Dünyada ki gerçekler veya gerçek olma ihtimali olmayan hayaller hepsi bir olup üstüne üstüne gelirse ne yaparsin? Kaçacak bir yerinde kalmamışsa eğer , başında binlerce dert intikam duygusu , terkedilmişlik hissi ve sayamadığım onca şey belkide yaşamak sadece nefes almaktır hani derlerye 'Yaşıyor nefes aliyor, kalbi atıyor eli ayağı tutuyor daha ne olsun ' ben yaşayan bir ölüydüm annesinin bile istemediği bir zavallı, babasını kaybetmiş ha bide babasının katilini bulup öldürme hedeflerinin arasinda ilk sirada yer alan bir kızdım. Sadece ben bunlari hakkedecek ne yaptım diye düşünüyorum ama cevabı bende yok.
"Beren , Beren hey baksana kanka Beren "
Düşüncelerimle beynimde kocaman bir savaş verirken gözlerimin önünde elini açmış salayan Tuğçe benim kendi dünyama dönmemi sağladı.
"Efendim kanka " dedim . Bazen istemsizce kendimi başka bir tarafa nakil olmuş gibi hissediyordum. Dalıp dalıp gitmeler , dünyayi başka bir gözden görmeler artık hiçbirşeyden eskisi kadar tat almıyordum .
"Hadi kalk birşeyler yapalım evde otur otur nereye kadar " dedi Tuğçe.
Bu gün okuldan çıkıp hep birlikte Barış 'ın evine gelmiştik .Sinan ve Barış işlerinin olduğunu söylemiş evden çıkmışlardı , nereye gittiklerini normalde sormam gerekirken sorma gereği duymadım hiç , ben galiba degişiyordum yada büyüyordum .
"Tabi Cırtlak ses , hadi kalk gidelim." dedim .
"Vallamı , hazırlanıyorum ben ozman hadi kalk sende üstüne birşeyler giy "
Yanımdan bir hızla kalktı tam adımını atacakken elini tuttum.
"Saçmalama Cırtlak, nereye bu saate dalga geçiyorum seninle, otur oturduğun yerde " dedim ardindan pis bir sırıtış attım.
"Ya Bero çok kötüsün lan , hoşuna gidiyor demi beni komik hale sokmak ?" dedi yüzünü somurtmuş bir halde ay cok tatlıydı . Bileğini tutan elimi çekip karşımdaki tekli koltuğa oturdu. Alt dudağını dışarı dogru çıkartıp ayaklarını kalçasının altinda topladi.
Bir anda konudan alakasız bi şeklilde
Sınavlarımıza az kaldığını ve benimde doğru düzgün ders dinleyememiş olmam aklıma geldi . Gerçekten herşeyi çok boşlamıştım artikk toparlamam lazimdi bu sene gireceğim YKS sınavı da ayri bir mevzu , artik çalışmalara başlayıp tam gaz devam etmeliydim . Derslerim düşük değildi ezber konusunda çok kötüydüm sayısal bölümünde olmam bundan kaynaklalaniyordu en azından sayısal dersleri çalışınca yapabiliyordum.
" Hadi ama asma suratını artık 2 hafta sonra sınavlarımız başlıyacak derslere odaklanmamiz lazim Tuğçe. " dedim .
Tuğçe aklına aniden birşey gelmiş gibi oturduğu kiremit rengi koltuktan fırlayarak merdivenlere yöneldi giderken arkasından bağırarak
"Bir dakika bekle geliyorum " dedi ve merdivenlerden hızla koşar adımlarla çıktı.
Acaba ne getirecek çok merak ettim ne getireceğini düşünürken ayak sesleri merdivenlerden gelmeye başlamıştı bile.
İki dakika geçmeden Tuğçe elinde 10 tane kadar dosya ve sırtına taktiği
okul çantasıyla yanıma geldi. Elinde tutuğu herşeyi kollarımı açmamı işaret ederek bana verdi.
"Bunlar ne? " dedim.
" Sen yokken hatta sen okuldayken dersi dinlemediğini bildiğimden tüm yazdıklarımız ve işlediğimiz konuların fotokopileri " dedi.
" Yaa seni çok seviyorum ya " diyerek elimdeki dosyalari koltuğa firlatiğim gibi kalkıp boynuna sarıldım.
" Tamam be boğdun beni yeter" dedi oflayarak.
" Banane banane çok seviyorum " dedim boynunu kollarımla daha sıkı sararak tam o sırada kapının açılma sesi ile kollarımı gevşettim Barış Sinan ve Tolga gelmişlerdi. Tolgamı?
Tuğçe'nin boynundaki ellerimi hızla çekip onlara doğru yöneldim ,açıkçası Tolga neden buradaydı çok merak ediyordum. Az önce değişmiş olduğumu düşünüyordum Tolga söz konusu olunca bir türlü merakıma söz geçiremiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIN DEM 'İ AŞK
Genç KurguBabasının gözünün önünde öldürülmesine şahit olduktan sonra piskolojisi bozulan ve babasının intikamını almaya söz veren Beren Akay önüne gelecek engellerin en büyüğünün aşk olduğundan habersiz , intikamını almak için elinden gelen herşeyi yapacaktı...
