Her masal "Biri varmış,biri yokmuş" ile başlar ama benim masalım öyle başlamadı.Benim masalım doğum günümde Annemin ve Babam'ın öldürülmesi ile başladı ve ben o adamın oğlu ile evlenmek zorunda kaldım.
O zaman seni,benim varoluşla değil de yok oluş...
Dışarı çıkıp biraz bekledikten sonra onlar da çıkmışlardı sonunda.
(İrenenin üzerindekiler)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hastahanenin çıkışına vardığımızda babam ve adamlarıyla karşılaştık. Babam Irene'ye baktığında Irene bir kaç adım geri çekilmişti. Korkmuştu sanırım.
Sehun:Su Jong teyze siz arabaya geçin. Biz de geliyoruz şimdi.
Su Jong:Peki oğlum.
Onlar arabaya geçtiklerinde konuşmaya başladım.
Sehun:Hayırdır? Senin yolun buralara düşer miydi?
Hyung Jong:Nihayetinde ben de insanım evlat. Sen bu kızın işini bitirmedin mi daha?
Sehun:Sana ne? O artık benim. Ne istersem onu yaparım.
Hyung Jong:E tabi haklısın. Genç adamsın sonuçta,iş çıkışı stres atmak için başka kadınların yanına gitmeye ne gerek var. Evde biri dura-dura.
Sehun:(ciddi yüz ifadesiyle)Ben sen değilim. Beni kendinle karıştırma(üstüne yürür)
Kai:Beyler,beyler Hastanenin önündeyiz.İnsanların içinde olmuyor.Hadi kardeşim gidelim biz.
Hyung Jong:Ama,nihayetin de sen de benim oğlumsun.Sen beyen sende, beyenmesende bu böyle.
Öfkeden delirmek üzereydim.Dönüp yakasına yapıştım.Gözlerinin içine dik-dik baktım.
Kai:Sehun tamam sakin ol.
Sehun:Sen nasıl bir pisliksin.İğreniyorum senden,annem senin yüzünden öldü,kardeşim senin gizli kapaklı pis işlerin yüzünden öldü.Hala nasıl utanmadan bana oğlum dersin.Senin biyolojik oğlun olduğum için ben kendimden iğreniyorum.Tanrı da senin belanı verse keşke.Keşke onlar değil de sen ölseydin.
Kai:Sehun tamam hadi gidelim artık.
Arabaya bindiğimizde sürücü koltuğuna ben geçmiştim. Dikiz aynasından ona baktığımda öylece dışarı bakıyordu. Eve vardığımız da Su Jong onu direkt odasına çıkarmıştı. Ben ise Kai ile beraber aşağıdaydım.
İRENE P.O.V
İrene:O odaya girmek istemiyorum.
Su Jong:Neden? Bak çarşafını da yeniledim. Tertemiz.
Irene:Orada,Orada heryerde kan var. Girmek istemiyorum.(ayakları geri geri gider)
Su jong:Tamam sorun değil. Gel seni öbür odaya götüreyim.
Öbür odaya gitmiştik. Gerçi benim için hepsi aynıydı. Sadece uyumak istiyordum.Sadece uyumak ve uyanmamak istiyordum. Bunca acının üzerine sadece uyumak istiyordum.
Su Jong:Tamam sen geç dinlen ben de sana güzel bir çorba yapayım.
Duymazdan geldim. Umrumda değildi kimin ne yaptığı,ne dediği. Hiç birşey umrumda değildi. Aç değildim,mutlu değildim. Mutluluk kelimesini artık kendime çok uzakta görüyorum. Yaşadığım olaylardan sonra boynum acıyor çünkü beynimdeki düşünceleri taşıyamıyorum artık.