Bölüm 27

203 5 6
                                    


Sert gözleri benden aldığı onaydan sonra dönüp yanında getirdiği adamlara yöneldi. Başıyla birşeyler işaret edip çadırdan çıkmam için kapısını açtı ve geçmemi bekledi. Hiç birşey söylemeden Alex'e doğru yürüdüm. 

Alex ayakta başı yerde bekliyordu.

"Hayır! Buradan hep birlikte çıkacağız. Buradaki insanların ormandan çıktığını görmek istiyorum!"

Damon'a güvenmiyordum. O da bana güvenmiyordu ama şuan ikimizinde hile yapmaması gereken bir andı.

Damon'ın benden böyle bir hareket beklemiyordu. Gözlerime bakınca ne kadar kararlı olduğumu gördüğü için bana kızmadı. Derin bir soluk verip; "Acele edin!" diyerek insanları azarladı.

Kapıdan çıkan Hunterslardan sonra Alex ayaklarıma kapandı.

"Henna! Sana minnettarız! Senin için ne yapmamızı istersen yaparız!"

"Alex lütfen ayağa kalk. Kendinize çok iyi bakın olur mu. Hayatınızın geri kalanında çok mutlu olun. Sizlerden tek istediğim bu. Ormandan çıktıktan sonra gidebildiğiniz kadar uzağa gidin. Kimseye hiç birşey anlatmayın! Kimse size inanmayacaktır. "

Evet, bu olaylar bir kaç gün önce yaşanmış olsaydı şuanda Alex'e Christian'ı bulması için yalvarıyor olurdum. Ama artık istemiyordum. O'nu her düşündüğümde yaptıkları pazarlık gözümün önüne geliyordu ve bu insanların normal olmaya ihtiyaçları vardı. Zaten bu zamana kadar bu iki adamın savaşının bir parçası olmuşlardı.

"Hadi! Acele edin! Damon fikrini değiştirmeden gitmeliyiz!"

Çadırın dışından beni duyduğunu ve dinlediğini belli eden bir sesle;

"Evet! Çok az bir vaktiniz kaldı. Fikrim değişmek üzere!" 

Gene kükremişti. 

"Hadi Alex! Dışarıda bekliyorum sizi acele edin lütfen!"

Alex başıyla beni onayladıktan sonra O'na gülümseyip Damon'ın yanına çıktım. Çadırın hemen önünde yüzü gergin ve otoriter bir şekilde beni bekliyordu. Diğer Huntersların lideri olduğu için ciddi ve sert görünmek zorundaydı. 

"Teşekkür ederim."

"Yalnızca senin için yaptım. Bu yaptığımın bir bedeli de olacak. Lider olmam tüm kararları tek başıma verebileceğim anlamına gelmiyor ama senin için herşeyi göze alırım Henna!"

Bunları söylerken yanında suratları gergin, huzursuz olan diğer hunterslara göz dağı veriyor gibiydi. Alex ve ailesini serbest bırakmasına tepki gösteremiyorlardı ama bu Damon'ın yapmaması gereken birşeydi.

"Biliyorum..." 

Gülümseyip elini tuttum. Evet tuttum çünkü bu adam benim için kabilesini karşısına alıyordu ve onun gururunu bu sinsi askerlerinin önünde okşamam gerekiyordu. 

Elini tutmamı hiç beklemediği suratındaki ifadeden çok net bir şekilde anlaşılabiliyordu... Şaşkın gözleri ellerimizle gözlerim arasında gidip geldi. Gözlerinin içinin parlaklaştığını görebiliyordum. 

Kısa sürede hazırlanan Alex ve ailesi şaşkın gözlerle tek tek çadırdan çıktılar. Bu sırada ormanın derinliklerinden gelen sesler korkup Damon'ın elini daha da sıkmama sebep oldu. Kımıldayan çalılıkların arkasından kalabalık bir erkek sürüsü belirmişti. Hepsi uzun boylu ve kaslıydılar. Hunterslara haber biz daha gitmeden ulaşmıştı. Muhtemelen Damon'la gelenlerden biri gidip ispiyonlamıştı. 

"Neler oluyor burada Damon?!"

En önde olan iri yapılı siyah saçlı genç adam oldukça sinirliydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAN BENİMLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin