Monica sürekli el çırpıyor ve heyecanını dile getiriyordu. O mutlu oldukça içime ve kalbime bir serinlik geliyordu. Ah tanrım bu günleri de mi görecektim!
Beyaz Audi kapımın önünde durunca içinde suratındaki sırıtış ile bizi süzen Albert'a göz kırptım. Monica hızla arka kapıyı açtı ve arabaya kuruldu. "ah! özle şoförümüz de gelmiş."
Sevinç dolu sesiyle şakımasının ardından bende arabaya bindim ve gülmeden edemedim. "Özel şoför ha?"
Albert gülerek gözlerini devirince Monica'ya kısa bir açıklama yaptım."Aslında bu arkadaşım Albert, ondan bizi bırakmasını rica ettim."
"Heee, anladım." Monica bir aydınlanma yaşadıktan sonra onun ne kadar saf olduğunun farkına vardım. Zayn'in onu kandırması çok kolaydı. Bu da video olayını açıklıyordu.
***
"Teşekkürler Albert!" Monica ona el sallayıp kapıyı kapattı ve yanıma ulaştı. Kısa bir yolculuğun ardından onu eğlendireceğim -tabi bende eğlenecektim- mekana gelmiştik.
Monica koluma girdiğinden bir tanrıça gibi saçlarımızı savurduk ve korumalara bir şey demeden içeri geçtik. Kadın olmanın yararlarından biri de buydu sanırım! Hele bir de güzelseniz yapamayacağınız hiç bir şey olmuyor.
Yüksek müzik ve içki kokusu bir duman gibi etrafımızı sardığında aslında bundan hoşlandığımı fark ettim. Bu boğuk hava çoğu insan gibi beni bunaltmıyordu.
Monica kendimize bir yer bulup hızla ortama ayak uydurarak bir kaç tekila içmiş sonunda da adını bilmediğimiz bir çok şeyi denemiştik ve garip olan şey şuan Monica ile eğleniyor olmamdı.
İleride gezdirdiği gözlerini bana çevirdi. " Baksana şu çocuk çok yakışıklı, adı ne acaba!"
Gözlerimi uzun süredir baktığı yöne çevirdiğimde bahsettiği çocuğu hemen farkettim. Zaten farkedilmeyecek gibi değildi. "Ne bileyim ben! Git ve öğren hadi!"
Manalı bakışlarını bana yollarken gülümsedi. "Gidiyorum o zaman ben!"
Gülüşüne karşılık verip kafamı salladım, ardından Monica'nın çocuğa doğru ilerlemesini seyrettim. Arada arkasını dönüp garip surat ifadeleri yapıyordu fakat çocuğun yanına ulaştığında buna son verdi.
Ben bilmem kaçıncı içkiyi içerken Monica koyu bir sohbete girişmişti. Beynim artık bulanmaya başlamıştı ve görüşüm biraz sarsılıyordu. Öyle ki yanıma gelen çocuğu bile zorlukla fark etmiştim. "Hey."
Gözlerimi biraz kısıp çocuğun yüzüne baktım. Nedense gözlerimin önünde Zayn'in siması belirtmişti kısa bir an fakat hemen silindi. Kumral çocuk bana güzel bir gülümseme bahşederken uyuşmaya başlayan bedenim beni fazlasıyla zorluyordu. "Yalnız mısın?"
Sesi beni kendime getirirken gülümseye başladım. "Evet kesinlikle, baya yalnızım!"
Kelimeler ağzımda yuvarlanıyordu ve ne dediğimi bilmez haldeydim. Ne vardı ki bu kadar içecek!
Çocuk yavaş adımlarla belimi kavradığında boynumda sıcak nefesini hissettim. "Senin gibi birinin yalnız olması çok kötü olur. Neyse ki artık ben buradayım."
Bir Monica-Alaska ittifakı mı geliyor dersinizz????

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SASSY / Zaylena
Fanfiction"Dudaklarındaki sigara olmak isterdim Malik." 19.03.2020 #2 selenagomez 25.06.2020 #1 zaynmalik Devam edecek...