ELEŞTİRİ - KAPAK TASARIM - KAPANDI...

Eleştiri = Zamansız Yolculuk - MissPotterr

Uzun zamandır eleştiri yapmamış olmam biraz paslanmış olmama sebep olabilir. Ama bu formumu kaybedeceğim anlamına gelmez tabi. Neyse espriler bir yane şu ciddi hikaye eleştirileri bir yana diyerek başlamak istiyorum.

Başlangıcını beğendim sayılır ki şu her konuşmadan sonra diye'ler olmasalar daha mı iyi olurdu diye düşünmeden edemedim.

Üstüne üstlük yaşadıkları şehirde navigasyon olmadan o kestirme yolu bilmemeleri de tuhafıma gitti. 

"Evler harabe gibiydi sanki, sanki üzüm yıllardır kimse buraya uğramamış gibiydi."

Üzüm mü? Burada bir yanlışlık mı var yoksa bilerek mi yazılmış anlayamadım.

Şimdi bir kafa karışıklığı daha Melanie, neden arka koltukta oturuyor? Bir de yabancı bir hikayeye Türk atasözleri pek olmuyor gibi. Yabancıların hikayesini anlatırken, normal de bende, genelde buna dikkat ediyorum. 

Böyle bir renkte görmedim. O ne ya? Gözleri gri ile kahverengi arasında bir renk? 

Yok, Morcivert :))

Melanie'nin esmer teni olduğunu iki kez vurgulamışsın.

Biana'nın gözlerine gel hele. Gri'ye çalan mavimsi gözleri. Allah aşkına bunlar ne renk? Hayır biri de bu renkteki gözleri olan insanları bir göstersin. Sözüm sadece sana değil. Bunu yapan çok insan var. 

Geçti ve böö demişsin, orası biraz havada kalmış. Anlam kaymasına neden olmuş.

Kızım yan koltuğu fareler mi yedi? Neden bunlar illa arka koltuğa oturuyorlar?

Ne demek telefonda rastgele arıyor ve açan kişi Biana oluyor? Bu ne saçma bir şey böyle. Aklına gelen fikirle Biana'yı arasın. Biana da madem bilgisayar da iyi, nasıl oluyor da hackliyor hepsini. Yani o aralar biraz saçma olmuş aslında. Biana mesela hackerlıkta iyi olsun. Çünkü dediğin şeyleri yapabilmesi bilgisayarda iyi olmak anlamına gelmez. 

Yazım hatalarına dikkat etmelisin. 

Hi bitches-ı gördükten sonra ben olsam hikayeni okumayı bırakırım. Yapma bunu yapma.

Dış görüşten anlatıyordun hikayeyi iyi gidiyordu. Neden Luna'nın ağzından anlatmaya giriştin. İkisini de idare edebilirdin. Çok anlatımlar bazen kafa yakar. Bazen neyi kimden ne anlattığını unutursun.

Güneş yeni doğuyor ve saat 9 civarı mı? Kuzum sen nerede yaşıyorsun?

Haydaaaaa. Ama iyice yaktın. Luna'nın ağzından, Tanrısal bakış açısı? Her zaman tek de gitmek daha iyidir.

Hesaplamalardan çekmiş desen daha iyiydi. Burada bazı hataların var. Bunları okumadığını varsayarak söylüyorum. Çoğu hikayede aynı tarz şeylerle karşılaştığım oluyor. 

Ben ve benim gibi bir çok hikaye yazanlar artık okumadan yayınlayabiliyor bölümlerini. Çünkü bu alışmış olmamızdan kaynaklı. Gözlerimiz ekran ile klavye arasında mekik dokuyor. Bu yüzden çok nadir kelimelerde eksikliklerimiz oluyor. Bu yüzden bizler okumadan yayınlıyoruz. Ama sizler daha çok yolun başındasınız. Bu hataya düşmeyin. Lafım bir tek sana değil. Sen gibi olanlara...

Bir ek daha, Bizim Allah dışında canımızı kimse alamaz demişsin ya, yabancılar Allah kelimesini kullanmazlar.

Luna ve Melanie'nin bu kadar yakın arkadaş olup, bu kadar birbirlerini ötekileştirmeleri çok basit olmuş. 

Luna ikizler burcu olsa da bunlar genellikle burçlarla alakalı değil. Eğer o bunu yapıyorsa ve bu ona karşı böyle davranıyorsa hiçbir zaman yakın arkadaş olmamışlar demektir. Taviz vermek ve alttan almak genelde yakın arkadaşlarda olur. Birbirlerine hırlayıp gürlemekten başka bir şey yapmıyor bu ikili. Ve Biana çok boş beleş bir karakter olmuş. Luna baskın Melanie pasif.

Sen de hikayeyi yazarken bu üçlünün ilişkisini nasıl götüreceğini bilemiyorsun gibi sanki. Hatta karakterlerine nasıl yön verebileceğini bile kestiremiyorsun. Çok yüzeysel bir kurgulama olmuş. Konu güzel ama nedenin ne olduğu geciktirildiği geçiştirildiği nasıl kabulleneceği, bunlar çok yüzeysel kalmış. Anlatım da buna basitlik veriyor. Tanrısal bakış açısı üzerinden yürü sadece. Derinleştir...