"Merhaba" diye seslendi. Rüya mı görüyordum?. Evet tam karşımdaydı. Yanında oturanlar vardı. Onlar aralarında sohbete dalmışlardı. Bu davet benim için cennete gir demek gibi bir şeydi.
Ben de zayıf ve titrek bir ses ile şaşkın bakıp ağzımdan: "Selam" kelimesini çıkartabildim.
Aşkımda yeni bir dönem yaşıyordum. Vazgeç, unut diyen bu kız şimdi masasına davet etmişti.
Yavaş yavaş sevinç içime havuz problemlerinde olduğu gibi akmaya başladı.Ve ikinci sözü daha da şaşırttı:
"Müsaitsen otur , lütfen..." dedi.
Gayri ihtiyari oturdum. Elini uzattı, sıkıca tuttum; dokunmaya hasret idim. Yanındaki arkadaşlarıyla tanıttı. Çok neşeliydi, eski günlerde olduğu gibi, sanki her şey sıfırdan başlamış gibiydi. Ne öç vardı, ne de sitem sadece onun gülen yüzünü izliyordum. Acaba serap mı?
Aklıma eline bakmak geldi. Ve şok... yüzük yoktu. Nişanlısı istediği için kapanmıştı. Şimdi ise başı açıktı. Anladığım kadarıyla bir şeyler kökten değişmişti. İçim coşku ile şenlendi.
Artık yüzüm gülüyordu. Şimdi göz gözeydik. O kadar derin ve anlamlı bakıyordu ki... mum gibi eriyordum. Biraz sonra benden geriye hiç bir şey kalmayacak gibiydi. Acaba kül kedisi masalı burada tekrar mı ediyordu. Gece saat on iki olduğunda sihir bitecekti. Öyle bir his içindeydim.
İnanmak zordu ama karşımdaki kız Neşe idi. Ve ben yine yanında oturuyordum. Güzel yüzü yine bana gülümsüyordu. O neşeli kah kaha yine vardı. Her şey eskisi gibiydi. Yaşamımın mucizesi bu olmalı diye düşündüm. Ona sevgiyle bakamadığım ve yanıt almadığım anların acısını çıkartmak istiyordum. Ne olursa olsun. Önemli olan şu yaşadığımız gerçekti. Geçmiş ve gelecek hiç önem arz etmiyordu. Nefes aldığımız şu vakit yaşanıyordu. O ve ben göz göze çok mutluyduk.
Çok kısa bir zaman içinde yanımızda oturanlar bir bahaneyle gitti. Şimdi kutsal aşk kahramanları yalnız kalmıştı. Aşk için her şey müsait idi. Keyfimizi bozacak ne olabilir ? Kader bu işe şu an sevinmeyebilir çünkü o böyle olmasını istemiyor. Engeller bunu kanıtlıyor. O an aklımdan hızla geçen düşüncelerden ilki: 'Ne mutlu aşkımın gerçekliğine inandı.' oldu. İçimden ona aşkımı itiraf etmek eylemi geldi. Elimi masanın üstünde duran elinin üstüne koymak ile tüm sıcaklığını hissettim. Bedeni sıcak ve gözleri şefkat doluydu. Ne mutlu,sevenin değerini anlamıştı. Zeki kızdı. Benden başkası onu bu Dünya yaşamında, mutlu edemezdi. Ve kısa bir sessizlikten sonra ona ilk iltifatı yaptım:
"Seni çok seviyorum."
Küçük bir sevinç çığlığı attı. Ve ilk defa yanağıma yaklaşıp bir öpücük kondurdu. O an başka bir boyuta geçmiştim. Onu sevmek işte buydu. Sevilmek delili işte karşımdaki güzel kızdı.
Zaman hiç geçmesin. Ve hep böyle kalalım istiyorduk. Demek ona yaklaşan hiç bir erkekten ben deki ışığı görmemişti. Gerçek aşk hikayesi bendim onun için...
Bana başından geçen olayları anlatmaya başladı. Bir ara göz yaşları birikti. Ve mendiliyle sildi.
Aşkım yaşından büyük sıkıntılara maruz kalmıştı. Ve birden:
"Sevemedim. hiç ruhuma hitap etmedi eski nişanlım " dedi. Ve anlatmaya devam etti.:
"Yıldızlarımız uyuşmadı. Bu çok yakışıklı veya iyi olmak ile ilgili bir duygu değil, ama bildiğim insanlar arasında görünmeyen bir gönül bağı bazen iletişime geçiyor. Kimi zaman ise her şey olumlu olsa da olmuyor. Sevmek çok ayrı bir şey..."
Onun bu bilimsel açıklamalarına bir ekleme yapacak iken, mutluluk zirvede yükseliyordu.
Yine gözlerime başını daha yaklaştırıp bir ışık verdi. Ve devam etti:
"Ailem onunla barışıp evlenmemi istiyor." dedi.
Ben isyan ettim.:
"Nasıl sana bunu yaparlar ?" dedim. Ve bu sözüm biter bitmez öyle bir baktı ki , çok önemli bir açıklama yapacağını anladım. Yüzümü dikkatle izliyordu. Ve birden o söz çıkıverdi:
"Kaçır..." Durdu bir kaç saniye sonra yine:
"Beni kaçır!" diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gerçek bir aşk
RomanceGerçek bir aşk hikayesidir. Olaylar yerler isimler değiştirilmemiştir. 1986 yılı hatıra defterinden alındığı için hikaye kahramanı 24 yaşındadır. Olaylar ve duygular yazarın o anki canlı duygularıdır. Romantik bir tarzda yazılmıştır. Sevgili ara...