Eleştiri = Konsey - Mehmet Yıldız

18 6 4
                                    


Herkese merhaba. Yavaştan eleştirilere dönüş yapıyorum. Bölümlerin uzunlukları bölümlerin sayıları gözümde büyürken bir yandan da başlamam gerektiğini söyleyen kalbim ile karşınızdayım. Başlıyoruz.

Mehmet, bence şunla başlamak istiyorum.

Diye bir yazı yazılıydı yazmışsın ya bence orada, diye bir yazı asılıydı yazsaymışsın daha iyi olurmuş. 

Hey ahbap ile başlayan paragrafında bir anlam kayması var. Diye duyulunca derken ne demek mesela. Bence o paragrafta bir sıkıntı var.

Sigara dumanı burnunu yaktıktan sonra, gıdıkladıktan sonra falan olabilir de mıncıkladıktan sonra demek olmamış.

Sigaradan yudum çekilmez, nefes çekilir.

Direk kapıyı açtı, hayır, o direkt...

Bazı paragraflarında anlam kaymaları çok var. Mesela Asım'ın yani baş kahramanının, şefin odasına girip de tabelayı okuması ama bunu anlatamaman.

Asım, başını eğerken gözleri, masada ki mini tabelaya takıldı; aslında onun adı tabela da değil. Devam edecek olursam, İstihbarat Şefi Dersim Özer, yazıyı inceledikten sonra adama baktı tekrar, yani burada ilk önce şu olması lazım özer dedikten sonra yazıyı bir kez daha okuyup inceledikten sonra adama baktı deseymişsin mesela. Zaten o yazı hep orada var. O yazıyı zaten biliyor o adam ama sen bunu anlatmalısın. 

Asım'ın Özlem'le beraber olduktan sonra bir mektupla çekip gitmesi abes ve klişe olmuş. Özlem ise çok yersiz bir ah etmiş. Yani bilemiyorum pek içime sindiğini söyleyemem.

Beş katlı, mavi boyalı ve güzel bir muhitti, bak yine bir anlam kayması daha. Muhit mi beş katlı ve mavi boyalı? Hayır, öyle değil mi? Okul beş katlı ve mavi boyalı. Bir cümlede toparlarsak eğer, beş katlı, mavi boyalı okulun yeri güzel bir muhitti, desek daha doğru olur.

Bilgisayar programcılığı asla kolay bir bölüm değil... :)))

Sürekli olarak muhit demişsin de muhit demek çevre demek. Adamlar çevre de mi duruyorlar? Bak buraya çok dikkat etmelisin.

Mesela kanas demişsin ama kanasın bir çeşit silah olduğunu dipnot düşmelisin. 

+18 sahneler var demişsin ama yazdığın kısım pek öyle sayılmaz. Üstüne üstlük o güne kadar Özlem'i hatırlamayıp, o an Özlem'i hatırlamış olması saçma olmuş. Bence gereksiz olmuş yani. Kadının dudaklarını görünce tüm geceyi hatırlamak yerine sadece Özlem'in dudaklarını gözlerini hatırlayabilirdi. Asım'ın bu yönden karakterini sevmedim ben mesela.

Bir de mesela çatışma anlatıyorsun ama heyecan göremiyorum. Yazarken heyecanlanıyor musun? Diyaloglara kendin gülüyor musun? Yani ben pek fazla duygu alamadım. Hislerini bana şahsen geçiremedin.

SD karttan bahsediyorsun ama sd kartı ne zaman nasıl aldıklarını yazmamışsın. Havada kalmış. Mesela neden sd kart orada ki, ne için niye? 

Bir orası bir burası derken kafa çok karışıyor. Aslında konu iyi bir konu ama fazlasıyla kafa karıştırıyorsun. Nereden başlayıp nereye geldiğimiz belli değil ve hemen hemen aynı yerde sayıyoruz. Konuşmalar çok tek düze. Bir nebze olsun sıkıldığımı belirtmeliyim yedinci bölümde.

Emel o kadar laf söyledikten sonra Metin ile beraber oldu ki aslında Metin ona tecavüz etti ama yine de havada kaldı. Metin nasıl ve niçin yaptı? Bunun sebebi Metin'in ölmesiyle öğrenilemedi. Emel, Metin'i öldürdü ama yine duygular havada asılı kaldı. Koştur koştur gibi oluyor. 

Tankut sanki bakire olduğunu öğrenince umursayacaktı da, onu geçtim Saniya da kendini nasıl bırakmış adama? Üstüne üstlük sürekli olarak birbirlerini bu şekilde hatırlamaları şart mı? Saniya neden nefret etmiyor? Neden tiksinmiyor? 

Duygular çok boş beleş.

Paragraflar dolsun bölümler uzun olsun dur araya da +18 de sıkıştırıyorum bu işin sırrı bu.

Yok, olmamış.

Yazım güzel, konu güzel ama fazla bulanmış.

Espriler çok soğuk, belden aşağı ve bayağı. Erkekler özellikle bu şekildeki memurlar böyle mi konuşuyorlar sence? Hikayeni sıradanlaştırmışsın. Fark yaratmak istiyorsan daima diğerlerinden farklı olduğunu göstermelisin.

Artık okuma gereksinimi duymuyorum. Benden pek geçer not alamadı. İmla hataları, yazım hataları ve hatta noktalama hataları var. 

Bu kadar...

ELEŞTİRİ - KAPAK TASARIM - KAPANDI...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin