Adeta kendimden nefret ediyordum. Bir ses; sadece bir ses ama o sese karşı kendimi öylesine suçlu hissediyordum ki. Sanki kelimeler boğazıma düğümlenip beni boğmaya çalışıyordu. Olan biten her şey buydu ve iki sonuca varmıştım tüm bu olanlardan; Bayan Peorist gerçek anlamda benim iyiliğim için çaba sarf ediyordu, diğeriyse tüm suçlunun ben olduğumdu. Suçlu olmakta denemezdi tam olarak. Çünkü bir tarafım masumluğumdan, korkumdan dolayı yaptığımı söylüyordu. En azından bazı olayların bu sebeplerden geliştiğini. Haksız da sayılmazdım. Bayan Peorist'in dediklerini düşünürken gün bitmişti. O iblis yüzünden ise gecem. Düşünmek miydi tek suçum gerçekten. Nasıl düşünmezdi ki insan o sesleri. Bayan Peorist benim iyiliğim için uğraşırken o iblis ise beni korkutup her saniyemi bir sapık gibi takip ediyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum.
Belki de çözüm Peoristten yardım almaktı. Onun sayesinde iblisin de üstesinden gelebilirdim. Her şeyden önce Bayan Peorist'e kendimi açıklamam ve onun gönlünü almam gerekiyordu. Peki Bayan Peorist bu olaylardan sonra bana yardım eder miydi? Onca yaptığım şeyden sonra beni dinler miydi ki? Anlaşılan haklı olduğumu ispatlamam gerekecekti. Her olayı iyice analiz ettikten sonra Bayan Peorist'le konuş...
-Seni duyduğumu unutuyorsun değil mi küçük sersem?
Cümlelerime daha son noktayı koymamıştım ki Bayan Peorist biranda ortaya çıktı. Afallamıştım. Nutkum tutulmuştu. Her şeyi güzelce planlamış fakat yaptığım bu planları onunda duyabildiğini unutmuştum. Bu sefer cidden faka basmıştım.
-Bana cevap vermeyeceksin sanırım küçük Malony?
-Söyleyebilecek hiçbir şeyim kalmadı Bayan Peorist. On yaşımdan beri şu ana kadar olan her şeyi en az benim kadar iyi biliyorsun. Açıklama yapabileceğim bir şeyim olduğunu düşünmüyorum.
-Düşündüklerinde haksız değil ama eksiksin Malony'm.
Yanlış mı anladım yoksa Bayan Peorist bana hak mı veriyordu? Sesi de dün ki kadar kırgın ve kızgın gelmiyordu. Çok daha yumuşak ve sevecen bir tondaydı. Ama eksiksin demişti. Eksiklik derken anlatmak istediği neydi ki? Duramıyordum. Sabahlara kadar konuşmak istiyordum onunla. Çok iyi anlaşan iki genç kız gibi dedikodu yapmak, dertlerimi paylaşmak, yardım almak istiyordum. Dayanamadım;
-Bana yardım edecek misin?
- O nasıl bir cümle Malony!
-Bunca olan biten şeyi kafam artık kaldırmıyor Bayan Peorist. Tek başıma da üstesinden gelebileceğimi zannetmiyorum.
-Malony. Tatlım, sence de artık büyümenin zamanı gelmedi mi? Anlıyorum, kendini yalnız hissediyorsun ama yalnız mısın gerçekten? Konuşmaya başladığımızdan beri sana hep yardım etmeye çalışıyorum. Bunu senin de anlamış olman lazımdı. Ama gidip beni değil de kendini dinledin. Yine ve yine kendi dediğini yaptın. Bence artık kendini bir kenara çekip o işleri sana yaptıran kişiyle yüzleşmelisin.
Ona beni her şeyden çok düşünmenin yorduğunu hele de konu bensem iyice çıkmaza sürüklendiğimi anlatmamış olmalıyım. Ben ondan yardım istedim. O ise bana büyümemi ve kendimle yüzleşmemi söyledi. Akıl vermekti yaptığı. Peki ya bu ihtiyacım olan yardımla eşdeğer miydi? Yalnız değilsin dedi. Yalnız başıma yaşamaya başlayalı neredeyse on sene olacak ve o zamandan bu yana kendim hariç yardım isteyecek kimsem yoktu. Bir şeyleri artık toplamam ve sindirmem gerekiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesimde Ki Sen
ParanormalÇok ses var Neden bu kadar korkuyorum? Ah hayır yeniden başlıyor Sen bağırmak zorunda mısın? ....