6. BÖLÜM 🌻 ŞİİR 🌻

12.3K 478 90
                                    

NEHİR'DEN DEVAM

Şu an yoklama alınıyor.

"Irmak."

Hoca benim adımı söyleyince hiç bir şey söylemedim. Çünkü artık benim adım Nehir diye geçiyordu. Irmak, değişmeden önce ki halim oluyor. Hiç kimseden ses çıkmayınca ismi tekrarladı hoca. Sürtük Alev konuşmaya başladı.

"Hocam eziğimiz yok artık. Okula gelemez. Öldü o. Dünya bir pislikten daha kurtulmuş oldu." dedi ve herkes gülmeye başladı. Bizimkiler tam harekete geçecekken ben onları engelledim.

"Nehir."

İşte şimdi sıra bana geldi. Hemen ayağa kalkıp, "burdayım." dedim. Evet yoklama defterinde ayrı ayrı benim ismim var. Irmak ve Nehir. Irmak ismi değişmeden önce ki halim için. Nehir ismi de değiştikten sonra ki halim için. Bu da abim sayesinde oldu. Yani bunu abim yaptı benim isteğim üzerine.

🌴🌴🌴🌴🌴

Teneffüs zili çaldı ve biz kantine gidip bir masaya oturduk. Bir kaç dakika sonra sürtük Alev ve yandaşları geldi.

"Kalkın buradan. Burası bizim." dedi ağzını yaya yaya. Onun konuşmasıyla kantindekilerin gözleri bize döndü. Evet şu Alev biraz rezil olsun dimi. İntikam başlıyor. Ben de bağırarak kantindekilere;

"Rica etsem bunun dilinden anlayan biri bana tercüme edebilir mi?"

Herkes gülmeye başladı. Alev'de sinirden kuduruyordu.

"Sen ne diyorsun be. Türkçe konuşuyorum ben burada." Hafif bir kahkaha attıktan sonra, "yapma yaa, sen Türkçe konuşuyorsan o zaman biz ne dilini konuşuyoruz. Seni anlayamıyoruz da."

Kantinde tekrar bir kahkaha tufanı koptu. Onun konuşmasına fırsat vermeden de ben konuştum.

"Alev, öyle erkekleri etkileyeceğim diye ağzını yaya yaya konuşma. Çünkü çekici değil, itici oluyorsun." dedim ve, "şimdi daha fazla rezil olmadan yandaşlarını da al ve git buradan." diye de devam ettim.

Onlar da sinirden kudurmuş bir şekilde arkalarına bile bakmadan çıktılar kantinden. Biz ise onların bu hallerine gülüyorduk.

Bir süre sonra oturduğumuz masada ki sandalyeler çekilip oturuldu. Ve oturanlar da Poyraz ve grubu. Hayret bu Poyrazgil kendi oturdukları masadan başka kimsenin masasına oturmazlar ki.

"Oturabiliriz dimi." diye sordu Poyraz. Biz de olumlu anlamda kafalarımızı salladık. Poyraz'ın grubundan Ali bana hitaben konuşmaya başladı.

"Nehir yalnız Alev'e iyi laf soktun. Ve o hiç bir şey söyleyemedi." Poyraz ve Cem'de onu onayladılar. Hepimiz sohbet ederken masamıza bir erkek yaklaştı. Biz ona bakarken o sadece bana bakıyordu. Masada ki erkeklerinde bu gözünden kaçmadı. Ona 'ne var' bakışı attık.

"Nehir sen olmalısın."

"Evet, benim." dedim. O da tanışmak için bana elini uzattı.

"Merhaba ben Koray. Abin ve baban beni seni korumak için görevlendirdi."

Ben de kaşlarımı çatarak, "benim korunmaya falan ihtiyacım yok."

Pamir ve Alas'ta, "biz varız burada hem." dediler. Poyraz ve grubu ise sadece dinliyorlardı. Adının Koray olduğunu söyleyen çocukta;

"Ama abin gerek olduğunu söyledi."

Ben de hemen telefonumu çıkarıp abimi aradım.

"Alo, güzelim."

İNTİKAM ÇİÇEĞİ (İNTİKAM SERİSİ 2) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin