Dersimiz boş olduğundan kafeterya'ya inmiştik. Sınıf etraftaki masalara ayrılmıştı ve Seungmin ile ben, benim her zaman oturduğum kuytu köşede oturuyorduk.
Bugün Seungmin'e beş aşk itirafı mektubu gelmişti ve Seungmin bütün mektupların üstüne benim post-it'lerimden yapıştırıp reddettiğini içeren kibar şeyler yazıp geri yolluyordu.
Reddetmesi ve her seferinde bunu özellikle benim yanımda yaptığını hissettirmesi çok hoşuma gidiyordu fakat yine de ona rahatça onu sevdiklerini söyleyen kızları kıskanıyordum. Elimde değildi. Sinir bozucu duyguların ortasında kalmıştım ve dışarı yansıtmamak için yoğun çaba sarf ediyordum.
Bir kızın çekingence masamıza yaklaştığını fark ettiğimde, yumruklarımı sıkarak kendime hakim olmaya çalıştım. Çok sinir bozucu olmaya başlamıştı.
Kız kafası yerde bize yaklaşırken, okulun en güzel kızlarından biri olduğunu fark etmiştim ve aslına bakarsam benim gibi pasif bir erkek yerine güzel bir kızla çıkması daha iyi olurdu. Homoseksüellik çevremizde hoş görülüyordu fakat benimle olursa her yerde rahat olamayabilirdi ve ben onun üzülmesini istemiyordum bu yüzden yumruklarımı sıkarak sakin olmaya çalışmaya devam ettim. Bütün bu duyguları bastırabilirdim.
"Şey, Hyunjin-ah... Sana söylemek istediğim bir şey var." gözlerim genişlerken başım hala yere eğikti. Bana mı seslenmişti bu kız?
Kafamı yana çevirerek Seungmin'e baktığımda, bakışlarını karşımızda duran kıza sabitlenmiş ve çenesi kasılmış bir vaziyette bulmuştum. Bu... Neden?
Aklıma gelen kız ile kafamı kaldırıp, her zamanki soğuk ve asık ifademi takındım.
"Söyleyebilirsin, dinliyorum." kafasını yerden kaldırarak gözlerini gözlerime diken kıza bakarken dönüp yanımda ki çocuğa bakmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Ben, mi ra. Ben... Şey... Ben seni seviyorum, Hyunjin-ah. Benimle çıkar mısın?" ağzım aralanırken, duygusuz ve umursamaz ifademden ödün vermeden sahte bir şekilde gülümsedim. Aptal olmayan herkes bu gülüşün sahte olduğunu fark ederdi.
"Üzgünüm. Seni üzmek istemiyorum, kendine benden daha iyisini bul." kızın heyecanlı suratı düşerken kolumu kavrayarak sıkan bir el hissettim. Kız arkasını dönüp gözleri dolu koşarak uzaklaştıktan sonra soluma dönerek elin sahibine baktım.
Döndüğümü fark etmesiyle elini çekmesi bir olmuştu. Önüne dönerek utangaçça gözünü etrafta dolaştırmasıysa kalbimde bir şeylerin kıpırdamasına yol açmıştı.
Bu çocuk, bana hiç iyi gelmiyordu...
*
Sizce nasıl bir insanım? Sadece düşüncelerinizi merak ettim...
Sizi seviyorum, kendinize cici bakın~!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rain ☘ hyunmin
Fanfiction"Yağmur artık benim için ruhumu dinlendiren efsunlu bir iksirdi." © yuu, 2019