•2.4•

313 20 10
                                    

"Katerina, kilo mu aldın sen?" Yakın arkadaşımın sorusuyla gözlerimi kısarak okulun boy aynasında vücudumu süzmüştüm. Aldığımı biliyordum ama fark edilecek kadar olduğunu düşünmemiştim.

"Bir beden büyük giymeye başladım. Xs giyemiyorum artık. Babaannem sürekli annemin beni bir deri bir kemik bıraktığını söyleyip durdu, bu esnada da ağzıma hamur ve et çeşitlerini tıkıştırmayı da ihmal etmiyordu." Ama halimden gayette mutluydum. Balık etli olmaktan daha iyiydi.

"Böyle ele gelirsin kız, daha iyisin." Feyza, kendi söylediklerine gülerken ben göz devirmiştim. "Doğum günü partisi düzemlememe yardım etmelisin."

"Kimi çağıracaksın? Çağıl ve ekibini davet etmeni şiddetle tavsiye ediyorum." Arkamı dönerek kantine inen merdivenlere yöneldim. "Tüm okulu çağırabilirim ancak aralarından eleme yapmam lazım." Kantinden gelen nefis kokularla gözlerimi kapatıp gülümsedim. Rus olmam Türkiye yemeklerini sevmeme engel olamazdı. Bir çok mutfağı denemiştim; japon, fransız, kore... Ancak hiç biri baklavanın, kebapların yerlerini tutmuyordu.

"Küçük Rus ava çıkmış." Gözlerimi açıp maviliklere diktim.

"Açlıktan ölüyorum, hamburger yemezsem cidden öleceğim." Yüzünde esaslı bir gülümse peydah olurken sıra olmayan kantine koşar adım ilerledim. Bu çocuk kalbime kalbime oynuyordu. Vicdansız.

"Hamburger ve ayran alabilir miyim? Hamburgerin içerisinde bol turşu ve ketçap-mayonez olursa sevinirim." Paramı uzattım ardından benim paramın üzerine başla bir yirmilik konulmuştu. "Aynısından bende istiyorum." Omzumun üzerinden Çağıl'a baktığımda göz kırpmıştı. Yutkunarak önüme dönüp para üzerimi aldım. Cebime koyup hamburgerimi beklerken kenarda duran ayran ve pipetimi alıp omzumu kantinin camına yasladım. Çağıl'da benim yaptıklarımı yaptıktan sonra omzunu cama yaslamış beni izliyordu.

"Dün, sarıldığımda," bakışlarını kaçırarak elini ensesine atmıştı. Utanıyordu. Gülümseyerek hafif pembe yanaklarına baktım. "Hissettin mi?" Kaşlarımı havaya kaldırarak gelen hamburgerimi aldım. "Neyi hissettim mi?"

Kendi hamburgerini alarak kafasıyla boş cam kenarında ki masayı gösterdi. İlerleyip oturduğumuz da soruma cevap vermemişti. Merak etsemde ikinci kez tekrarlamak istememiştim.

Sessiz sedasız yemeklerimizi yerken o, durgun ve düşünceli gözüküyordu. Bakışları bir noktaya dalıyor ardından kendine gelerek bir ısırık daha alarak yemeğini yiyordu. Koca bir ısırık.

Bitirdiğimizde çöplerimizi alarak ayaklandık. Çöpü atarken kulağımda kısık sesini işittim. "Kalbimi." ardından çöpünü atarak gitti.

İnstagram / soulgoblet

Ramazandan etkilendim sanırım :')

Bilinmeyenin Ötesi •texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin