Doğan kendisini farklı hissediyordu, belki de yaşadığı şeylerin ne olduğunu biliyordu. Aşık olmakta hiç bir sıkıntı yoktu, ama aşık olacağı kişinin kendisini sevmeyeceği bir kişi olmasında sıkıntı vardı.
Ne düşüneceğine dair bir fikri yoktu.
"Doğan."
"Hı"
"Yanıma gelsene."
Genç çocuk düştüğü yerden doğruldu. Koltuğa zar zor olsa da oturdu. Hala salak bir surat ifadesi ile bakıyordu karşındaki gence.
Doğan dediğini yaptı ve Uğur'un yanına oturdu. Şuan ilk defa Uğur'un gözlerine farklı bir bakışla bakıyordu. Ona arkadaşlıktan öte bir gözle bakmak ona hiçte zor gelmemişti.
Normalde hiçbir erkeğe baktığı şekilde bakmıyordu.
Uğur arkasına yaslanmış bir şekilde sırıtıyordu.
"Sana sarılabilir miyim?"
Uğur'un kafasında kapüşon yoktu, sarhoş olduğu için hiçbir şeyi umursamıyordu. Doğan karşısındaki genci böyle görmeyi daha çok seviyordu. Kendisini saklamayan bir Uğur olması daha çok hoşuna gidiyordu.
"Sarıl."
Uğur Doğan'ın yanına gelip ona sarıldı. Bir anda gülen gencin gülüşü kesildi.
"Teşekkür ederim, bu evde kalmama izin verdiğin için. Kendi evimden daha fazla huzur ve mutluluk veriyor. Burda kendimi daha özgür hissediyorum."
"İstediğin zaman gelebilirsin biliyorsun değil mi?"
Gençler hala birbirlerine sarılıyorlardı. Doğan kollarını Uğur dan çektikten sonra tam karşına geçti. Sarhoş olduğunu bildiği için rahat davranıyordu. Karşıdaki gencin gözlerine sadece ifadesiz bir şekilde bakıyordu.
Kendi kendine mırıldandı.
"Cidden aşk olabilir mi bu?"
Elini kalbinin üzerine koyup ne kadar hızlı attığına baktı. Fazlasıyla hızlı bir şekilde atıyordu.
Doğan karşısındaki gencin, sarhoş olduğunu ve birşey hatırlamayacağını düşünüyordu. Bu yüzden de rahat hareket edebiliyordu. Uğur'un yüzünü elleri arasına aldı.
"Sana aşık mı oluyorum? Eşcinsel miyim ben?"
Uğur gülmeye başladı. Gülmekten koltuğa kendini attı. Orda gülmeye devam ediyordu, bir süre sonra gülme sesi kesildiğinde Doğan'ın bakışları Uğur'a çevirdiğinde gözlerini kapatmış ve uyumuş bir Uğur gördü.
Ayağa kalkıp üzerine birşey örttü, daha sonra aklına Mete gelmesi ile hemen evden dışarı çıktı. Komşuların evine gidip kapıyı açmasını bekledi, bir süre bekledikten sonra yaşlı kadın gülümser bir ifade ile kapıyı açtı.
"Hoş geldin oğlum. Şuan Mete uyudu, gir al içeri istersen."
"Çok teşekkürler, size de zahmet verdik ama."
"Yok be ne zahmeti."
"Sağolun."
Doğan içeri girip kardeşinin küçük bedenini kucağına aldı. Yaşlı kadının evinden çıktıktan sonra kendi evine doğru ilerlemeye başladı.
Kardeşi tıpkı bir melek gibiydi. Öyle masum uyuyordu ki, insan sadece ona bakmak istiyordu.
Doğan evinin içine girdikten sonra kardeşinin küçük bedenini yatağının üzerine bıraktı. Üzerine birşey örttü, daha sonra saçlarına küçük bir öpücük bıraktı. Sonra da kendi odasına gelip kendini yatağına bıraktı. Uyuya kalması da uzun sürmemişti.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teşekkür Ederim •bxb•
أدب المراهقين~Teşekkür ederim. Beni yalnızlığa mahkum etmediğin için. Hem kardeşimi kurtararak hemde hayatıma girerek... ~