"Sen güçlüsün diyip sırtıma kocaman dağ devirdiler." •Sezon1•
"Hani derler ya; Güçlü insan ağlar mı? Defalarca aynı yere vurursan, taş bile dayanmaz." •Sezon2•
•chanbaek/friends/
•chanbaek'in ne demek olduğunu öğrendiğim zaman yazdığım bir fic, bol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
tuna&sena-birden geldin aklıma
Bazen bir şey olur, ve o sizin hayatınızın dönüm noktası olmuş olur. Fakat, bunu anlayamayacak kadar küçüksünüzdür. Her şeyin değişeceğini kavrayamazsınızdır. Neden? Cevabı basit; küçüksünüzdür, küçüğüzdür. Aslında kimse farkında değildir, insanlar küçük yaşta olgunlaşırlar. Oyuncaklar daha fazla gözlerine geldiği için bu olgunlaşmayı, bırak küçükleri, büyükler bile fark edemez. Garip olan bir şey daha var; hatta bu garip değil, çok aciz. İnsanların en güzel yaşı 17-18 diyen siz büyükler değil miydiniz? Bu yaşınızın kıymetini bilin, büyüyünce çok özleyeceksiniz diyen, siz değil miydiniz? Öyleyse, nedir bu hayatımızda ki yorgunluklar, kırgınlıklar? Yüreğimiz, sadece oyuncaklarımızı elimizden aldığınız zaman kırılmaz veya, reyonda gördüğümüz oyuncakları almanız için dil dökmelerimizin işe yaramaması da kırmaz. Öyle bir halde ki büyükler, sanki hiçbir zaman çocuk olmamışlar gibi davranıyorlar. İşte bizim yüreğimizi yoran, kör bakan gözleriniz. Kırmayın, hayat kısa, diyen de siz değil miydiniz?
Kırdınız beni ulan! Öyle saç tellerimden, tırnaklarımdan değil Yüreğimden kırdınız. Kuştum ben, Kanadımdan değil, gökyüzümden kırdınız.
Saçlarını kulağının arkasına iterek, gözleri, gözlerimde oyalandı. O oyalandı, ben yandığımı hissettim. Ellerim, yuvasını bulmuş yavru bir kuş gibi hissetti, karıncalandı. Belki de daha çok duygu karmaşasına kapılacaktım, eğer Chanyeol, saçındaki elimi sert bir şekilde itmeseydi. Saçlarını alnından kulağına nazik bir şekilde koyduğumda, sıcak nefesini yüzümde, dudağımda hissetmedim. Nefesini tutmuştu ama kalp atışlarının hırçın seslerini çok rahat duymuştum. Hoş, bende onunla aynı travmayı geçiriyordum.
Benden önce davranıp, elimi sertçe itekledi. Chanyeol benim hiçbir şeyim, hatta onu sevmiyorum ve nefret ediyorum. Ama neden, yaptığı hareket zoruma gitmişti? Neden, hayatımda hiçbir yeri olmayan Chanyeol, kalbimin kırıldığını hissettirdi bana. Arkama dönüp bakmadan koşarak uzaklaşacaktım ama bileğimi sıkı sıkıya halen daha tutmuştu. Zorlada olsa bileğimi, elinden kurtararak çıkıp gittim. Sinirliyim, ve şu an kimsenin sesini duymaya tahammülüm yok. Sahayı terk ettiğimde arkama sadece bir kere dönüp baktım, kimsenin gelmemesi birazda olsa içimi rahatlatmıştı. Şimdi ise kendimi okulun bahçesine atmıştım. Okul binasından biraz uzaklaştığımda önüme çıkan ilk ağaca sırtımı yasladım. Cidden, şu an tek ihtiyacım ciğerlerime oksijen çekmek.
Sırtımı yasladığım ağaca kafamı da dayayıp gözlerimi kapatmıştım ki, birisinin beni çağırdığına yemin edebilirim. Gözlerimi hafifçe aralayıp etrafa baktım ama herhangi bir beden göremiyordum. Lakin, birisi halen daha bana sesleniyor. Cidden, her kimsen gelme lütfen.