Sabah erkenden kalkmış Anneme kahvaltıyı hazırlamasında yardım etmiştim ve ikimizin Ağabeyim uyansın diye yaptığımız tüm gürültüler havaya gitmişti. Adamın o kadar ağır bir uykusu vardı ki 3 kez yere sertçe tencere düşürmem, Annemin dolap kapaklarını sertçe kapatması, Lia ve Siyah'ın tuhaf oyunlarında ki miyavlamalar, Annemin tuhaf sesler çıkarırken beni sevmesi. Hiç bir şey Ağabeyimin kulağına varmıyordu.
Çöktüğü sandalyeden kalkarak, Ağabeyim ve benim odamıza doğru sinsice yürümeye başlayan Annemin peşine takıldım. Annem arkasına dönüp sinsice gülümsedikten sonra işaret ve orta parmağıyla 'gel' işareti yaparak yürümeye devam etti.
Odaya vardığımızda annem Ağabeyimin dudağına parmağında ki çikolatayı sürdü. Ağabeyimin çikolataya zaafı vardı ve en ufak bir çikolata kokusu ve tadı alsa uykusunsan uyanırdı.
Annem işini iyi biliyordu.
Ağabeyim bize doğru dönerek dudağını yaladığında kollarını iki yana açarak esnedi. Tek gözünü açarak ne olduğunu anlamaya çalışırken aşırı şirin gözüküyordu.
"Hey, siz iki yaramaz! Beni uyandırmayı iyi biliyorsunuz." gülümseyerek konuştuktan sonra yatağın kenarına oturmuş Annemi kollarının arasına alarak sıkıca sarıldı. Gözlerini bana çevirip, uykulu gözleriyle gülümsedi.
"Buraya gel küçük kedi." gülümseyip ayaklarımı sürterek iki adımlık yolu aştım ve Ağabeyim ve Annemin kolları arasına girdim.
İşte bunu çok seviyordum. Ne olursa olsun, ne olursam olayım, herşeyim de, her konuda, her mutluluk, her üzüntüde birlikteydik. Şu an olduğu gibi sarılır birbirimize çare olurduk.
Yatakta yatar vaziyette aile sarılması yaparken, minik evimizin yeni sakinleri, Lia ve Siyah gelip bize katıldı. Lia, abime özel bir ilgisi olduğundan hemen onun boynuna kıvrıldı. Siyahsa benim boynuma sığınarak mırıldandı.
Böyle güzeldi, böyle güzeldik fakat eksiklik hissini hiçbir zaman kaybetmeyeceğimi biliyordum.
Biz mutlu mutlu sarılırken, bu mutluluğumuzu bir kadının çığlığıyla bölündü. Abim henüz hala uyanamadığından önden ben arkadan Annem olmak üzere sesin geldiği, hemen karşı komşumuzun yardım isteyen sesine koştuk.
Kapıyı açan kadının elindeki kanlarla irkilip birkaç saliselikte olsa Babamı kanlar içinde bembeyaz benizle gördüğüm güne gitmiştim fakat kendimi toparlayıp açık kapıdan içeri giren kadının peşinden içeriye girdim.
Hemen karşı dairemize yeni tanıştığım çocuk taşımıştı ve henüz onu görememiştim.
Kalbimin sıkışması normal miydi?
*
Sizi çook seviyorum~! Kendinize cici bakın~!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rain ☘ hyunmin
Fanfic"Yağmur artık benim için ruhumu dinlendiren efsunlu bir iksirdi." © yuu, 2019