Gray gideli 4 ay, 3 gün olmuştu ancak Juvia ilki gibi yıkılmamıştı. Aksine mutluydu ve Gray'in onu izlediğini biliyordu.
Ayna karşısına geçip elini karnına attı ve gülümsedi.
Gray giderken ona bir can daha vermişti.İçinde Gray'den bir parça vardı, bir bebeği vardı.
"Senin adını Storm koyacağım, baban üniversite yıllarımızda sana bu ismi koymamızı çok isterdi sevgili bebeğim." Dedi ve karnını okşadı.
"Söz veriyorum sana, sana babanın eksikliğini hissettirmemeye çalışacağım, o daima burada, bizimle, kalbimizde olacak minik Storm.""Juvia! Hastane kontrolüne geç kalacaksın, hadi gidelim artık." Dedi Lucy gülümseyerek, kapıyı açtı ve ayna karşısındaki arkadaşına baktı.
"Minik yeğenimi ultrasyonda görmek için çok fena heyecan yapıyorum!"Juvia gülümsemişti ve bluzunu indirerek Lucy'nin yanına gitti.
"Hadi gidelim, bebeğimi görmek için heyecan yapıyorum."* * *
"İşte burada..." diyerek parmağı ile gösterdi doktor, Juvia'ya bebeğini."Bebeğim..." diye mırıldandı.
"Evet, üstelik çokta yaramaz! Bir an önce çıkmak istiyor gibi."
Juvia gülümsemişti.
Doktor ultrasyondan bebeğin bir görüntüsü çıkarıp Juvia'ya vermişti.
"Kontrollere gelmeyi sakın aksatma, hamileliğin gayet normal gidiyor ancak her olaya karşı önlemimizi almamız gerekir.""Elbette! Asla aksatmayacağım."
"Sen mükemmel bir anne olacaksın Juvia-san."
"Teşekkür ederim." Dedi utanarak Juvia. Göbeğindeki kremi peçeteyle silip çöpe atmıştı.
"İyi günler Yukino-san."
"İyi günler Juvia."
Juvia odadan çıktıktan sonra direk Lucy'nin yanına uğramıştı.
"Göstersene şunu!" Dedi heyecanla Lucy.
Juvia ultrasyon fotoğrafını uzatarak Lucy'e verdi.
"Tanrım bu çok tatlı! Tıpkı Gray'e benziyor bence.""Sadece 4 aylık, belki bana benzer." Dedi gülerek Juvia.
"Nereden bakarsan bak Gray gibi asabi olacak kardeşim, baksana şuna! Resmen kaşları çatık, şey der gibi 'sıkıldım ne zaman çıkacağım' "
Juvia ile Lucy buna kahkaha atmıştı.
* * *
"Bak Gray!" Diyerek toprağa ultrasyon fotoğrafını gömmüştü Juvia." Oğlumuz tıpkı senin gibi huysuz, doktor bir an evvel çıkmak istediğini söyledi. Fazla sabırsız değil mi sencede?" Gülümsemişti. Elini toprağa koydu." Ah seni ne kadar özledim bir bilsen, ancak merak etme üzülmüyorum. Aksine mutluyum, bana bir parça bıraktığın için çok mutluyum. Keşke birlikte büyütebilseydik oğlumuzu, ancak kader böyleymiş. Sana söz veriyorum, asla eksikliğini hissettirmemeye çalışacağım, seni çok seviyorum sevgilim, rahat uyu." Diyerek toprağa bir öpücük kondurmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karga.|| Gruvia.
Short StoryThe Crow filminden esinlenmiştir. Efsaneye göre kargalar ölen insanların ruhunu öbür diyara taşır, ancak yarım kalan işlerini tamamlamak üzere bazılarının ruhunu ise bedenine görevi tamamlanıncaya kadar geri koyarmış. Gray Fullbuster sadece bir şan...