51.NEFES NEFESE...

3.4K 92 29
                                    

Ayağındaki ufak sızılar umurunda bile değildi, Nasıl olmuştu da Demir'in böyle bir şey yapabileceğini akıl edememişti. 

Şimdi ise sadece koşmak geliyordu elinden, Gözyaşları bu kez korkudan akıyordu yanaklarına. Tam ailesini bulup bütün olma hayalleri gerçekleşmişken, Şimdi de nefesi olan adamı kaybetme korkusuyla sınanıyordu.

Yollar daha da uzuyordu sanki önünde... Güneşi ve ayı izledikleri o tepe kocasının mezarı olduysa yaşayamazdı kadın, O zorlu hastalığı yenmişti yenmesine, Fakat Demir eğer o mektupta ima ettiği şeyi yaptıysa Bu kez hayat gerçekten biterdi.

Ailesinin varlığı bile durduramazdı onu, Girdiği yastan çıkış yolu olmazdı Masal'ın...

Ayağından çıkartıp eline aldığı ayakkabılarını geldiği noktada yere fırlatırken, Yüreği tabiri caizse ağzında atıyordu. 

Geç kalmamıştı ama yetişmişte sayılmazdı tam anlamıyla, Aylardır özlediği beden arkası dönük suyun içindeydi kendisinden oldukça uzaktaydı, Üstelik kendisi üstte kocası alttaydı. Ama kavradığı silahın kabzası o müptelası olduğu şakaklara dayanmış vaziyetteyken kör olmayı dilerdi Ama ne yazık ki gördüğü tam anlamıyla Acı bir gerçekti.

Buradan kendisini duyması imkansızdı, Aşağıya giden yoldan sahil tarafına koşmaya devam ederken ayaklarının dolanmaması için çaba sarf etmiyordu umurunda bile değildi, Çünkü adı kadar iyi biliyordu ki hiçbir düşme kalbinin şu an çektiği acıyı veremezdi ona,

Bu arada bayır aşağıya koşmaya devam ederken sesini de ekleyip Anında son desibelini bile zorlayarak kulakları tırmalayan acı yüklü tonlamasıyla haykırmıştı;

"DEMİR!"

Bir kez daha denemişti hiç düşürmeden;

"DEMİR"

Bir yandan da sesini duyurmak zorunda olduğu gerçeğiyle yüzleşiyordu! aksi halde o kocasının yanına gidene kadar korktuğu şeyin olmasından endişeliydi.

"SEVGİLİM YAPMA, GELDİM BEN BURADAYIM..."

En sonunda sahile ulaştığında halen daha uzaktı Aşkına, çünkü demir suda bile epey ilerlemişti Ve Masalın da durmaya vakti yoktu. Ve hiç beklemeden o ilk adımı attı;

Sonunda ayakları suyla buluşmuştu şimdi Demiriyle aynı gökyüzünün altında ve aynı suyun içindeydiler,

Soğuk su yaralarına iyi gelmiş ve daha da rahat hareket etmesini sağlamıştı, Buna binlerce şükürler ederken Suda ilerlemeye devam ediyordu.

Demir ise hiç tepki vermiyordu, Artık zamanın geldiğini anlayarak silahın kilidini açtığında burada sona geldiğini kabul etmişti. Yapayalnızdı, kimsesizdi işte. Eski vurdumduymaz ve sadece işine sadık olan adam değildi, İyi ki de değildi Kalbinde Karısının aşkıyla gidiyordu hem de Masalının gözlerini andıran bu denizde... 

Masal yürümenin yetersiz olduğuna kanaat getirerek kendini suya bırakarak kulaç atmaya başlamıştı. Arada bir kocasına sesleniyor ama sesini bir türlü duyuramıyordu.

Artık iyice yaklaştığında Son kez haykırmıştı Kalbinin sahibine;

"YAPMA DEMİR YAPMA...

***

Kuşlar bile susmuştu o andan sonra sanki susarak Masal'ın işini kolaylaştırmışlardı.

Bu ses... Eli tetiğe gidip çekmişti galiba çoktan, Ama o zaman cennette ne işi vardı, Allah kendi canına kıyanları affetmezdi ki. Demir o hatayı yapmıştı demek ki. Olsun Karısının sesini son kez duymuştu ya artık ateşler içinde yansa da Yandım demezdi.

BİR YALAN UĞRUNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin