4. BÖLÜM 🌷HERKESİN ŞAŞKINLIĞI🌷

12.1K 572 36
                                    

Alas sinirli bir şekilde onlara, "ne hesaplaşması lan. Bizim kimseyle hesaplaşmamız falan yok." dedi.

Şu an neredeyse bütün okul bize bakıyordu. Adamlardan biri hafif bir kahkaha atıp Alas'ın tam yanına gitti ve karşısında durduktan sonra;

"öyle mi?" dedi ve tam Alas'a yumruk atacakken Alas o yumruğu tuttu ve adama tekme attı. Ve işte ne olduysa o sırada oldu. Adamların diğeri de Pamir'e vurmaya kalktı, ve bir diğeri de Öykü'nün üstüne doğru yürümeye başladı. Ve son kalan da benim üstüme doğru yürüyordu. Tam karşımda durup ben daha ne olduğunu bile anlamadan bana uçan tekme atmaya kalktı, ama benim reflekslerim iyi olduğu için o tekme bana gelmeden kurtulabildim ve ardından ben havaya doğru zıplayıp ona tekme attım. O yere yıkılırken hiç vakit kaybetmeden üstüne çıkıp yumruklamaya başladım. Bütün okul da film izler gibi bizi izliyordu.

Ve 15 dakikanın ardından 4'ümüz de adamları alt edebildik. Şu an hepsi de yerde baygın bir şekilde yatıyor. Bahçedekilere tek tek göz gezdirdiğimde hepsi de şaşkın ördek yavrusu gibi bize bakıyordu. Erkekler özellikle de Öykü ve bana hayran kalmış bir şekilde bakıyorlardı. Ve Poyraz'ın bana olan yüz ifadesi görülmeye değer doğrusu. Alev'in ise demin ki sırıtmasından eser yoktu. Hemen alaycı bir tavırla;

"Ne oldu Alev? Daha demin sırıtıyordun. Ne sandın, onları alt edemeyeceğimizi mi? Umarım bana bulaşmaman gerektiğini anlamışsındır." dedim. Bahçedekiler de onun bu sırıtmasından eser kalmamış yüz ifadesine gülmeye başladı. Sonra Alev bana oldukça şaşkın bir şekilde, "bir dakika yaa, sen benim adımı nereden biliyorsun. Ben sana söylemedim." dedi. " Söylemedin ki zaten. Yakında anlarsın."

Dedim ve ona göz kırpıp Alas'larla okulun içine doğru yürümeye başladık. Arkamdan Poyraz'ın sesini duyunca olduğum yerde durdum.

"Kimsin sen söylesene? Kendinden baya, hatta oldukça güçlü bir adamı dövüyorsun. Hem de hareketlerin profesyonelceydi. Sonra bu okuldakileri tanıyorsun."

Arkamı dönüp ona bakmaya başladım.

"Yakında öğrenirsin, merak etme."

Dedikten sonra tam yürümeme devam edecektim ki, birden omzuma atılan bir kol farkettim. Bunu gören Alas ve Pamir tam harekete geçecekken ben elimle durmalarını sağladım. Kolun sahibine baktığımda oydu. Fatih. Bana o iğrenç iftira atıldığında fotoğrafta ki o çocuk. Onun yanındaki kızın ben olmadığımı bilmesine rağmen sanki benmişim gibi diğerleriyle beraber sırıtan şahıs.

Üstelik o Instagram yorumlarında da onun içeceğine ilaç kattığımı söyleyen. Yalancı. Sinirlerime hakim olmaya çalışarak ona 'ne var' bakışı attım. O da;

"Güzelim bu gece boş musun? Gerçi senin gibi güzel kızlar boş olamazlar ama, bu geceni bana ayırırsın artık. Bu yakışıklı yüze hayır diyemeceğini de biliyorum."

Ben de sinirlerimi korumaya çalışarak gülümsedim ve hâlâ onun kolu benim omzumdayken onunla birlikte ilerlemeye başladım. Öykü'ler de şaşırdı benim bu yaptığıma. Ama ben daha hiç bir şey yapmadım ki, o birazdan görür. Fatih'te benim gülümsememden dolayı;

"Biliyord-"

Fatih'in lafı, benim hızlı bir şekilde kolunun altından çıkıp, hemen onun kolunu ters çevirip sırtında birleştirmemle kesildi. Ve benim bunu yapmamla lafı kesilir kesilmez, "aaahhh"  diye inlemeye başladı can çekişir gibi. Kimse de benden böyle ani bir hareket beklemediği için şaşkınca bana bakmaya başladı. Benim grupta dahil.

İNTİKAM ÇİÇEĞİ (İNTİKAM SERİSİ 2) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin