Gözlerimi açtığımda saat 9'a geliyordu. Ne çok uyumuşum öyle. Arkamı döndüğümde Sehun'u koltukta uyurken buldum. Kalkıp yanına gittim. Hissetmemişti bile. Uyurken o kadar masum ki. Eminim babalık da çok yakışır. Neler diyorum ben?kendine gel İrene,onun babası senin babanı öldürdü,ondan hamilesin diye bu olanları unutacak değilsin. Üstelik aramızda bir şey geçmedi. Sen onu sevimiyorsun aksine nefret ediyorsun ondan.
Kendime çeki düzen verip Sehun"u dürttüm.
Sehun:Oh,uyandın mı? Uyuya kalmışım. Saat kaç?
İrene:9'a geliyor.
Sehun:Vay be. Hadi gel yemeğe inelim.
İrene:İnelim.
Aşağı inip masaya oturduğumuzda hayranlıkla masaya baktım. Hani derler ya bir kuş sütü eksik diye,işte tam olarak öyleydi. Siz düşünün artık.
Sehun:Su Jong teyze peki niye 3 tabak? Sen de mi bize katılacaksın?
Su Jong:Ah,hayır oğlum benim gitmem gerek artık,Jong İn bey aradı size katılacakmış.
Sehun:Anlamıyorum bu herifin evi yok mu? Her gün bizde.
Su Jong:Öyle deme evladım o senin arkadaşın, zor günlerde hep destek oldu. O da geldi.
Jong İn:İyi akşamlar!~ Bakın ben ne aldım. Naber yenge? Nasılsın? Daha iyi misin?
İrene:Daha iyiyim sağol. Ama yenge demezsen sevinirim.
Jong İn:O evet tabi. Çikolatalı ve framboğazlı pasta aldım.
İrene: Çok teşekkürler.
Sehun:İsteseydin ben alırdım sana.
İrene:Jong İn almış işte.
Su Jong:Neyse hadi geçin siz afiyet olsun.
İrene: Teşekkürler.
Sehun:Dikatli git teyze.
Jong İn:Evet millet,nikah ne zaman?
Jong İn'in dediği sözle, yediğimiz yemek ikimizin de boğazında kalmıştı.
Sehun:N-ne?
İrene:Ne alaka? Ne gerek var ki?
Kai:Nasıl?! Oho,millet yani! (Masaya vurar) Bu masadan daha çok ses çıkıyor.Abi evlilikten bi'habersiniz ya. İyi ki ben varım yani.
Sehun:Jong İn uzatma.
Kai:Abi bu çocuk doğunca sen ona soyadını vermeyecek misin? Yoksa öyle boş-boş babasıyım diye salına salına gezecek misin?
Sehun:Tabiki de vereceğim.
Kai:Eee o zaman. Yengemin- pardon İrene'nin karnı büyümeden evlenmelisiniz. Bak bizim önemli iş camiamız var. Bu çocuk doğup büyüdükten sonra gayrı meşur mu desinler?
İrene:N-ne?
Sehun:H-hayır tabikide hayır...
Kai:E,o zaman yarın gidin de günü alın.
İrene:Ben doydum.
Sehun:Nereye? İyi de daha doğru dürüst bir şey yemedin ki.
Kai:İrene seni kızdıracak bir şey mi dedim ben? E pasta? Ama yenge yaa!~
Odama girip kapıyı kilitledim ve oturdum.
Sehun:Açar mısın kapıyı İrene? İrene lütfen aç şu kapıyı.
Kapıyı kilitlemiştim ama kıracak gibi vuruyordu. Ellerimi kulaklarıma bastırdım. Ben böyle hayal etmemiştim. Ben hiç böyle hayal etmemiştim. Sevdiğim biriyle evlenecektim ben. O gelinliği sevdiğim adam için giyecektim, sevidiğim adam için süslenip-püslenecektim. (Elini karnına götürür)Sevdiğim adamdan hamile kalacaktım ben,annem babam yanımda olacaktı. Babam sevdiğim adama emanet edecekti beni. Niye her şey böyle oldu tanrım? Şimdi böyle apar-topar. Ailem yanımda olmayacak. Düğünümde kimsem olmayacak. Ben böyle hayal etmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONUN SESi {Oh Sehun & Irene}
RomanceHer masal "Biri varmış,biri yokmuş" ile başlar ama benim masalım öyle başlamadı.Benim masalım doğum günümde Annemin ve Babam'ın öldürülmesi ile başladı ve ben o adamın oğlu ile evlenmek zorunda kaldım. O zaman seni,benim varoluşla değil de yok oluş...