15. Yeşil Gözlerin Tınısı

17 3 0
                                    

Balın'ın yüzüne biraz daha baktım, kızılın en güzel tonunu kafasında yaşıyor diyebilirim. Açık bıraktığı saçından bir tutamını kulağının arkasına doğru iteledi. Fazla güzeldi, erkekleri baştan çıkarabilecek kadar hem de. Mete'nin her zaman şanslı olduğunu bilirdim de bu kadarını beklemiyordum.

- "Bir erkeğin en sempatik hâlleri istediği kişiyi elde edene kadar, daha sonra evrim geçirip odunumsu oluyorlar" yine aynı konuya giriş yaptık. İkisinin çalkantılı bir ilişkisi var anladığım kadarıyla. Mert'in odun tavırları bizi etkilemiyordu ama kız arkadaşını etkiler. Balın doğal olarak ondan iltifat bekliyor, Mete'yi bu konuda uyarmasam sonucu bana patlayacak. Çünkü Balın'ın başımı şişirmesi an mesele.

- "Yağmur'da öyle, yalnız değilsin" Yağmur bilerek öyle davranıyor gerçi, yoksa içinde yatan şairi görebiliyorum. Gözleri bile bir şiirin mısrası kadar albeni, sözleriyle süslüyor. Onu çok zorladığım için biraz odunumsu.

- Onun sebepleri çok.

- O sebepleri deli gibi merak ediyorum.

- "Hiç yansıtmıyorsun ama" Yağmur'un üzerine fazla gitmemek için diyemedim. Bu konuyu arkadaşlarımıza yansıtmıyoruz ama birbirimizi yemek üzereyiz. Hele de dün akşamdan sonra. Beni sevdiğine eminim ama hala bir adım göremedim, sevgili olunca söyler diye düşündüm ama yine de hislerini dökmedi. Gerçi konu açıldığı gibi kaçıyor, nasıl söyleyebilir böyle.

- "Yağmur anlayışlı biri" diyerek söze girdim. Pür dikkat beni izliyordu. "Beni seviyor olması kendisini dinlemem için yeterli"

- Yağmur çok şanslı, keşke seni daha önce de tanıyor olsaydık.

- "Biliyorum, çünkü iflah olmaz bir mükemmelim" gülmeye başladık ikimizde. Doğa hala gelmemişti, bir umut bahçe kapısına doğru baktım ama görünürde yok. Cebim titreşime girdiği için elimi atıp annemin telefonunu çıkardım. Yağmur benim telefonumu kırdığı için çareyi annemin eski telefonunda buldum. Eski ama dayanıklı bir şey, bir süre beni idare eder. Mesaj gelince gözlerimi devirdim. Egemen'in olduğunu bilmeme rağmen hala mesaj atıyor gerizekalı. Zaten girdiği aksiyonu bile yönetemedi, benim mesajları onun attığını bilmemem gerekiyordu normalde. Mesajı açıp okudum.

"Aynanın karşısına geçip yeşil gözlü olduğunu hayal etsene"

Telefona artık ne kadar daldıysam Balın kolumu dürtükledi. Sorun olmadığını belirtip mesajı bir kez daha okudum. Mavi gözlerim vardı, babamdan aldığım için çok severdim hep ama yeşil göz biraz farklı geldi. Egemen'in bana başka bir niyetle yaklaştığını sanmıyorum, problemi Yağmur'u kapsıyor. Öyle olsa gözlerini çok güzel gibisinden bir çok mesaj atar ama daha çok Yağmur'un sırlarını açıklıyor gibime geldi. Ekrana Yağmur'un çağrısı düşünce ister istemez gerildim, dün geceden sonra hiç konuşmadık. Elim titrese de cevap verdim hemen.

- Efendim Yağmur.

- Müzik odasına gelsene.

- Niye ki, yoksa bana sürpriz falan mı hazırladın. Mum ışığında yemek ve güzel bir dans...

- "Hayali düşüncelerin bittiyse seni bekliyorum" ve telefon suratıma kapandı. Gözlerimi devirerek elimin iç tarafını alnıma vurdum. Yağmur bir gün kalp krizi geçirmeme sebep olacak. Bir de Balın Mete'nin odun olduğunu söyler, kendi arkadaşından haberi bile yok. Başımı çevirip Balın'a baktım. Yüzüme değil, saçlarıma bakıyordu.

- Niye öyle bakıyorsun ya?

- Saçların ölmüş gibi duruyor.

- "Uzun zamandır kuaför yüzü görmedim, kırıklarım artmış" diye doğruyu söyledim. Saçlarıma daha önce bakım gösterirdim ama uzun zamandır hiç ilgilenmedim bile.

Çiseleyen OkyanusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin