Episode 0 - Min&Min

886 45 20
                                    

Koyu renkli botlarıyla yeri eşelerken sıkıntıyla iç geçirdi. "İşte başlıyoruz."

Elinde bir süredir çevirdiği metal çakmağı benzin kokan malikaneye savurdu. Suretle yanmaya başlayan ceset evinden gelen ışık gözlerini aldığı için özel yapım gözlüklerini ittirdi. Yanan cesetlerin görüntüsünü aklına getirdiğinde yüzüne yayılan gülümsemeyi siyah maskesi saklıyordu. Aynı renkteki kumaş montunun kapüşonunu çekiştirerek yüzünü daha iyi saklamasını sağlasada soğuk bir kış gecesi kimseye görünmeden ayrılabileceğini biliyordu.

Arkasını döndüğünde bir şeyi unutmuş gibi eski pozisyonuna döndü ve fısıldadı "Bu arada ismim Park Jimin. Fark etmemiş olsanızda."

Siyah görünüşü gibi kalbini de siyahlar bürümüş Park Jimin, gecenin karanlığında kaybolurken aklında eski bir silüet canlandı.

Katılaşmış kalbi biraz olsun sızladığında dudaklarından "Yoongi-hyung." Cümlesinin kaçmasına engel olamadı.

----

(Kore, Seul, MiniMini Kafe)

"Yoongi-hyung iki latte dokuzuncu masaya!" Min Yoongi anladığını belli edercesine başını sallayıp makinenin önüne geçti. Maharetini gösterebiliceği mükemmel şekli zihninde canladırdı ve klasik yarım gülümsemesi yüzünde belirirken eline yeni bir kahve paketi aldı.

"Jungkook hazır!" Yakın zamanda çalışmaya başlayan ama kısa sürede yüzü ve cana yakınlığıyla müşterilerin favorisi olan garsonu kahverengi tepsiye siparişleri yerleştirerek dokuzuncu masaya yöneldi. Fakat sıradan Kook'a göre daha gergindi çünkü dokuzuncu masada geçen hafta açıldığı sevgilisi Kim Taehyung oturuyordu. Yoongi  bir yandan bilmiş sırıtışıyla heyecanından saçmalayan garsonu izlerken sıradaki kahveler için makineyi temizliyordu.

O sırada gözüne ilişen tezgahın üzerindeki eski fotoğrafa "Merak etme Jimin. Sen artık burda olmasanda aldatacak biri değilim." Diye fısıldadı.

~~~

İlk hikayem olduğu için başlangıç olarak ne yazsam bilemedim :d

Her neyse! Umarım zamanınızı boşa harcatmamışımdır.

Agent | YoonminWhere stories live. Discover now