İyi okumalar. 💕
Vote verirseniz çok bahtiyar olurum.Utanç, ne kötü ve sinir bozucu bir duygu değil mi? İnsanın beyni o utandığı anıyı sanki sürekli tekrarlıyor. Sürekli aynı o dakikaları yaşıyormuş gibi hissediyor. Bu da o duygudan kurtulamadığınız anlamına geliyor. Hatta aradan yıllar geçse dahi o anını hatırladığında sanki kendinden saklanmak istersin. Gözlerini kapatıp, dişlerini sıkarsın.
O anıyı hatırlamamak istesen de, beynin pek buna izin verir gibi olmaz. Çünkü daha fazla düşünüp, daha fazla kendinden kaçma hissi verir. İşte utanç duyduğumuz anılar böyle peşimizi bırakmaz, seneler geçerken de bırakmazken. Bu utanç duyduğunuz anının üzerinden 24 saat bile geçmemişse beyniniz sürekli olanları düşünmeye zorlar. Normalde insanlar utandığı anıları yapmamayı tercih ederlerdi, ama Doğan yapamamayı tercih etmiyordu ama utancın geberiyordu sanki.
Hatta öyle ki bugün okula bile gitmemişti. Hayır sanki Uğur onun evini bilmiyordu. Ama gene onunla karşılaşmaktan aşırı derecede utandığı ve korktuğu için okula gitmemeyi seçmişti. Tüm gün boyunca kafasını yastığa gömmüş öylece duruyordu. Arada kafasına vuruyor, sanki düşünmesini kesmek istiyordu. Arada yastığı ağzına kapayıp çığlık atıp bağırmaya çalışıyordu. İçinden kendine küfür ediyordu. Ama arada da yandan yandan gülüyordu.
O anları tekrar yaşıyormuş gibi hissetiğinde utanıyor olsa da bir bakıma da hoşuna gidiyordu. Bu yüzden gülmesine engel de olamıyordu. Tabi her sırıttığında kendi kafasına vurup, kendisini durdurmaya çalışıyordu. Tabi bunu yaparken gülmesi de ayrı mesele. Şu an da kafasını gene yastığa gömmüş düşünüyordu. Onunla eninde sonunda karşılaşacaklardı ve ne demeli diye düşünüyordu. Aklındaki kıroca şeyleri uzaklaştırmaya çalışıyordu. Arada gene kendisine sövüyor ve yatağını yumrukluyordu. Birden oflamaya başladı. Gözlerini sımsıkı kapamış gene utancını yatıştırmaya çalışıyordu. Mete'yi kreşe götürmemişti bugün ve şu an ne yapıyordu hiçbir fikri yoktu. Mızmızlanarak yatağından kalktı, saatin çok geç olduğunu biliyordu ama bütün gün yataktaydı ve hala orada olmak istiyordu.
Üşengeç bir şekilde Mete'nin nerede olduğuna baktı. Kardeşi çizgi film izliyordu. Kardeşi ona baktığında ona ufak bir gülümseme yolladıktan sonra, kendi odasına geri geldi.
*****
Uğur oflayarak sorasına geri geldi. Daha okuldan çıkmasına iki ders vardı ve düşündüğü tek şey dünkü öpücüktü. Bugün onunla konuşmak istiyordu, ne yazık ki okula gelmemişti. Biliyordu kendisinden utandığı için gelmediğini biliyordu. Uğur bir kez daha ofladı, o olmadan okul çok sıkıcı geliyordu. Zaten buradan çıkışta direk onun evine gidecek ve karşısına geçecekti. Duyguları karşılıklıysa neden bu kadar uzatıyoruz diye düşünmeye başladı. Şu an yapmak istediği şey, onu tekrar öpmekti. Bir erkeği öpmek garip hissettirir diye düşünsede hiçte öyle olmamıştı. Tam tersi mükemmel hissettirmişti. Bütün bedeni ile tekrar onun öpmek istiyordu. Sırasında oturmuş, ve donmuş gibi duvara bakıyordu. Ama şu an düşündüğü şey sadece onu yeniden öpmekti.
Onun dudaklarını, dudakları üzerinde hissettiğinde sanki başka alemlerde gibiydi. Dünya bir an yok olmuş ve bambaşka yerlerde sadece ikisi var gibiydi. Sanki uçuyormuş gibiydi, bunu daha fazla daha uzun yaşamak istiyordu. Komple her şeyi ile onun olsun istiyordu. Sadece benim diyebilmek istiyordu. İstediği zaman öpmek, istediği zaman sarılmak istiyordu. İstediği zaman onunla uyumak istiyordu. Düşüncelerine dalmış bir şekildeyken onun bu güzel hayallerinden ayıran sınıfa gelen hoca oldu. Gözlerini devirerek okul saatinin bitmesini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teşekkür Ederim •bxb•
Roman pour Adolescents~Teşekkür ederim. Beni yalnızlığa mahkum etmediğin için. Hem kardeşimi kurtararak hemde hayatıma girerek... ~