2 | Ölmek Pahasına

72.2K 3.1K 414
                                    

Merhhaaaabbaaaaa.

Yine ben geldim. Bölümler hazır olduğundan fazla bekletmeyeyim dedim ama hazır bölümleri de hızlıca tüketmek istemem.

Ağa kitabı ile bağlantılı olduğundan Ağa kitabında işlediğim kısımları işlemeden geçemeyeceğimden ötürü birkaç bölüm (sanırım 5) Ağa'da da okuduğunuz kısımlar yer alacak. Bu yüzden ne olur kızmayın bana, Ağa okumadan okumaya başlayacakları da düşünmem lazım ♥

Bölüm için yorumlarınızı deli gibi bekliyorum.

E o zaman şöyle diyelim;

200 OY 100 YORUM ve hemen ardında Yeni Bölüm ♥

Sınır geçilir geçilmez yeni bölüm bizlerle olacaktır canlar, sizleri seviyor ve gözlerinizden öpüyorum.

Bu yazarınız finallerine çalışmaya kaçar, öptüm XOXO

BÖLÜM İLK OY VEREN MissPianto için, teşekkürler ♥

ŞARKIYI DİNLEMENİZ ŞİDDETLE TAVSİYE EDİLİR!

ŞARKIYI DİNLEMENİZ ŞİDDETLE TAVSİYE EDİLİR!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

▬▬▬

"Net bir karar vermek zorundayız!" diyen Mustafa'nın bakışları kardeşi Özcan'a kaydı. Orada gördüğü kahrın bir işe yaramasını dilerdi lâkin artık pişman olmak için bile çok geçti!

Afran'ın bakışları salondaki duvarlarda dolandı. Çerçevelenip asılmış aile fotoğraflarında gözleri gezerken içine çöreklenen sancı yüreğini bir pençenin ortasına atmış ve onu ölüme mahkûm kılmıştı. Ciğerlerinden soluduğu her nefeste acı çeker miydi bir insan? Afran çekiyordu! Kardeşlerine derman olmamak onu mahvediyordu. Berfe'yi ya da Özcan'ı öldürmek zorunda oluşu ona reva kılınmıştı lâkin reva olmamalıydı! Kardeşleri arasında seçim yapmaya zorlanıyordu. Bu konağın sınırları içerisinde Koçmanların kızını da daha fazla ne kadar koruyabileceğini bilmiyordu. İnfazcısı yakında girerdi konağa ve herkes uyurken alıverirdi canını da kimsenin ruhu duymazdı. Hazar Koçman'dan böyle bir davranış görmek açıkça onu zerre şaşırtmazdı.

Bir insanı kardeşine karşı bu kadar öfke ve kin dolu görmemişti hiç. Hazar Koçman o kızı gözünü kırpmadan öldürürdü, zerre sızlamazdı vicdanı da. Bu yüzden korkuyordu Afran. Kızın başına bir iş gelmesinden.

"Hangi kardeşini öldüreceksin seç, diyorsun yani bana Mustafa?" derken öfkesi en çok kendineydi.

"Saçma sapan konuşma ağabey! Ama anlamıyor musun, rahat durmayacaklar."

"Anlıyorum Mustafa! Uzun yıllar yurt dışında ve ardından da İstanbul'da yaşadım diye bütün örfü âdeti unutmuş değilim. Ama benim mahkûm edildiğim hayatı kabullenmemek için ne kadar direndiğimi hatırlıyor musun? Deran ile evleneceğimi öğrendiğim gün dünyam başıma yıkılmıştı. Aylarca da kendime gelememiştim. Çok şükür ki Rabb, bizim yüzümüze güldü. Aynı şansı Berfe'nin de yaşayacağının garantisini verirsen hemen şimdi kararımı vereceğim. Peki, sen Mustafa..." Nefes nefese sustu. Ardından zümrüt karası harelerine sirayet etmiş tüm öfkesiyle sözlerini tamamladı. "Garanti verebilir misin?"

KURBAN [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin