SASSY / Zaylena

Twentyfive

1 HAFTA SONRA

Günlerdir yaptığım gibi yine okulun kampüsünde oturmuş uzaktan uzaktan Zayn'i izliyordum. Bensiz bu kadar mutlu olması sinirimi bozuyordu, sanki hiç bir şey yaşanmamış da biz tanışmıyormuşuz gibi davranıyordu ve bu bok gibi bir şeydi. Geçen zaman boyunca sadece bir kaç kelime konuşmuştuk ve onu en son bana kıyafetlerimi getirdiğinde görmüştüm. Bu kadar kırgın olmasına nedense anlam veremiyordum. Defalarca kez özür dilememe rağmen bir türlü kalbini geri kazanamamıştım. Üstelik anlayışsız olması da çok saçma geliyordu bana. Yaşadıklarımı biliyordu ama gene de bu onun benimle konuşmamasına hatta bir bakıma küsmesine engel olamamıştı.

Kendime acı çektirmeyi bırakıp bakışlarımı daha farklı bir yöne çevirdim.  Rachel görüş alanıma girince oturduğum banktan kitaplarımı çantama koydum ve onun yanına gittim.  Yanında bir kaç kız vardı ve dersle ilgili konuşuyorlardı. Zaten Rachel ders çalışmak için programlanmış bir robot gibiydi bazen nasıl oldu da tatile çıktı diye bile düşünüyordum. 

Koluna girip onu çekiştirdim. ''Hadi artık, Angi delirmiş olmalı.''

Son ana kadar ders konuşup sonra sıkıntılı bir nefes aldı ve kendini minik profesör topluluğundan ayırıp tamamen bana döndü. ''Dünkü salaklığına saysın!''

Gözlerimi devirip onu okuldan çıkarırken o inatçı suratı bir an olsun yumuşamıyordu. Caddede durup bir taksi geçmesini bekledik. Önümüzden tanıdık bir araba geçti. Plaka ve modelden hatırladığım kadarı ile bu Zayn'in Mustang'iydi fakat içinde Zayn yerine esmer bir kız vardı. Kaşlarım kızı görmemle çatılırken Rachel tıpkı ona yaptığım gibi beni sürükleyerek Mustang'in arkasından duran taksiye ilerledi. Taksinin geldiğini bile fark etmemiştim çünkü tek ilgi odağım kızdaydı.  Bu kızın Zayn'in arabasında ne işi vardı?

Taksinin arka koltuğuna geçtim. Rachel gideceğimiz yeri söylerken ben hala uzanıp arabaya bakmaya çalışıyordum. Kız kardeşi veya kuzeni miydi? ''Rachel şuna bak, Zayn'in arabasını başka bir kız sürüyor.''

Rachel ön koltukların arasından önümüzde duran arabayı kesti. ''Kız kardeşi veya kuzenidir.  Zayn Malik'in arabasından bahsediyoruz Alaska. Üstüne sinek bile kondurmuyor.''

Haklıydı, Zayn kendisi hariç arabasını kimse sürsün istemezdi. Hatta kapıyı sert vurduğumda bile içinden bir parça kopuyordu. Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimden biraz da olsa uzaklaşmaya çalıştım yoksa kafayı yiyecektim.  Beni takmayan biri için kafamı yemek istemezdim. Ah! kimi kandırıyorum ki,  kesinlikle ona takmış durumdayım. 

Bir kaç dakikalık yolun ardından taksi gideceğimiz yere ulaşınca parayı ödeyip arabadan indik. İner inmez de çamura basarak giydiğim beyaz pantolonumu daha ilk saniyeden mahvetmiştim. Söylene söylene ve birazda içimden Angi'ye küfür ederek bizi sürüklediği bu bok çukuruna adımladım. Rachel tedirgin duruyordu çünkü etrafta çok fazla serseri vardı. Yanına ulaşıp koluna girdim ve tedirginliğini almak istediğim için güven verdiğini düşündüğüm bir şekilde ona baktım.  Yüzünü buruşturdu. ''Gözlerini şöyle açma. Tanrım, korkutucu duruyorsun.''

Gözlerimi devirip önüme döndüm, iyilik de yaramıyor bunlara! ''Sürtük.'' diye mırıldandım. Tabi Rachel bunu duymuştu.

Kolumu cimciklemesinin ardından çığlık attığımda etraftaki bir kaç çocuk kırmızı gözlerini bize çevirdi. Neredeyse betim benzim attı diyebilirim çünkü hepsinin tipi gerçekten korkutucuydu.  Rachel ile birbirimize kenetlenmiş şekilde yürürken bir kaç kişinin bize laf atmasını görmezden gelip Bar olduğunu düşündüğüm yere girdik. Tanrı aşkına Angelina burda ne yapıyordu ki?

Sarhoş ve uçuk insanların arasında Angelina'ya dair bir iz ararken yanımıza kırmızı bereli bir çocuk yaklaştı. Dudağının kenarında siyah bir piercing vardı , uçuk olduğunu belli eden gözleri ile Rachel ve bei süzdü. Tanrım bu çok rahatsız edici bir şeydi. ''Angelica sizi yukarda bekliyor, beni izleyin.''