yarından korkma.

4.5K 122 91
                                    

Yattığı yataktan okumaya çalıştığı lâkin bir türlü dikkatini veremediğinden tamı tamına on beş dakikadır tekrar ettiği sayfanın yaprağını kıvırdı Jaehyun. Doyoung görse çok değerli kitabının - Geçen doğum gününde Johnny'nin ona hediye olarak verdiği, adı 11/22/63 olan bir Stephen King kitabıydı bu. - sayfasını kıvırdığı için ona yarım saat söylenip, sonrasında da tipik tripli sevgili hâllerine girebilirdi. Ve inanın, Jaehyun şu an sevgilisinin kitapları içinde kaybolmuş hâlini değil, şirin bir şekilde somurtan ve Jaehyun'un yaptığı sevimliliklere ve verdiği öpücüklere kanmamak için kıkırtılarını içinde tutmaya çalışan hâlini tercih ederdi. Her ne kadar gönlünü almak zor olsa da büyük olan, sevgilisine hiç kızamıyordu.

Derince bir iç çekti kalemin kağıda sürterken çıkardığı rahatsız edici sesi dinlerken. Johnny, ikisinden de büyük bir diğer sevgilisi tabii ki, diğer çalışma masasında kurulmuş bir şekilde Haechan isimli bir minecraft youtuber'ının videolarını izliyordu. Johnny'nin garip zevkleri olduğu konusunda üçü de hemfikirlerdi. Özellikle de, öhöm.

Sonunda kafasını laptopundan kaldıran Johnny, izlendiğini hissedermiş gibi oturduğu mavi dönen sandalyesinde vücudunu döndürdü. Gözleri odanın sağ duvarına dayalı olan çift kişilik yatakta oturan sevgilisinin gözlerini kolayca bulmuştu.

Demek sendin kafamın arkasına bakışları ile delikler açan.

Bendim ya, ne olacak?

Gözleri ile konuşmak ne kadar saçma görünse de, birbirlerini sadece irislerinin bir milim bile kıpırdamasından ne düşündüklerini anlayacak kadar çok tanıyorlardı. Tamam, belki abartılmış olabilirdi bu çıkarım. Yine de birbirlerini, şu an aynı şeyi düşündüklerini anlayacak kadar çok tanıyorlardı.

Kalk da yardım et, yoksa Doyoung ruhunu teslim edecek.

Başını salladı Johnny. Neye onay verdiğini bilmese de çok güçlü bir tahmini vardı. Doyoung paylaştıkları eve geldiğinden beridir - ki bu yaklaşık beş saat falan oluyordu. - kendini çalışma kağıtlarının ve kütüphaneden ödünç aldığı, tarihleri geçmeye yüz tutan kitapların arasına gömmüştü. Ayın sonunda ödenmeyi bekleyen kitap cezaları olacağını biliyordu tabii ki, yine de şu anlık en büyük sorunları bu değildi.

Sony kulaklıklarını çıkararak usulca masanın üstüne koydu. Sandalyeyi geri çekip ayağa kalktığında Jaehyun da onu kopyalamıştı.

Odanın diğer ucunda bulunan çalışma masasında oturan çocuğun yanına gelince adımlarını durdurdu. Jaehyun aralarına girmek istemezmiş gibi sadece yatağın başında duruyor, ikisini de pür dikkat izliyordu. Dört yıllık arkadaşlıkları ve iki buçuk yıllık ilişkileri, ayrıca Doyoung'u da aralarına aldıkları bir yılın da ardından Johnny genç çocuğun aralarında en geri planda duran kişi olduğunu anlamıştı. Ne zaman kavga olsa evi ilk terkeden, Johnny ve Doyoung'un kavgalarını takiben yaptığı ateşli seksin ardından hiçbir şey olmamış gibi eve gelip ikisinin yanına kıvrılan hep o olurdu. Birbirlerini dengeliyorlardı bir bakıma. Üç kollu terazi olmaz diyenler halt etmiş. Johnny dışa dönük, tez canlı ve umursamaz iken Doyoung çalışkan, tutkulu ve fedâkar biriydi. İkisi kavga etmeye daha çok meyillilerdi. Jaehyun ise sevecen, yumuşak kalpli ve düşünceli olan taraftı. Eğer gün sonunda Johnny ve Doyoung barışma seksi yapmadılarsa ikisini de bir konuşmaya zorlayıp, sonrasında da barıştıran hep oydu. Birbirlerini dengeliyorlardı işte, gördünüz mü?

" Doie, yine mesken kurdun kitapların üzerinde. Sence de biraz ara vermen gerekmiyor mu? "

Sesi otoriter olsa da altında yatan endişeyi duymuştu Jaehyun. Doyoung notlarına, sıralamalarına ve insanların gözünde olan imajına takık biriydi. Bunlar yüzünden hep kendini bir şeyleri daha iyi yapmaya zorlar, yorgunluk ve uykusuzluktan bayılana kadar da durmazdı. Jaehyun'un endişesi de bu yüzdendi. Geçen dönem kitapları üzerinde bayılıp kalmış olan Doyoung'u kucağında kampüsün acil servisine kadar taşıyan kendisiydi.

enigmatic • johnjaedoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin