Öğrenci olmanın tek sıkıntısı derslerden çok sabahın köründe kalkıp yarı baygın olmak bence, ki eminim bu konuda hiçte yalnız değilim. 2. Dönem olmasına rağmen henüz erken kalkmaya alışabilmiş değilim ve hala annem tarafından uyandırılıyorum.
- Çise kalk artık geç kalacaksın. Bak Leyla yarım saat oldu çıkalı senin hala yüzünde yastık kılıfı var.
- "Anne! Leyla sürtüklük yapmaya gitti sabah sabah ondan erkenci. İstersen bende erken kalkayım" uykunun haram olacağını anladığımdan esneyerek doğruldum.. Sarı saçlarımı bileğimdeki tokatla tutturup anneme baktım. Eli belinde beni her an yolacak gibi duruyodu. Yutkundum..
- Bir gün gerçekten o dilini barbekü yapıp yiycem o olacak. Genç kızlar böyle laubali şekilde konuşmazlar. Kalk şimdi hemen.
- "Emredersin Melek Sultan" kabullenerek sıcacık yatağımla vedalaştım. Banyoda işlerimi halledip dolabımın başına geçtim. Giyeceklerim belliydi.. Çınar Kolejinde burs alıyodum, aslında okulu pek sevdiğim de söylenmez. En yakın arkadaşlarım orda olmasa adımı mı bile atmam yaa..
Krem pileli etekve siyah lakosumu hızlıca giyindim. Saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Hazırlanma sürecimbu kadardı işte.
Annem mutfakta bulaşık yıkarken yanağına sulu bi öpücük bıraktım.
- Ben çıkıyorum Melek Sultan.
- Bir şeyler atıştır öyle çık bari. Kuş kadar kalmışsın annem yaa..
- Yeterince geç kaldım zaten, çocuklarla yerim.
- "Tamam ama mutlaka ye. Ha bir de unutmadan akşam nöbetteyim, dolaba yemek koydum dün geceden ısıtır Furkan abinle yersiniz" midem kasılırken yüzümü buruşturdum. Annem hemşireydi, nöbete kalmasına alışıktım ama alışamadığım tek şey Furkan'dı.
- O zaman bende Doğa'da kalırım.
- Olmaz kızın ablası evlilik hazırlıkları yapıyor, seninle deil onunla ilgilenmesi gerekiyor.
- Dert ettiğin şeye bak Sultanım.. Hem boş boş otururum demedimki birşeyin ucundan tutarım. Kalayım mı?
- Lütfen sorun çıkarma. Mine teyzenede selamlarımı ilet. Kaç gün oldu görüşemedik.
- "Ayıpsın anne, teşekkür ederim. Göbekli müdürcüğümün radarına yakalanmadan gidiyorum ben" yanağından makas alırken sokak ağzına kayan sözlerim yüzünden koşarak çıktım evden..
Münire teyzeye görünmeden apartmandan çıktım. Görünme de sorun yoktu ama kadın beni birgün baş göz edecek diye korkuyorum. Sorunsuz bi şekilde otobüs durağına varırken kulaklıklarımı takıp beklemeye başladım. Kulağım Yıldız Tilbe'deyken bile üvey babamın iğrenç sesini algılayabiliyodum. Tekini çıkarıp istemeye istemeye önümde arabadan kafasını çıkarmış başa baktım.
- Okula mı kızım.
- Ben senin kızın falan deilim Furkan.
- "Seni bırakmamı ister misin Çiseciğim" lakayt bi yavanlıkla sırıtırken nefes almaya ihtiyacım vardı.İma ettikleri yüzünden okunurken daha fazla kendimi tutamadan yüzüne tükürürken buldum kendimi. Çevredekilerin dikkatini üzerimize çekerken hemen gitmek istiyordum sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiseleyen Okyanus
General FictionYAĞMUR VE ÇİSE... Onların gecelerinde kavga, sabahlarında adres sorma vardı... _ "Çok güçlü görünüyorsun ama öyle değilsin, farklısın. Bakışların farklı, hissettirdiklerin farklı, tamamen farklısın ve bu gerçek içindeki karanlığı aydınlatmamı istiyo...