"Şşşşttt! Kampa gidiyoruz."

119 10 393
                                    

Okul Sonu...

Sonunda şu sıkıcı derslerde bitmişti, oh bee...

Son kitabımı da çantama yerleştirirken kitabımın üzerine bir gölge düştü. Ani bir refleks olarak tavana baktım ve... Keşke bakmasaydım.

"Ne yapıyorsun lan?" Dedim.

"Bu gerizekalı yine mallık peşinde işte. Helin ona trip mi atmış n'olmuş, o da ona doğru koş- daha doğrusu uçarken arka sıralardan senin ön sıraya takla attı. İlla kendine Mert'lik bir şey katacak, başka türlü olmuyor yani, beceremiyor salak. " Diyen kişi Berkay'dı ve çokta haklıydı.

"Oha! Bu acayip derecede eğlenceliymiş. Bak Sena bak, sen görmedin beni, bakmadın sen. Şimdi bak ama tamam mı? Bak sakın bakmayı unutma tamam mı?" Dedi Mert.

"Tamam abi bakacağım, Eüzütövbesteyşinrabbiyesir!"

Çocuklar bana boş gözlerle 1 dakika boyunca baktılar. Sonra hepsi 'ciddi misin?' Bakışı atıp bakmaya devam ettiler. Bende 'Ne?'der gibi ellerimi kaldırdım ve herkes Mert'e odaklandı. Sonunda.

Mert arka sıraya doğru ilerlerken, Yavuz önümden geçti ve bana göz kırpıp Mert'in atlayacağı masanın sırasına oturdu ve Mert'i izledi.

Yavuz n'olur aklımdaki şeyi yapma n'olur ya!Valla bu sefer gülmemi tutamam...

"Van,tu,tri,foroooo..." Diyip İbrahim Tatlıses'in taklidini yapıp takla attı 'bizim salak'.

Tam sıraya mütişikemmel bir iniş yapıcakken, Yavuz masayı tahtaya doğru ittirdi ve Mert yere kapaklandı.

"Yavuz ben sana dedim ama böyle yapma  diye ya! Biliyorum gülmemi tutamayacağımı!" Dedim.

"Kanka sen bana bir şey demedin ki?" Dedi Yavuz.

Tabi ya...Ben onu içimden söylemiştim. İyice manyadım bende bunların yanında.

"Tamam Yavuz boşver sen." Dedim.

Oda 'iyi madem' der gibi kolunu silkti.

Ben, Berkay ve Yavuz hala gülerken-asla anırmıyoruz, kesinlikle- kapının taraflarında da bazı gülme sesleri işittik.

Evet bizim kızlar gelmişti ve biz hala gülüyorduk. -Aslında anırıyoruz-

Çocuğun sevgilisi bile gülerken bizim gülmememizi beklemeyin ama.
Mert sızlana sızlana topallarken;
"Bu arada siz ne zamandır burdasınız?"

Soruyu cevaplayan Sinem oldu.
"İbrahim Tatlıses'in taklidini yaptığından beri burdayız."
Dedi ve bir el daha gülme seansı yaptık. 

Gülme sesini bozan Eda oldu ve;
"Şşşşttt! Kampa gidiyoruz."

Ciddi ciddi kampa gidiyorduk ama dürüst olmak gerekirse ormanda kalma fikri...

•••

Kamp planını yolda hep beraber konuşurken Sinem ortaya bir fikir attı.

"Arkadaşlar acaba 2 kişilik falan ÇADIRLARDA mı kalsak?" Dedi.

Tam tepkimi ortaya koyuyordum ki, Helin benim yerime o görevi yaptı.

"Sinem saçmalama istersen? Ben daha ormandaki güvenli bir evde kalmaktan korkuyorum, sen bana çadır diyorsun!" Dedi.

Sinem de hepimiz gibi bu kadar büyük bir tepki- ya da bu kadar korku- beklemediği için ağzını fermuar gibi çekti ve hepimiz onların bu haline kıkırdadık. Sonra tabii ki onlarda bize katıldı ve kıkırdamalar yerini kahkahaya bıraktı.  Evet,biz her şeye gülen insanlarız...

[CADI AVCILARI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin