Eleştiri = Uçurumda Bir Kadın

34 10 16
                                    


Daha önce kapağını yaptığım bu hikayeyi okumaya başladım ve eleştiri oklarımı yönelttim ama eleştiri yapamadan kaldım öylece. Konumuzun içerisinde bir kadın var. Ne adını biliyoruz ne de kim olduğunu. Ne yaşını biliyoruz ne de nereli olduğunu. Kısaca baş karakterimizin kadın olduğundan başka hiçbir ayrıntısını bilmiyoruz. 

Bu kadın karakterimiz hapiste ve hapisteyken günlük tutuyor. Bize olayları kendi çerçevesinden şu an oluyormuş gibi aktarıyor. Gerçek ile yazımı birbirinden ayırıyor. Günlükle nasıl konuşursanız o şekilde anlatıyor ve aynen bu şekilde cümleler bitiyor.

17 Ağustos depremi en can yakıcı, en çok sarsan depremlerden biriydi. Hepimiz biliyoruz. Peki, hapishane de olanlar bu durumu nasıl karşıladı? Nasıl hissetti? Deprem çevresinde yakını olduğu halde ondan haber alamadığında nasıl hissetti? Öldü mü kaldı mı? Bunları hiçbirimiz bilmezken, bu hikaye onlara bir bakmamızı sağlıyor.

Kadın karakterimiz biraz soğuk ama soğuk olmasının sebebi, hapishaneye alışmış olması. Fakat karşındaki o kadının telaşını biraz daha yoğun anlatabilirdin. Bu zamana kadar eleştirdiğim bir çok hikayede bu duygusuzluğu hissediyorum. Duygu verin. Duygularınızı yansıtın. Çekinmeyin yazarken ağlayın ki okurken ağlayalım. Duygular önemlidir.

Daha henüz devam eden bir hikaye olduğunu göz önüne alırsak, dördüncü bölümün sonu şok etkisi yaratıyor. Ben bunu sevdim. Nerede kalacağını, nerede bırakacağını ve devamını merak ettirmişsin. Bunu ben gibi tüm okurlar sever. Hikaye hakkında çok fazla bilgi vermeden eleştirimi yaptım. Stilini beğendim. Konuyu beğendim. Çok fazla bir eksiklik görmedim ama çok yüzeysel geldi. Belki de devamı geldiğinde, bu yüzeyselliği atacaksın. Fakat sevdim. Bu yüzden okunabilir mi? Evet, okunabilir...

ELEŞTİRİ - KAPAK TASARIM - KAPANDI...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin