Bölüm 6

74 4 2
                                        

-Bu toplantıya gereken değeri vermemişsin. Bu yılın son çeyreğindeyiz. Muhasebe işlerini ise tamamen sana bıraktık ve sen sorumluluklarını yerine getirmiyosun.

-Hayır, ben bu toplantıya iki gündür hazırlanıyorum ki hiçbir şekilde ithamlarınızı kabul etmiyorum. 

Diyordum ki...

Tam o anda yine o ses ,evet evet o ses Bayan Peorist'ti. Kızgın bir sesle bana;

-Kendini kandırıyorsun yine. Toplantıyı geçiştiriyorsun iki gündür, hazırlanmadın.

O an ne yapacağımı bilemedim. Sesin geldiği yer dosyaların bulunduğu komidindi ki dönüp "Kendimi kandırmıyorum hazırım." diyemezdim ama Bayan Peorist "Kendini kandırıyorsun." demeye devam ediyordu. Delirmek üzereydim. Hem sinirli hem şaşkındım. Acilen toplanmam gerekiyordu;

-Müsadenizi istiyorum, lavaboya geçmem gerek.

Salonu terk edene kadar sustum ama çıkınca dayanamadım. Kısık bi sesle Bayan Peorist'e seslendim;

-Beni nasıl suçlayabilirsin? Dünden beri bu toplantıyla uğraşıyorum.

-Bana bir soru sormuştun hatırlıyor musun?

Ona birkaç tane soru sormuştum ama şuan hangisini kastediyordu? En iyisi sormaktı;

-Tam olarak neyden bahsettiğinizi anlayamadım Bayan Peorist.

-Beni neden sevmiyorsun demiştin. Bende sana bunu düşünüp kendin bulabilirsin demiştim. Ama görüyorum ki düşünmemişsin.

Yine sert ve kızgındı ve yine aynı konuyu açmıştı. Ama, ama bir saniye! Bayan Peorist; o hem haklı hem de haksızdı. Kafam yine allak bullak olmuştu. Evet haksızdı çünkü düşünmüştüm beni neden sevmediğini. Düşünmüş ama bir çözüm bulamamıştım. Ve evet, diğer yandan haklıydı. Bu soruyu düşünürken de toplantıyı geçiştirmiştim. Kafayı gerçekten yemek üzereydim. Bir tarafta 6 haftadır beklenen bir toplantı; diğer yandaysa hali hazırda bilmediğim, beni sevmeyen belki de seven ama belli etmeyen Bayan Peorist. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Döndüm ve ona sordum;

-Her şeyi biliyorsun artık. Beni duyuyorsun çünkü. Peki şimdi ne yapacağım? Senin sorunun yüzünden bu toplantıya hazırlanamadım.

Hiç duymadığım kadar sakin bir ses tonuyla;

-Salona dön. Her şeyi açıkla ve artık kendini kandırma küçük sersem.

Gülmeye başlamıştı ama bu alaycı bir gülüş değildi ki garip olan bende oluşan özgüvendi. Sanırım Bayan Peorist haklıydı. Yani en azından kendimi kandırdığım konusunda. Peki onca suçlamayı reddedip kendimi böylesine savunmuşken nasıl olur da olanları tüm çıplaklığıyla anlatabilirim ki? Ah yeniden çıkmaza girdiğimi hissediyorum fakat yapabileceğim hiçbir şey kalmadı. Zira toplantı salonunun kapısının önüne gelmiştim.

Sesimde Ki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin