"Hayat ne kadar gariptir ki, Elimizden kaymadan önce yaşanan güzel anıların kıymetini bilemeyiz, Hep eksiktir gülüşlerimiz, Ve hep daha fazlasını ister kalbimiz... Ama öyle bir an gelir ki Ufacık bir tebessüm kırıntısına bile hasret kalırız . Ve aslında sağlıktan daha önemli hiçbir şey olmadığını öğretir hayat o andan sonra..."
***
Cem arabadan inmeden önce camdan gördüğü soluk bedenin ne kadar bitkin ve acı dolu olduğunu fark etti, Oysa o Masalın gülen gözlerine alışmıştı. Her ne kadar Demir yanında olsa da mutluydu Deniz gözlü kız... Ama bu hastalık öğrenildiğinden beri ne eski neşesi kalmıştı ,ne de hayata karşı hiç bitmeyen umudu.
Kapıyı açıp arabadan dışarı çıktığında Masal halen daha kendisini fark etmemişti, Oysa arabayı tam önünde durdurmuştu. Bu durum da Kadının ne kadar derinlere daldığını gösteriyordu Genç doktora.
Soğuk tenine nüfuz ettiğinde daha fazla beklemek istemeyerek Masalın bulunduğu kaldırıma çıkarak yanına yürüdü, zaten yakın olduğu için bir kaç adımda ulaşmıştı. Ama Masalın gözleri halen sabit bir noktaya bakıyor ve kendisini görmüyordu. Bunun üzerine elini ona doğru uzatıp koluna dokundu yavaşça. Bu hareketiyle beraber sanki yeni uyanan genç kadın irkilmişti şiddetle;
"Korkma Benim, Sakinleş geçti..."
Masal ise Dolu dolu olmuş gözleriyle bakıyordu Yanındaki adama.
"Üzgünüm fark etmedim seni. Kusura bakma..."
Cem ise anlayışla gözlerini kırpıp Bakmıştı kadına, Yaşadıkları hiç kolay değildi ki Neyin kusuruna bakacaktı...
"Hadi arabaya geçelim artık, Hava buz gibi daha fazla üşüme."
Kadın ise kafasını sallayarak onaylamıştı, Çünkü daha fazla konuşacak gücü yoktu Ne dilinde ne de şu an acıdan kıvranan kalbinde.
Beraber arabaya yöneldiklerinde Cem önce davranarak kapısını açmıştı Masal'ın, Kadın ise binmeden önce son kez odasının bulunduğu cama bakarak burukça gülümsemişti, Ne garipti şimdi Kocası yataklarında uyuyor ve Kendisi de belirsiz ama sonu çoktan belirlenmiş, acılarla harmanlanmış bir yolculuğa çıkıyordu...
Sonunda gözünü zorla da olsa ayırarak arabaya binmişti, Bundan sonra ne olacaktı son günleri ya da ayları nerede ,kiminle geçecekti bunları bilmiyordu .İşin doğrusu umursamıyordu da. Düşündüğü tek şey Demirin bundan sonra Kendisi hakkında ne düşüneceğiydi.
Cemde onun baktığı pencereye kısa bir bakış atarak, Kendi tarafına geçti ve fazla sarsmadan kullanmaya çalışarak sürmeye başladı kendi evine doğru.
***
Evin önüne geldiklerinde Masal beklemeden araçtan inmiş , ve yavaşça yürümeye başlamıştı. Cemde arabayı kilitledikten sonra birkaç hızlı adım atarak kadına yetişmiş ve sonrasında adımlarını ona uydurmuştu.
Apartmanın önüne geldiklerinde ise Adam cebindeki anahtarı çıkartarak kapıyı açmış ve önden geçip kapıyı tutarak Masalın girmesini beklemişti. Ardından ise kapıyı kapatarak Kadını asansöre yönlendirmiş ve dairesinin bulunduğu kata basarak beklemeye başlamıştı.
Sonunda eve vardıklarında Anahtarları dolabın üstüne bırakarak Masala kısaca evi gezdirmiş ve Ona sıcak bir şeyler getirmek için mutfağa yönelip ısıtıcıya su koymuştu hızlıca
Masal ise yeni geldiği bu evi incelemeyi es geçerek Cemi takip etmiş ve mutfağa girip oturmuştu yorgunca.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YALAN UĞRUNA
RomanceHer şey yolunda gidiyordu .Mükemmel bir evlilikleri vardı mutluydular... Ta ki atılan bir iftiraya kadar. Karısına inanmayan ve ona HAYATIMDAN DEFOL Git! diyen bir adam Hani derler ya Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış: Hah işte aynen öyle kad...