"Anlayamazsın" 20

4.1K 461 184
                                    


Uğur telefonunu eline alıp aramak istediği kişinin adını aramaya başladı. Doğan'ın adını bulduktan sonra arama tuşuna bastı. Mete'yi bir kreşe yazdıracaklardı ama Doğan onu bir türlü aramamıştı.

Telefonu kulağına götürdükten sonra, açması için bekledi. Aklında hala babasının saçma sapan konuşmaları dolanıyordu. Bazı şeyleri kabullenmiş değildi, ve kabullenmek istemiyordu. Ama bu Doğan dan uzak durmak manasına gelir diye düşünmüyordu.

Telefon açıldı ve Mete'nin sesi kulağını doldurdu.

"Aloo."

"Alo Mete abin nerede? Abini verir misin?"

"Abimi veremem ki."

"Neden?"

"Abim annem ile babamın odasında ve oradan çıkmıyor. Kapıyı da kitledi."

"Hass"

Tam küfür edecekken, telefondaki kişinin çocuk olduğunu hatırlayıp kendini susturdu.

"Tamam, ben geleceğim bekle sen tamam mı?"

"Hıhı tamam."

Uğur telefonu kapatıp dışarı çıktı. Onunla birlikte olduğu zamanlar her zaman ikisinden biri mutsuz oluyordu.

Neden onunla sadece gülemiyordu. İşte hayat ikisine de öyle davranıyordu ki gülmeye fırsat olmuyordu. Hızlı adımlar ile eve varmaya çalışıyordu. Bir müddet sonra eve vardığında kapıyı çaldı, biraz bekledikten sonra Mete kapıyı açtı. İçeri girdikten sonra hemen Doğan'ın olduğu odanın kapısının önüne geldi.

"Doğan?"

Doğan adını duyması ile şaşırdı. Burada olmasını beklemiyordu. Ama şuan umurunda değildi. Hatta şuan hiçbir şey umrumda değildi. Daha çok sinirli gibiydi. Hayata karşı sitemliydi. Şuan yapmak istediği tek şey hiçbir şey yapmamaktı. Burada oturmak ve sadece oturmaktı.

Kaşları çatılmış, bacaklarını önüne çekmiş oturuyordu. Hüngür hüngür ağlamıyordu ama gözlerinden akan yaşa mani olamıyordu. Uğur'a cevap vermedi. Çünkü hiçbir şey yapmak istemiyordu. Kimse ile konuşmak istemiyordu. O yüzden Mete'yi de odadan çıkarmıştı.

Tek başına kalıp sadece düşünmek istiyordu. Kafasını başka alemlere daldırmak istiyordu. Sessizliğin olduğu bir alem belki de.

"Doğan hadi aç şu kapıyı? Lütfen yapma böyle."

Doğan gene cevap vermedi. Onu duyuyordu ama cevap vermiyordu.

"Doğan cevap versene. Bak seni anlıyorum ama yapma böyle."

"Beni anlamıyorsun Uğur, anlayamazsın."

Evet belki anlayamazdı ama anlamaya çalışabilirdi.

"Tamam hadi çık oradan konuşalım."

"Çıkmayacağım."

Uğur anlamıyordu, neden birden bu kadar sinirli olmuştu. Neden birden bu kadar sert davranıyordu.

Doğan ise şuan hiçbir şeyi umursamıyordu. Sadece anne ile babasının nasıl elinden aldığını düşünüyordu. Yanında olanları düşünüp mutlu olacağına yanında olmayanları düşünüp kendine acı çektiriyordu.

"Doğan hadi çık, bak Mete'yi de üzüyorsun."

"Evet bende üzülüyorum."

Teşekkür Ederim •bxb•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin