1.1

428 49 7
                                    

Sabrımın sınandığını hissediyordum. Öfkemi yanımdaki kızlara belli etmemek için kımıldamadan oturmuş dursam da gerginliğimi elle tutulur bir şekilde hissettiklerine emindim. "Lali sana diyorum." Jisoo beni dürttüğün de gözlerimi ellerimden ayrılıp, gerilen vücudumu gevşetmeye çalıştım. "Duymamışım Jisoo." Bunu söylemememle Jennie gözlerini devirip birkaç masa ötemizdeki Jungkook ve hala adını bilmediğim kıza gözlerini dikti.

"Madem bu kadar etkilenecektin, sen neden ona aynı şeyi yaşattın Lalisa?" Jennie tek kaşını kaldırıp bana soruyu yönelttiğinde sabrımın son damlalarını kullanmaya çalışıyordum. "Ben hiçbir şeyi Jungkook'a inat veya o üzülsün diye yapmadım. Ama eğer onun amacı buysa iyi ki ona şans vermemişim insanlara iyi davranarak nasıl bir kişilikleri olduğunu göremezsin ama Jungkook tamamen onu tanımamı sağladı."

Bu cümleleri bana kurduran mantığım mıydı yoksa mantığımı tamamen saf dışı bırakan kıskançlığımı bilmiyordum ama Jennie'nin tartışmaya hazır olduğu her halinden belli oluyordu. "Kendinle ilgili sanmaktan vazgeç Lalisa. O çocukta bir hayat yaşıyor ve hayatına devam etmek istiyor. Bundan daha normal bir şey olamaz ve senin arkadaşın olduğumuz gibi onun da arkadaşıyız, biz onu da desteklemeliyiz."

Kalbimin iyice sıkıştığını hissediyordum, karşımdaki Jennie benim altı yaşımdan beri tanıdığım kız olamazdı, bütün güzel ve kötü anılarımı paylaştığım benim tek göz yaşıma insanların üzerine yürüyecek Jennie olamazdı. "Evet Jennie siz benim de arkadaşımsınız, arada bunu kendine hatırlatsan iyi olur çünkü ben arkadaşlarımı çok özledim. Ben o lanet kazayı geçirdim ve üstüne bir an da her şeyin değiştiğini gördüm, olabildiğince kendim halletmeye size yansıtmamaya çalışırken sürekli her hareketim yargılandı hem de birçoğu daha düne kadar tanımadığım insanlar tarafından ve ben onların bir düşüncelerini dikkate aldım. Ama sen Jennie, siz... Yanlış yapsam dahi yanımda olmanızı beklerdim biz birbirimizin yanında olurduk." Göz yaşlarımı artık tutamıyorum, cümleme neredeyse bağırarak başlamama rağmen sonuna doğru sesim o kadar kısılmıştı ki kendimi daha duyamayacak duruma gelmiştim.

Jennie'nin gözleri de doldu ve karşımda çocukluğumdan beri tanıdığım kızı gördüm pişmanlığı yüzüne yayıldı mı yoksa ben öyle olmasını umduğum için mi gördüğümü sandım bilmiyorum ama dakikalar önceki çatık kaşlarından eser yoktu. Dudaklarını aralasa da tekrar kapattı ve gözlerini kaçırdı. Göz yaşlarımı elimin tersiyle silip Jisoo'nun beni durdurmasına fırsat vermeden neredeyse koşar bir şekilde kantinden ayrıldım.

Her şeyin değişmesini kabullenebilmesinin ama çocukluk hatıralarımın, çocukluğumdan tanıdığım insanların değiştiğini görmek hazmedebileceğim şeyler değildi. Onların değiştiğini görmektense onlara karşı gözlerimi kapama düşüncesi beynimde yankılandı. En doğrusu buydu, şu süreçte bile bu derece kopma noktasına geldiysek belki de uzaklaşıp her şeyin durulmasını beklemek en doğrusuydu...

-Jungkook'un ağzından-
Onun eline verdiğim kalbi çoktan ezdiğini zannederken Lalisa'yı gözleri dolu bir şekilde ağlamamak için kendini zorlarken gördüğümde yanıldığımı anlamıştım. Kalbim kesinlikle şu an paramparçaydı. Hızlı bir şekilde merdivenlerden çıktı ve gözden kayboldu. Onun bu halde olmasına sebep olma düşüncesi yutkunamamamı sağladı ve nefes alışım bir süreliğine durdu.

Gözlerimi tekrar masasına çevirdiğimde Chae, Jennie'nin omzunu sıvazladı ve o da Lalisa gibi merdivenlere doğru yöneldi. Jisoo onun arkasından bakarken oldukça kararsız duruyordu, başını Jennie'ye çevirip, oturduğu sandalyeden kalkıp tam Jennie'nin yanındaki sandalyeye oturdu ve ona sarılmaya başladı. Jennie'yi Lalisa uyandıktan sonra ilk defa ağlarken görüyordum. O mutluluğunu ve kızgınlığını kimseye göstermekten çekinmezken göz yaşlarını saklayan bir kızdı ve şu an arkadaşı için ağlıyordu bunun farkındaydım.

Perfect For You| liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin