Bir ay sonra.
Günler günleri kovaladı ve bir ay geçmiş oldu. Bu bir ay da olan şey okula gidip gelen iki arkadaş ve kreşe gitmeye hala hevesli bir çocuk.
Aralarındaki aşkı artık kabul etmişlerdi, ama hiçbir zaman birbirlerine söyleyememişlerdi de. Neden mi söylemiyorlardı? Aşık olduğu genci kaybederim düşüncesiyle.
İkisidir razı olmuştu, sadece arkadaş kalmaya. Bu sayede en azından aşık olduğu gencin yanında olurum diye düşünüyorlardı. Bu bir ay sürede ikisi daha da yakınlaşmaya başlamıştı, attık bir birbirlerinin en iyi arkadaşı gibi duruyorlardı.
Birbirine aşık iki en iyi arkadaş. Birbirlerini her gördüklerinde kalplerinin hızlanmasına engel olamayan iki en iyi arkadaş.
Daha önce ikisi de erkeklerden hoşlanacağını düşünmezdi, ama hayat onları birbirine aşık etti. Uğur sadece onun yanında huzurlu hissediyor, sadece onun yanında mutlu oluyordu.
Doğan ise onun yanında kendisini güvende hissediyor ve sadece onunla olmak istiyordu.
Dersleri güzeldi, zaten kötü olan bir dersi olursa aşık olduğu en yakın arkadaşı onu çalıştırıyordu. Gerçi bazen dersi dinlemeyip karşısındakine aşkla baktıkları da oluyordu. İkisi de sadece aptal aşıklardı.
Şu an ise Doğan evinde oturmuş kitap okuyordu. Yada okumaya çalışıyordu, çünkü Mete yaramazlık yapmak ile meşgul olduğu için Doğan rahat rahat kafasını veremiyordu.
Bu aralar çok enerjikti ve sürekli etrafta dolanıyordu. Akşamları eve geldiğinde kreşte öğrendiklerini sanki abisi ve Uğur abisi hiç bilmiyormuş gibi zorla anlatıyordu.
Şu an koltukların yastıklarını yere atmış bir çadır kurmaya çakılıyordu. Bunu neden yapmaya çalışıyordu anlam verilmez ama bununla uğraşıyordu. Bir an aklına gelen şeyle elindeki şeyleri bırakıp koşarak ve zıplayarak abisinin yanına oturdu.
Elinden aldığı kitabı kenara koyup abisinin kendisine bakmasını sağladı.
"Abi bugün hangi gün?"
"Cumartesi"
"Yani tatil bugün değil mi?"
"Evet."
"Yarın günlerden ne?"
"Pazar."
"Peki yarın tatil mi?"
"Evet tatil neden sordun? Ne o sıkıldım mı kreşten yoksa?"
"Yoo ben başka bir şey diyecektim ki."
"Ne diyecektin?"
"Tatillerde çok ama çok sıkılıyorum ve tatilde bir yere gitmek istiyorum."
"Nereye bakalım."
"Pikniğe!"
Heyecan ve çoşkuyla bağırdı. Ama abisinin suratı düştü ve yutkundu. En son gittiği piknik pekte iyi sonuçlanmamıştı. Annesini ve babasını kaybederek dönmüştü o piknikten. Gözlerini kardeşinden kaçırmaya başladı.
Ama gene de kardeşinin bu isteğini çeviremezdi. Sonuçta onun eğlenmeye hakkı vardı. Her piknik kötü sonuçlanacak diye bir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teşekkür Ederim •bxb•
Fiksi Remaja~Teşekkür ederim. Beni yalnızlığa mahkum etmediğin için. Hem kardeşimi kurtararak hemde hayatıma girerek... ~