YAZARDAN
Jimin, kardeşinin onu gece saatlerinde uyandırması ile huysuzlanmıştı. Fakat bu sinir, Jihyun'un dolu gözlerine odaklanması ile meraka dönüşmüştü. Jihyun abisine sarılıp ağlamaya başladı. Jimin ise henüz ne olduğunu bilmediği için sadece sakinleştirmeye çalışıyordu.
Bir süre bekledikten sonra, ailesinden kalan tek varlığına baktı, kendisininkilere benzeyen tombul yanakları kavradı ve gözyaşlarını sildi. "Bana ne olduğunu anlat meleğim, olur mu? " Başıyla sakince onayladı ve baştan sona onu yıkan konuyu abisine anlattı.
"Halam eniştemle konuşuyordu. Buranın fazla dar olduğunu, biz gidersek daha rahat yaşayabileceklerinden bahsetti. Eniştem beni e-evlatlık vereceğini, seni de Busan'a, amcamın yanına yollayabileceğini söyledi. B-Bizi ayıracaklar, abi istemiyorum. Ben senden ayrı yaşayamam "Ağlaması hıçkırıklara dönüşmüş, abisi ise yaşadığı şoku bir kenara atıp kardeşini sıkıca sarmalamıştı.
"Biz asla a-ayrılmayacağız Jihyun.Bak b-ben çalışıyorum. Bir ev kiralarız, ben her şeyi yaparım, bulur parayı öderiz masrafımızı. Olmaz mı? "Sesi güçsüz çıkmıştı, sonlara doğru ise titremişti.Kolaydı tabi söylemesi, hallederim demesi...
Nasıl bulurdu ki o kadar parayı, evin kirasını nasıl öderdi, ya da diyelim ödedi içine koyacak eşyayı nerden bulur, nasıl alırdı... Başı zonkluyordu. Tüm gece bunu düşünmüş ve uyumamıştı. Şirkete geldiğinde ise bitkin düşmüştü. Ayılmak için zemin kata doğru yönelmiş ve gördüğü ilk lavoboya girmişti. Erkekler için olan bölüme girmek üzereyken içerden gelen inleme tarzı seslerle tüm uykusuzluğu gitmişti. Şaşkınca içeri girerken, yanlış duyduğuna inanmak istemişti. Fakat içerisi dışarıya oranla daha gürültülüydü. İnleme sesi olarak duyduğu ses, ağlama sesine dönüşmüştü.
"E-Efendim yalvarırım a-ah... Bırakın beni gideyim -hıck- " İtiraf etmek gerekirse Jimin fazlasıyla korkmuştu, oradan bir an önce tüymesi gerekirdi ama, yardım etme hissi daha baskındı. İçeridekiler kim bilmiyordu fakat, yaptıkları şey kesinlikle tek tarafın isteği gibiydi. Zira,ağlama sesleri buna en büyük kanıttı. Tüm cesaretini toplayıp kapıyı tıklattı Jimin. "İ-iyi misiniz beyefendi? Yardıma ihtiyacınız var mı ?" İçerideki çocuk anlık bir hareketle kilitli kapıyı açmış ve alt tarafının tamamen kan içinde olmasını umursamadan koşarak lavobodan çıkmıştı.
Jimin üstüne ne olduğu hakkında soru sormaya kalkacağı an çocuk çoktan kapıdan fırlamıştı.
O hala az önce yaşadığı olayın şokundan çıkamazken, omzunda hissettiği el ile titremiş ve arkasını dönmüştü. "Vay, kimler benim işime burnunu sokuyor bakalım.Park Jimin? "
Jimin başını eğmiş ve bakışlarını yer ile buluşturmuştu. 'O adam ile Bay Kim'in kabinde ne işi vardı? Daha önemlisi adamın alt tarafları neden kan içindeydi? ' Cevaplandıramadığı sorular daha da yormuştu onu.
Bay Kim pis pis gülmüş ve kanlı eli ile sıkıca kavramış olduğu jilet parçasını bakarak dufak büzmüştü. "Tch Tch... Daha işim bitmemişti oysaki... "Yavaş, ama sert bir şekilde Jimin'i çenesinden tutmuş ve baş parmağını dudaklarına bastırmıştı. "Neden yarım kalan işimi bitirmiyorsun ? Yapmazsan çıkamazsın,anladın mı? "
Jimin, kanına karışan korku ile karşısındaki adama bakmıştı.
O hiçbir zaman güçlü olmamıştı.Hatta babası onun kendini koruyamadığını düşünmüş ve okula koruma bile yollamıştı. Fakat artık ne onu kollayan bir babası vardı, ne de eski Jimin.
Titreyen dudaklarında hissettiği metalik tat ile tüm vücudu titremiş ve hızlı soluklar alıp vermişti. 'Ya beni de o sekreter gibi öldürürse? ' İç sesi daha da tırsmasına sebep olurken Taehyung onun sağ omzundan tutup yere fırlatmıştı.
"A-Ah" Yere düşmesi ile dudaklarından küçük bir inleme çıkmıştı."Sana ona bırak dokunmak,yaklaşmanı dahi yasakladığımı hatırlıyorum. "Yere sinmiş ve kendinden yaşça küçük olan çocuğa sıkı bir tekme atmış ve bağırmıştı. "Ölmek mi istiyorsun! "
Küçük elleri ile yüzünü korumaya çalışmıştı.Karşısındakinin bunu neden yaptığını bilmiyordu. Belki de Eunha gerçekleri söylemişti, o sadist manyağın tekiydi.
"Y-Yapmayın. Lütfen..." Dakikalardır ağlıyordu, kimse mi duymamıştı? Yaşadıklarına anlam veremiyordu, hele ki bunca tekmenin sebebinin omzuna kısa süreliğine temas eden elin sahibi olması, ürkütücüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hurt / JIKOOK (Devam Edecek)
FanficVe siz Bay Jeon, acı çığlıklarımı duymanıza rağmen beni üvey kardeşinizin yanına göndermeye devam ettiniz.