Eleştiri = SÜT - lurbaletto - Defne Zehra

33 9 12
                                    


Hikayemiz lisede geçiyor ve tahmin edersiniz ki klişe olarak kızımız zeki öğrenci, ayrıca zeki olmasına rağmen yayık bir öğrenci. Yani ben ergenim diye bağırıyor. Küfürlerimizin bolca olduğu ilk bölümün ilk paragraflarında, rahatça küfür barındırmasına rağmen bir küfrü biplemiş kendince. Küfürlü yazabilirsin aslında bu beni ilgilendirmez ama artı on sekiz ibaresi göremedim. 

Ergenlerin yaptığı tüm ergenlikleri, duvara hallenmeleri, düz duvara tırmanmaları, en zayıf öğrenciyi sana vermelerini, isim hecelemelerini daha ilk bölümde bismillah gördük. Bunları yazanlar daha önce oldu ve bunlardan zaten ekmeklerini baya bolca yediler. Şimdi tabi ki sende yazabilirsin, yazmışsın, yaşın muhtemelle küçük hadi bende bu furyaya katılayım demişsin, bunu anladım ama yapma. Artık bu klişeler yenmiyor.

Cümlelerinin eksik kalması dahil, ahenk oluşturayım derken anlamsız cümleler kurman dahil, o bayık yumuşak g'lerin beni benden alıp götürdü. Neden yapıyorsunuz bunu merak ediyorum. Oysaki bence istesen yaşına göre muhteşem düzgün bir hikaye yazabilirsin. 

Yani Efe'nin mallığı mı desem hakikaten salaklığı mı desem o kadar güzel bir kızın geçer not al seninle çıkarım demesi mi desem, ve bunu isteyerek söylememiş olsa da aslında Efe'nin o notu alıp o kızın önüne çıkacak olması mı desem, ne desem, nerelere gidem? Yalap şap şap deyip kendini bitirmen ve kendini bitirdiğini bildiğin halde böyle yalap şap bir hikayeyi yazman kendine zarar değil mi kuzum?

Neyse Efe zaten hikayenin sonunda muhtemel ile Sena'ya aşık olacak ki Sena da aynı şekilde Efe'ye aşık olacak ve Arven unutulacak. Bunu biliyoruz. Ha bu arada bu tespitimi ilk bölümden bırakıyorum buraya haberiniz olsun.

Tabir-i caisi ne? Tabir-i caizse mi? Sanırım yazdıklarını okumuyorsun. Yazım yanlışların bolca var ve cümlelerinde sırf bu yüzden anlam kaymaları var. Yani cümlelerin eksik kalıyor anlam bakımından. 

Kızım sen bu hikayeyi nasıl yazdın ya? Bir de milletten yorum istiyorsun. Resmen beynim yandı, bilgisayar ekranına aptal aptal bakıyorum. Yok, sanırım daha fazla devam edemeyeceğim. Bu yazma işini bırakma ama rica ediyorum böyle konular üzerinde yazmaktan vazgeç. Yani daha ciddi şeyler yaz. Komik olacağım derken, olmamış bu hikaye. Benden sana abla tavsiyesi, yazdığın kitleden başka kimse okumaz ki o kitle de bir süre sonra beğenme güdüsü değişecek, yine sen okunulmayacak hale geleceksin. Yapmayın. Ha bunu bu arada sırf sana söylemiyorum. Hakikaten böyle hikayeler yazmaktan vazgeçin güzellerim.

Yatabbik? Bu ne demek? Yahu kendi kendine kelimeler üretip salmışsın, çayıra, ama olmaz ama. Küfür eden kızlar iticiymiş, sence de haklı değiller mi? 3 cümlenin birinde mutlaka küfür var. Küfür etmeyi severiz aslında yalan değil, ama bu kadar küfürlü olan hikayeleri, yazıları okumayı sevmeyiz. 

Durun dostlar, sevdiceği olacak olan adamın anası, kızın süt annesi çıktı ki, kitabın pardon hikayenin adı da buradan geliyormuş belli oldu. Bu hikaye bizim için fazla bla bla bla ve koşturmalı. Sonuna kadar okuyamayacağımın farkındayım. Ama eleştiri uğruna bu koşturmalı hikayeyi bitirmek için kendimi zorluyorum. Yazım yanlışların çok ama çok var. 

İç Çamaşırı Reonu! ki o reyonudur ama neyse. Cümleleri o kadar ardı sıra yazıyorsun ki bir süre sonra kim ne diyor, kim kime diyor, kim nereye gidiyor, kim kimi öldürüyor belli olmuyor ki bu arada ben öldüm. Bunu yazarken nasıl yazdın bilmiyorum. Hayır, kötülemek de istemiyorum. Olmuyor. Olmamış. Üzgünüm...

Okunacak bir hikaye, kayda alınacak bir hikaye değil maalesef ki. Şimdi beni eleştir dediğin için eleştiriyorum. Sana ne diyebilirsin. Sen beğenmediysen bundan bana ne diyebilirsin. Ben böyleyim, böyle devam edeceğim diyebilirsin. Hepsi sana kalmış. Ama üzgünüm. Doğru değiller...

Umarım daha ciddi, daha güzel, daha düzgün bir hikayen için bana tekrar eleştir beni dersin...

ELEŞTİRİ - KAPAK TASARIM - KAPANDI...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin