REİSÜL JUNGKOOK
Chanyeol Hyung onu taşırken gözlerimiz kısa süreliğine buluşmuş ve acı çeken ifadesi beni bulmuştu.
Bu sefer susmayacaktım. Hızla üst kata çıkıp Taehyung'un odasına girdim. Kanlı ellerine uzunca bakan Taehyung ile karşılaşmıştım. "Jungkook ben...Ben iyi değilim." Gözlerini üstüme dikmiş ve emekleyerek önümde durmuştu. "Yalvarırım bana yardım et, b-ben ona zarar veriyorum ve ne yaptığımın farkına vardığımda g-geç kalmış oluyorum." Anlımı ovmuş ve çömelmiştim. "Sence sadece zarar mı verdin Kim Taehyung ? Hiç mi acımadın lanet olası !" Yakalarından tutmuştum.
"Bir insan olana dek senle tek kelime konuşmayacağım, anladın mı beni ? Fransa'daki doktor bir arkadaşımdan yardım alacaksın ve itiraz edersen...""G-Gideceğim.Ben bir hata daha yaptım, ve artık elimden bir şey gelmez Kook...Jimin için de bir doktor ayarla lütfen, o artık iyi olmayacak." Tekrar dikkatimi çektiğinde sinirle soludum. "Ne yaptın, lanet olsun yine ne yaptın ?" Taehyung cevap vermemiş ve gitmişti.
İçimdeki sorular birbiri ile kapışırken arabama binmiş ve hızla hastaneye doğru yol almıştım.Onun yüzüne dahi bakmaya hakkım yoktu galiba...
Hastaneden içeri girmiş ve görevliden Jimin'in kaldığı odayı öğrenmiştim. Asansör katta durduğunda derin nefes almış ve odaya doğru adımlamıştım.Kapının önündeki Yoongi ve muhtemelen çalışanı olan kişiyi görünce stresle dudaklarımı kemirmeye başladım. Yoongi beni gördüğü an üstüme doğru yürümüş ve sağlam bir yumruğu yüzüme geçirmişti. (yn:aman aman) "Onu oraya sen yolladın değil mi it ?"
Tepkisizce yüzüne bakmaya devam ederken kapı açılmış ve içerden doktor Chanyeol Hyung hışımla çıkmış ve aşağıya inmişti."İçeri girmeme izin verin." Cevap vermelerini beklemeden odaya dalmış ve beyaz yatakta küçücük kalan bedene bakmıştım. Solgun yüzü ve sarılı boynunu gördüğümde kendimden nefret etmiştim...YAZAR HANIMDAN
Jungkook uyuyan bedenin yanına gelmiş ve yatağın üstüne oturmuştu. Hayatının çözülemeyen olarak adlandırdığı bölümü belki de onda saklıydı ve bunu sorgulamadan babasına inanmıştı. Babasının bu konudaki şüpheli ve temkinli cevapları aklına bir bir gelmeye başlamış ve bilmediği, yahut yanlış bildiği şeyler olduğunu farketmişti. Çekingen bir tavırla minik eli kendi ellerinin arasına almış ve büyüklük farkı ile çıkan sevimli görüntüye tebessüm etmişti. O sırada çoktan uyanan Jimin ise sessizce Jungkook'u izliyordu.
Jimin mırıldanmaya benzer kısık sesi ile "Dokunma" demişti. Jungkook hemen elini çekmiş ve telaşla konuşmuştu. "D-Daha iyi misin ? Bak ben... Aptalın tekiyim tamam mı, sana bunu yapmamam gerekirdi.Konuşarak halledebileceğinizi düşünmüştüm, ben...Seni o halde gördüğümde fena korktum Jimin. Ama Taehyung tedavi olmayı kabul etti yani art-" Jimin başka bir tarafa bakmış ve konuşmuştu. "Yeter. Düşünmeden yaptığınız hatalarınızın bedelini nasıl ödediğimden haberiniz var mı sizin ? Bana bakın, yüzüme bakın." Yırtarcasına boynundaki sargıyı çıkarmıştı." Boynuma bakın. Ben... Bunları hakedecek ne yaptım söyler misiniz ? Lanet olsun size de şirketinize de. Hah.Şirket, tabi ya..." Jimin dolan gözlerini saklamak için çabaya girmemişti. Hissediyordu, o lanet hastalığı Jimin'e geri dönmüştü ve bunun için hazır değildi.
O sırada Jungkook hipnoz olmuş gibi Jimin'in boynuna bakıyordu. Eli farkında olmadan izlerin üstüne gitmişti. "B-Bunlar da ne..." Ölüm yazıyordu, boynunda bir jiletle ölüm yazıyordu ve Jungkook bir defa daha pişman oldu, her şeyden...Jimin sinirle elini itmiş ve konuşmaya başlamıştı."O uğruna öldüğün şirket, senin hakkın mı sanıyorsun ?" Fısıldarcasına konuşmuştu, belki Jungkook duymamıştı bile."Sence ailem neden öldü Jeon ? Neden bu kadar içe kapanığım, düşündün mü hiç ?" Jungkook üstü kapalı bu sözlerden hiçbir şey anlamıyordu. "Ben...Bilmiyorum." Jungkook gözlerini kaçırmıştı. Kendini aptal gibi hissediyordu.
"Tek amacım lanet şirketinize girip biraz para kazanmaktı. K-Keşke, o anlaşmayı imzalamasaydım..."2 saat kadar geçmişti, Yoongi bir adamını kapıda bırakarak şirketine geçmişti, Chanyeol kafeteryada oturuyor ve Jimin uyuyordu. Jungkook ise Jimin'i izliyordu.Chanyeol yukarı kata çıkıp yavaşça içeri girmiş ve Jungkook'u yanına çağırmıştı.
Telefonundan bir şeyleri bulmaya çalışan Chanyeol, Jungkook'un merakla ona bakmasına sebep olmuştu. "Bilinmeyen bir numara, bana bunları attı. Görmek ve yıkılmak istersin diye düşündüm." Elindeki telefonu ona uzatırken aklındaki tek şey Jungkook'un babasını öldürmekti.
Jungkook yavaşça telefonu eline aldı, ilki bir belgeydi. Kendisi yurtdışındaykenki tarihe denk geliyordu, imzalanmamıştı. Jungkook titreyen ellerini zaptetmeye çalışarak sessizce okudu yazanları.
"Park ailesinin iki oğlu olan Park Jimin veya Park Jihyun'un Jeon Jihoon'a verilmesi şartı ile Park Holding'in alınan hisselerin ödenmeyen borçları silinecektir.*Geçersizdir.*" Jungkook önce belgenin altında olan mühürlerine, sonrada gözlerini büyüterek Chanyeol'a baktı.
"İ-İstemek de ne demek ?"Chanyeol göz devirdi. "Seks kölesi, Jungkook. Annenin babanı neden terkettiğini artık biliyoruz ha ?" Bir sonraki sayfayı açtı. Bir çeşit doktor raporuydu. 3 ay sonranın tarihi vardı. "Bay Park kabul etmediği için eşi ile beraber onları öldürmüş, Jimin'in gözünün önünde. Bu da olaylardan sonra Jimin'e sosyofobi teşhisi konulduğu ve okula gitmemesi gerektiği ile ilgili rapor.O her şeyi biliyordu Jungkook, her şeyi gördü." Bir sonraki sayfayı açtı.Jimin ve muhtemelen kardeşinin Park Holding'in önündeki fotoğraflarıydı bunlar da. Şu an yazı değişmişti ama Jungkook biliyordu ve kocaman gözlerle fotoğrafa bakıyor, zorla yutkunuyordu.
"H-Hyung, Jimin'in sosyofobisi bu yüzden miydi ? B-Babam, o nasıl böyle bir şey ister ?" Titreyen sesine engel olamamıştı. Ayakta duramayacak kadar kötüydü Jungkook. "Taehyung'un annesi ile sırf dedikoduları kapatmak için evlendi. Ve şimdi... Onca olayın altında ezilen o sosyofobi hastası çocuk," Elleri ile Jimin'in odasının kapısını gösterdi Chanyeol."Sen ve üvey kardeşin yüzünden, çöktü."
İçeriden gelen kırılma sesi ile ikisi de irkilmişti. Jungkook hızla içeri girdiğinde korku ile bir adım geri gitti.Jimin elindeki kırık cam parçası ve kanlı gözleri ile ona bakıyor ve camı kolunun üstüne bastırıyordu. "O öldü."
Jungkook ne dediğini anlamaya çalışmış ve tedirgince sormuştu.
"Kimden bahsediyorsun, Jimin sakin ol ve onu bana ver." Ellerini ona doğru uzatmış ve yavaşça ilerlemişti.
"Onlara söz vermiştim.Jihyun'u koruyacağıma dair...Söz vermiştim."Gözleri tek bir noktada takılı kalmıştı. Jungkook düşündü, Taehyung'un ona dediklerini. Kulakları çınladı, bu onun işiydi; değil mi ?
O sırada Jungkook koluna gittikçe cam batıran Jimin'in yanına gitmiş ve elinden camı atmıştı. Jimin dizleri üstüne yere düştüğünde Jungkook onu sıkıca kavramış ve sarılmıştı. "Bu hale gelmene sebep olan herkesi yok edeceğim, yalvarırım sakin ol." Jimin'in başı Jungkook'un omzuna düşerken Jungkook sıkıca bileğindeki kesiği tutmuş ve doktorlara bağırmıştı.Geç kalmıştı belki de, birçok şey için...
Jimin'in suçu neydi ulan dlkdlfdjfldjf
BBMAs mikemmeldi, çocuklarıma 2848813130 kat fazla bağlandım galiba... Ama konumuz bu değil fldkflejfl
Böyle yeni bir fic daha yazmak istiyorum, komedi tarzında. Tüm Bangtan'ın olduğu ve normal yaşamlarını ele alan eğlenceli bir şey. Ne dersiniz, güzel olur mu ?
Şu son 2 bölüm içime sinmedi ama hadi hayırlısı...
Bu aradaa, angst mı bitsin sizceee yoksacığıma mutlu mu eheheheheh
BUNLAR NİYE KAVUŞMUYOR AQ DİYENLER 1
KİTAP BOKA SARDI DİYENLER 2
YO BEN BEĞENİYORUM DİYENLER 3
TAEGI NASIL BİRLİKTE OLACAK ULAN DİYENLER 4
EN SEVDİĞİNİZ, BARİ BİR SONRAKİ BÖLÜMDE İYİ ŞEYLER OLSUN İÇİM GİTTİ DİYENLER 5
BİR DE KENDİ FİKİRLERİNİZİ BELİRTECEKSENİZ, 31 DKJFKEFJK
Bu arada oy sınırı koymak gerektiğini düşünüyorum olmuyor böyle :"[
25 oy 20 yorum, çok az bence böyle bir iyiliği yapın lütfen...
Okunmalar zaten çok düştü göz yaşım pıt pıt :""]
Nedensizce sizi seviyorum, saygılar böceklerim.
Emoji saçmalığımız;
~ ̄▽ ̄~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hurt / JIKOOK (Devam Edecek)
FanfictionVe siz Bay Jeon, acı çığlıklarımı duymanıza rağmen beni üvey kardeşinizin yanına göndermeye devam ettiniz.