4. Dost Değiliz

221 12 0
                                    


Dağhan serbest bırakıldıktan sonra Leyla ondan bir haber alamamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Dağhan serbest bırakıldıktan sonra Leyla ondan bir haber alamamıştı. Azra ve Dağhan'ın bir bağlantısı olduğuna adı kadar emindi. Şimdilik sessizce onlardan bir haber bekliyordu. Emniyete gitmeden önce biraz yürüyüş yapma amacıyla sahile indi. İstanbul'dan giderken küçük bir kız çocuğuydu. Geri döndüğünde ise her şey bambaşkaydı. Artık kendi ayakları üzerinde duran, başını kimseye eğmeyen, dünyaya kafa tutan genç bir kadındı. İstanbul da epey değişmişti. Eskiden son derece güvenli bir şehirken onun yokluğunda kötülerin cirit attığı bir şehre dönüşmüştü. Tempolu koşup ter attıktan sonra yüzünü boğaza doğru dönüp derin bir nefes aldı. Tam koşuya devam edecekti ki ileriden gelen Kerem'i gördü ve gülümsedi. Sarılacakken saçmaladığının farkına varıp duraksadı.


"Ooo, bu ne hoş bir tesadüf başkomserim."

"Ben her sabah buradayım. Spor yapmayı seviyorum."

"Belli canım belli." dedi kaslı kollarına bakarak. "Y-ya-yani şey.. Sporla ilgilenmeniz ne kadar hoş. Ben de bir hava almak istedim."

"Kahvaltı yaptın mı?" cevabını beklemeden iki simit aldı ve beraber bir banka oturdular.

"Ne kadar güzel bir şehir.."

"İstanbul güzeldir.. Güzeldir ama insanın sevdiği yanında olmayınca çekilmez bir hal alır. Çekip gitmek istersin, gidemezsin. Kalmak istersin, onu da başaramazsın."

"Başkomserim, size bir şey soracağım. Siz hiç gülmez misiniz? Yani küçük bir tebessüm bile mi göremeyeceğim ben sizin yüzünüzde?"

"Valla Çaylak, şöyle ağız dolusu gülmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki nasıl yapıldığını bile unuttum."

"Size kim ne yaptı böyle?"


Leyla o an biraz ileride onları izleyen simsiyah giyinen bir adam gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Leyla o an biraz ileride onları izleyen simsiyah giyinen bir adam gördü. Hemen geleceğini söyleyerek Kerem'in yanından kalktı ve adamın yanına doğru ilerledi. O sırada yan taraftaki siyah minibüsün kapısını açtılar. Leyla elini beline attığı anda biri arkasından gelip yüzüne bir mendil kapattı ve onu hızlıca minibüse götürdüler. Baygın olmasına rağmen her ihtimale karşı gözlerini kapatıp ellerini bağladılar. Ofisin bodrum katında, camsız bir odada sandalyeye oturttular. Leyla'nın kafası öne doğru eğikti. Gözlerini hafifçe aralayıp yere doğru baktığında 5 kişi saydı. Adamlardan ikisi hemen yanındaydı. Yavaşça sandalyenin sırt kısmından tuttu ve hızlı bir şekilde ayağa kalkıp sandalyeyi birinin kafasına geçirdi. Diğerinin de karın boşluğuna sert bir tekme attı. Tek bir hamleyle silahını çekip yerde yatan adama doğrulttu. Azra'nın da orada olduğunu çok sonradan fark etmişti.


KARA SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin