Gerçek bir aşk hikayesi Bölüm 20

56 10 12
                                    

Ve kendim değildim artık bir başkasıydım. O bedende değildim. Çökmüştüm. Hep kaderi suçluyordum. Öz eleştiri yapmıyordum. Onun bu aşkı bitirdiğine inanıyordum. Almadığım mesajlar, basiretli olamamak ne kötü sonuçlar doğuruyordu. Demek ki  ikimizin birlikte olamama  nedeni asıl bendim. Karşımda dik duran ve tamamen beni kötüleyen kıza savunma yapacak hiç bir kelime bulamıyordum.

O ise durup , beni acı sözleriyle yakıyordu.:

"Üniversiteyi bitirdikten sonra beni hiç aradın mı?  Oysa sana içimde bulunduğum zorlukları anlattım. Nişan kaçınılmazdı. Sen bana bir seçenek getirdin mi.?  O söz olayı bir örümcek ağı gibi zayıftı. Hiç o engeli yırtmak için çaba gösterdin mi.?

"Üniversite uzadı. Askerlik için bekledim. " diyebildim. Hemen yanıtı geldi:

"İşte benimle evlenmek isteyenler hiç beklemedi. İstanbul'daydım. Çok genç kapımı çaldı. Peki çok seviyordun da neredeydin.? Şimdi karşıma çıktın. Ve eminim benimle tekrar çıkmak isteyeceksin. Bil ki... o dönem çoktan geçti...

Artık konuşma ve kendimi anlatmam sırası gelmişti.:

"Sen nasıl ve ne dersen öyle olsun. Her söyleyeceğine razıyım.  Ama sakın bana hayır ...  deme..."

İçini bana dökmüştü. Ve ne kadar çok suçlu olduğumu hissettirdi.  Bu aşkın katili bendim.  Sevdayı yönetmesini bilemedim.  Zamanı ve olanakları değerlendiremedim. Ve şimdi kızgın bir kızın karşısında, onun vereceği nihai kararı bekliyordum.

Durdu . Öfkesi biraz geçmiş gibiydi. Gözlerine uzun süre baktım. Göz göze gelip bu anın sürekliliğini sağlayıp etkim alanıma girmesini istiyordum. Çünkü psikologlar altı dakikayı geçen sürekli bakışmanın aşkı tekrar başlattığını  söylüyor.

Bir kaç dakika göz göze gelmeyi başarıyorum. Ama birden başını çevirip etki alanımdan çıkıyor. Sonra tekrar bakışıyoruz. Maalesef yine başını döndürüyor. Veya konuşmaları dikkatini dağıtıyor. 

En son söylediği söz ise bir hançer gibi geldi.:

"Sen bu işten vazgeç ben çoktan bitirdim."

Bu kadar acımasız olamazdı. Her zaman gülümseyen kız gitmiş yerine başkası gelmişti. Demek ki... onu çok kızdırmıştım.

"Her şey için özür diliyorum. Ama bana bir şans vermeni rica ediyorum. Bak göreceksin her şey çok güzel olacak..."

Bunu söyleyince bir durdu. Derin derin nefes alıp bir baktı. Onun bu hali cesaretimi artırdı.:

"Sensiz yapamam, bu mümkün değil  çünkü seni tahmin edemeyeceğin kadar seviyorum. Artık sen benim için vazgeçilmez bir tutku oldun. Lütfen...  İyi düşün... Yazık etme geleceğimize ve emin ol sen benden başkasıyla asla mutlu olamazsın."

Biraz daha sakinleşti. Öfkesi dinmişti.  Ve korktuğum açıklamayı yaptı:

"Ben evlendim ve boşandım."

Bu şok üzerine  tepkimi ölçüyordu. Yüzümde dolaşan güzel  gözleri bir zaaf arıyordu;gevşeme gösterecek miydim.? Evet sadece yüreğime bir vurgun yedim. Yutkundum. Belkide artık  umudumun ateşi sönecekti. Çünkü o dönmemek için engeller sürüyordu önüme; bilmediği her şekilde aşkıma razıydım.  Başka bir seçenek yoktu.

"Bu senden vazgeçmem için bir engel olamaz. Bilakis birlikte olmamızın yolunu açar." dedim.

İlk testi geçmiştim. Ama ikincisi çok zordu. Ve  yine alaycı yüz mimiğine döndü. Hiç gözlerini ayırmadan:

"Şimdi ise nişanlıyım" dedi.

Çökmüştüm. Ayakta zor duruyordum. İçimden sanki yaşam telim kopmuştu. Gözlerim karardı. O an kelimelerle anlatılamayacak kadar özel bir durumdu. Ben bu kadar darbeyi hak etmemiştim.

gerçek bir aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin