45.BÖLÜM "Oklar hedefte."

4.9K 418 46
                                    

Keyifli okumalar 💫🖤

Zaman çizgisinde oynamak mümkün olsaydı bende o geceye gitmek isterdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zaman çizgisinde oynamak mümkün olsaydı bende o geceye gitmek isterdim. Ateşte kestane pişirdiğimiz ve soğuk esen rüzgara rağmen bir ağacın dibinde Emir'le yan yana oturduğumuz o geceye.

Belki de ilk yan yana gelişimiz ve belkide hiç ayrılmayışımızın olduğu o huzurlu dakikalara. Aciz beynim o zamanlar bir gölge tarafından izlediğimizi fark edemediğinden olabildiğince temkinsiz davranmıştı.

Emir'in katil pozisyonunda olduğunu, ona aşık olacağımı dahası gerçek katili koruyan adamın her dakika bizi izlediğini, asla bilemezdim.

Polis memuru tekrarladı.

"Peki buna ne diyeceksin?"

Birkaç dakika boyunca masanın arkasındaki duvara bakmakla ve nasıl bir oyunun içinde olduğumuzu çözmekle meşguldüm. Her konunun sonunda gülen suratın masum olan Emir'e değilde katili koruyan Sinan'a ait olması tüm dengemi bozuyordu.

Bakışlarımı yavaşça cevap bekleyen memura çevirdim.

"Ben bir şey yapmadım."

Sesim oldukça sakin, suratım donuktu. Sıkmakta olduğum ellerimi acıtan tırnaklarımı biraz daha bastırarak sakin kalmaya çalıştım. Masayı dağıtmak ve gidip Sinan'ın suratına tükürmek istiyordum.

"Bak Mira, Emir'in yerini söylersen.."

"Size bilmiyorum dedim. Ben bir şey bilmiyorum yeter artık. Sırf bir kişi böyle söyledi diye beni bu şekilde suçlayamazsınız."

Sesimin yükselmesine oldukça sinirlenen polis suratıma manasız bir nefretle baktı ve kemerli burnunu çekip arkasına yaslandı. Tam bu sırada kapı çalındı ve hızla içeri biri girdi.

İki saniyenin sonunda burnuma gelen kokuyla kimin geldiğini anlamıştım. Anemon kokusu elbette Yeliz Hanım'a aitti. Hızla arkamı döndüm ve ona beni buradan kurtarması için yalvaran gözlerle baktım. Dışarı çıkmalı Tolunay ve Gamze ile konuşarak bir sonuca varmalıydım.

"Kolay gelsin memur bey."

"Buyurun doktor hanım bir sorun mu vardı?"

"Mira'nın dinlenmesi için biraz müsaade eder misiniz? Sizde biliyorsunuz ki buradaki tüm çocuklar çok hassas ve bu şekilde bir baskıya alışık değiller."

"Peki yalnız fazla uzun sürmesin. Biz sıradaki işlemi gerçekleştirene kadar sizin gözetiminiz de burada kalabilir." dedi ve ardından gürültü bir şekilde çektiği sandalyesinden kalkıp odadan çıktı.

Kafamı ellerimin arasına aldım ve olabildiğince mantıklı açıklamalar düşünmeye başladım. Bu sırada polisin boşalttığı yere Yeliz Hanım oturmuştu.

"Güzelim..."

"Yeliz Hanım yemin ederim ben bir şey bilmiyorum. Dün gece odamdaydım Emir'e ben yardım etmedim."

FALEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin