AŞK'IN UĞRUNA

BÖLÜM 20 :SİNİR KRİZİ!

Medya; Kayra'nın elbisesi

"Akşam tam 9'da hazır ol şoförüm kapının önünde seni bekliyor olacak "Kayra kağıdı okumaya başladığı ilk anda kimden geldiğini niye geldiğini anlamasada kağıdın arkasında büyük harflerle yazan "HAKAN" yazısını görünce elbiseyi Hakan'nın gönderdiğini anlaması uzun sürmedi.

gönderdigi elbise ve not sayesinde bu gün gitmek zorunda olduğu bir parti olduğunu hatırlayınca da istemsiz bir şekilde suratı düştü.

Kumru kızının güler yüzünün bir anda solmasıyla sordu" elbiseyi eline ilk aldığın anda mutluluktan havalara uçacaksın sandım ama kagıdı okuduktan sonra yüzün sirke satmaya başladı Kayra.. ?"

Kayra cevap bekleyen gözlerle kendisine bakan annesine baktı "sana öyle gelmiş anne yüzümün düştüğü falan yok hem nereden çıkardın yüzümün düştüğünü Allah aşkına?"

Annesi inanmadığını belirtircesine imayla konuştu "bu seferlik dediğin şeye inandım diyelim Kayra hanım "

Kayra annesinin yanında durarak pot kırmaya devam edeceğini anlayınca annesinin söylediği şeylere kulak asmayıp masanın üzerindeki elbiseyi kutunun içerisine dikkatli bir şekilde koyduğu gibi kutuyu kollarının arasına alıp soluğu odasında aldı

Odaya girer girmez elindeki kutuyu nazik bir şekilde yatağının üzerine bıraktı "nedendir bilinmez içinde anlamadığı anlam veremediği bir sıkıntı vardı ne yapması gerektiğini bilmiyordu ama bildiği bir tek şey vardı oda bu davete gitmek istemiyor olduğuydu ama gitmekten başka bir seçeneği de yoktu çünkü eğer gitmezse Hakan'ı istemeden de olsa kırmış olacaktı.

Mirza yarım saate yakındır samimiyetsiz insanların sahte tebessumlerini iğrelti dolu gözlerle izliyordu yanında kendisi gibi bıkkın bakışlarla etrafı izleyen Yiğit'in "abi ...?"diye seslenmesiyle dikkatini ona verdi.

Yiğit Mirza'nın tepkisinden korktuğu için konuşmayıp çıkarmayıp baş hareketiyle girişi işaret etti.

Mirza başını girişin olduğu tarafa çevirir çevirmez beyninden vurulmuşa dönmüştü Kayra üzerine giydiği elbisenin içinde sanki bir kuğu misali içeriye doğru süzülüyordu

hayranlık dolu bakışlarla onun içeriye girişini izlerken başka erkeklerinde ona beğeni dolu gözlerle baktığı düşüncesi aklına düşünce söylemekten alı koyamadı kendisini "Ne işi var bunun burada hemde bu kılıkta ?"

Kayra ürkek bir ceylan gibi etrafına bakındı ama salonda o kadar çok insan vardı ki şu anda aralarında Hakan'ı bulmak neredeyse imkansız gibi birşeydi elindeki çantasını sıkı sıkıya tutup insanların çoğunluklu olduğu yere doğru birkaç adım attı etraftaki insanların ona yiyecekmiş gibi bakmaları kendisini rahatsız etsede o etrafındaki insanların arsız bakışlarını görmezden gelip ürkek adımlarla etrafına bakına bakına ilerlemeye devam etti.

Kime ait olduğunu çok iyi bildiği sert sesin "Ne arıyorsun burada ?"diye sormasıyla şanssızlığına naletler edip korkuyla yönünü sesin geldiği tarafa döndü

Mirza bakışlarını Kayra'nın açıkta kalan bacaklarında gezdirdikten sonra yakıcı bakışlarını Kayra'nın gözlerine sabitledi Kayra onunla burada karşılaşmış olduğuna ilk başta şaşırsada daha sonradan bu organizasyonun büyük şirket sahipleriyle yapılacak bir kokteyl parti olduğunu hatırladığı için şaşkınlığını üzerinden atıp konuştu"afedersiniz ne demek istediğinizi anlamyamadım Mirza bey?"

Mirza bakışlarını etrafında Kayra'ya yiyecekmis gibi bakan adamların üzerinde gezdirdikten sonra gür sesiyle konuştu "Ne dediğimde ne demek istediģimde ortada ne işin var burada ?"